iki gün önce mumbai'deki trenleri anlatan bi belgesel izliyoduk abla kardeş. Çin seddi belgeseli bitti, onun üstüne (yaşasın ankara: belgesel izliyoruz zevkle heyyo). Neyse işte, mumbai'deki ana ulaşım bu trenlerle. Dakikada bir yenisi geliyor istasyona, insanlar camdan kapıdan sarkana kadar doluyor ve yola devam. İnanılmaz bir görüntü. Tamam Hindistan kalabalık bir yer; ama insan idrak edemiyor görmedikçe. Belgesel de Mumbai'deki yol sorunuyla ilgili; zira yol yapacak yer resmen kalmamış. Denizden şehrin iki ucunu bağlayacaklar, bir de tren hattının üstüne iki katlı otoban yapılacak, belgesel bunu anlatıyor: "artık ya havaya ya da denize yol yapabiliriz, yer doldu" diyordu baş mühendis. öyle ki, havadan geçecek otobanın ayaklarına bile yer yok, 40 bin nüfuslu getto bölgesini taşımayı düşünüyorlar.
Falan filan.
Ve demin CNN dedi ki Mumbai'deki bu trenlerin 4 (an itibariyle edit: 7) ayrı durağında patlama olmuş. Keşmir bölgesinden ufak bir terörist gruptan şüpheleniyorlarmış. Sonra o görüntüler geldi... Belgeseldeki bir yolcunun "bu trene bir şey olsa önce Mumbai sonra Hindistan durur" deyişini hatırladım. Ölüler (170), yaralılar (460), korku ve hepsinden öte, o trenlerin "hayat" anlamına gelişi:
çünkü evsizlere, açlara ve varoştakilere her gün yemek taşıyan, saygın ekonomi kurumları tarafından 'milyonda bir hatalı' kabul edilip 6 yıldız verilen dünyanın en başarılı yemek dağıtım sistemi o trenlere bağlı. O trenler patladı.
Bana ne, di mi? Hadi ordan.
Falan filan.
Ve demin CNN dedi ki Mumbai'deki bu trenlerin 4 (an itibariyle edit: 7) ayrı durağında patlama olmuş. Keşmir bölgesinden ufak bir terörist gruptan şüpheleniyorlarmış. Sonra o görüntüler geldi... Belgeseldeki bir yolcunun "bu trene bir şey olsa önce Mumbai sonra Hindistan durur" deyişini hatırladım. Ölüler (170), yaralılar (460), korku ve hepsinden öte, o trenlerin "hayat" anlamına gelişi:
çünkü evsizlere, açlara ve varoştakilere her gün yemek taşıyan, saygın ekonomi kurumları tarafından 'milyonda bir hatalı' kabul edilip 6 yıldız verilen dünyanın en başarılı yemek dağıtım sistemi o trenlere bağlı. O trenler patladı.
Bana ne, di mi? Hadi ordan.
6 yorum:
canın sıkılmasın bak melih abimiz Ankara'ya bol bol fıskıye yaptırmış, her 30 mtr bir üst geçit:))
hem bak Tarkanı davet etti.
Allah sabır versin sana:)
geçer, üzülme.
s
:) evet, Ankara'ya bi de harikalar diyarı yaptı i.melih, özel bir güne saklıyorum gezmek için. onun yerine refüjlere dikilen "zıplayan tiftik keçisi heykelleri"ni ziyaret ederek sanata doyuyoruz.
aslinda zor degil...
ne guzel.
bir blog basligi bana neler neler dusundurdu. evet aslinda hic de zor degil.
neden bu kadar zorlaniyoruz, bunu anlamak lazim asil.
bu blog başlığı tam da bu yüzden, zor olmadığını kendime hatırlatmam gereken bir zamanda seçilip kondu, işe yararsa ne ala :)
Bence şehirleri birbiriyle kıyaslamazsan sıkılmazsın... Olduğun şehirden zevk almaya çalış... mesela bir gün git TBMM'yi gez...bir gün Mahkemeleri gez... Çankaya köşkünü gez... ne biliim yapılcak bir sürü şey var.. Bende burda her gece beyoğluna gitmek zorunda kalıyorum bana acımalısın eheheh... (çok hain ve gaddar bir insanım)
ah ah ben ankara'yı 8 yıl gezmişim zaten, ki 3 günde bitiyor.Hem gidiciyim buralardan, kesinleşti artık.
Yorum Gönder