tag:blogger.com,1999:blog-269692872024-03-13T18:24:32.306+00:00ASLINDA ZOR DEĞİLKendi kendime konuşurken yan odada biri varmış gibideryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.comBlogger1720125tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-21572026151540652282016-08-23T18:39:00.001+01:002016-08-23T18:39:19.760+01:00necefli maşrapaBir önceki yazımın hemen ertesi günü, bu blogun 10. yaşıydı. 10 YIL! Yıllardır hep geç kutlamakla beraber, bu sefer iyice arayı açtım ve yine bir yorumla kendime geldim anca.
Istifa - veda partisi - Türkiye ziyareti üçlüsü sonrası yeni işime başladım. 2,5 ay oldu bile ki bana bi tuhaf geliyor. Ofistekilerle gayet iyi anlaşsam da işin kendisine hâlâ tam alışamadım. Çok değişmedi oysa. Sankideryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-8654338925818739682016-04-25T12:33:00.002+01:002016-04-28T15:11:41.754+01:00durum raporumart-nisan ikilisini bolca seyahatle gecirdim. is icin, tatil icin, kisa kisa gezmeler. bi si yazdigim yok, o zaman neden bunlari yazmayayim? evet.
bucak bucak avrupa turum mart ayinin sonunda atina'yla basladi ki herhalde bu kadar dogru bir zamanda gidemezmisim. Is icindi; ama mis gibiydi. Hem gunes hem de portakal cicegi (hayir, TURUNC!) kokulariyla vaftiz mi oldum, arindim mi, muazzam iyi deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-84625611235849038992016-02-08T14:32:00.001+00:002016-02-08T14:32:18.046+00:00stracciatellabirkac gundur (araya hafta sonu da girdi oysa) muthis bir ofke hissediyorum ofisteyken. sebebi, hedefi yok. ne isime, ne haberlere (yoksa bu blog bunun icin var), ne birilerine. bir anda yukselen, sonra bi dalga yakalayip uzun uzun sorfunu yapan ve nihayet kiyiya vuran bir ofke. cayla, muzikle filan besliyorum. cok iyi bakiyorum. gerci ben her seyi biraz uzaktan izliyorum. galiba. sanirim o deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-7564687719812271912016-01-07T17:31:00.002+00:002016-01-07T17:31:21.453+00:00tuzetrafta bolca gordugum, gordukce icimde bir seylerin buruldugu espriler, laf kaliplari var. azalarak bitmeyecekler; ama kullananlar orada bir yerde birini incitebilecegini fark etmiyor bile bence. bunlar, cok daha yayginlasmis hassasiyetlerin (cinsel kimlik, engellilik vs) yaninda nerdeyse gorunmez halde: sira gelemeyenler.
ben uc tanesini yazayim, bu ara cok gozume battigi icin. elbette fazlasideryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-81839528934097843782016-01-06T16:07:00.004+00:002016-01-06T16:07:35.204+00:00tüy, sim ve payetmahalle yanarken sac taramak gibi olacak ama gundem(LER)den bahsetmek istemiyorum. yapamiyorum. hem, o lafin dogrusu "Roma yanarken lir calan Neron" bence. neyse, gundem zaten derinlemesine nufuz ediyor havadan sudan kanimiza. cok agir. ben hafiflige kaciyorum.
ben yazmayali, aylar aylar. kasimda kardesim buradaydi. iki haftalik ablalik senlikleri resmen. bu senlikler kapsaminda dunya burlesk deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-37662027056655429272015-11-04T22:19:00.000+00:002015-11-04T22:19:21.111+00:00ipagacli bi kolyem vardi, annem ona kurdeleler baglamisti minik minik; gercek bi hidirellez agaci. secim totemimdi benim. pazar gunu turkiye oy verirken markete gittim geldim. eve geldigimde ilk sandiklar aciliyodu. neyse, bi baktim, boynumda ip var ama agac yok. kolyenin ucu o 15 dakikada dusmus, gitmis. sonra sonuclar basladi.
sonra, bi baktim ki kolyenin ipini parmagima defalarca dolayip yuzuk deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-10528414359802215402015-07-31T13:03:00.003+01:002015-07-31T13:03:52.283+01:00sonuctademin denk geldim, radikalde "ulkeden cekip gitmek" uzerine bi yazi cikmis, gidenlerin deneyimleri var filan. gayet sakin okuyodum da bi yerde damarima basildi. et voila, burdayim.
3 seneden fazladir Londra'dayim. Yurtdisina tasindiginiz zaman etrafinizdaki bircok insan size ikramiye cikmis gibi davraniyor. Eh evet, bir yere kadar oyle, ama vizenin yaninda yuklu bi hesap ve malikane gelmedigi deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-70269646828055579892015-07-30T17:35:00.003+01:002015-07-30T17:35:38.954+01:00zeytaylor aylor sonra blog yaziyorum ayfor. tutamayana kadar birikince, anca.
arada seyahatler oldu. burasi gezi gunlugune evriliyor madem, geregi yapilsin:
girit harikaydi, dag kecilerinin oldugu her yer harika zaten. keci guzel hayvan. mesela asla kirli sudan icmiyor, hijyen tijyen. surekli basini beklemeniz gerekmiyor; cunku zaten o buldugu en yuksek noktaya cikip kendini koruyor. erkek keciler deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-39555224211335292002015-04-30T12:17:00.000+01:002015-04-30T12:17:15.632+01:00dergdergileri hep cok sevdim, gazete eklerini de. zalim londra, dergi dediniz mi kamyonla onunuze yigiyor, cok fazla secenek var. surekli aldiklarimin yaninda bir de birinci, ikinci sayisi oldugunu gorunce destek icin, meraktan veya salt takdirden aldiklarim da var. ben ve dergilerim, ciddi mesaiyiz.
neyse, hani denk gelirsiniz, yolunuz duser alirsiniz veya website / sosyal medya takibi, tablete deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-85938376485327758712015-04-27T16:43:00.001+01:002015-04-29T10:10:54.354+01:00muz.efendim o kisacik turkiye ziyaretinden kalanlardan biri erimtan arkeoloji muzesi, ptt pul muzesi, digeri de tophane-i amire'deki mimar sinan sergisi oldu. isim ne, yazayim.
erimtan'la baslayalim. kisisel koleksiyon, hatta turkiye'deki ilk ozel arkeoloji muzesi. ufak ama zevkli. eserlerin antik metinlerle eslestirilmesi cok guzel bir ayrinti olmus, kap kacak canlaniveriyor; ancak ingilizce deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-78648767193175133502015-04-23T12:10:00.004+01:002015-04-23T12:10:52.388+01:00dokuzadeta vur-kac tadinda bi turkiye ziyareti yaptim. su an etrafimdaki dil yine ingilizce, garip geliyor. oradayken gormek istedigim insanlara artik yetisemiyorum, bunu da kabullendim. birileri hep eksik kaliyor ve bazen kiriliyolar. olsundu, affederlerdi. insan zaten hep buna guveniyor: anlayacaklarina.
ankara havasiyla delirtti beni. bi soguk bi sicak. bebek sevdim ki bence bebekler bizi ne deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-33583933581037560612015-04-07T15:27:00.001+01:002015-04-07T15:27:12.526+01:00prag - yine yenidenprag prag. oncelikle: soguktu. londra'ya ettigim laflari yutayim diye bu da boyle bir paskalya dersiydi resmen. yagmur olmasa da son gun lapa lapa kar yagdi.
neyse efendim, prag yazisi olsun bu. fotografsiz cinsten, isteyen kilit kelimeleri gugillasin, aramizda lafi mi olur.
eveeet. azmettigim uzere karlovi koprusunu defalarca turladim ama bu sefer katedrale gitmedim. Mucha her yerde, hatta deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-34726470903874709312015-04-02T16:41:00.000+01:002015-04-02T16:41:54.389+01:00paspaskalya serefine ikinci kez prag, bu sefer tam bir universite reunion tadinda. ofisin son saati gecmediginden, sana siginirim blog.
o paskalya kalabaliginda zombi turist olmamak, guzel aslinda. elimde bira, Karlovy Koprusunden kugulari izleyecegim. Katedral'e gidip Mucha'nin o harika vitrayini ezberleyecegim. tek turistik beklentim bunlar (bu arada kar, yagmur filan yagmayacak). belki deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-70581102541388771062015-03-20T00:29:00.001+00:002015-03-20T00:29:14.351+00:00pstkardeşim yanımda. bu o kadar harika bi cümle ki kendi kendime tekrar ediyorum. misafir tabii; ama olsun. yanımda. hem de öyle 3-5 gün değil, 2 hafta. olabileceğinin en iyilerinden.
sonra, arkadaşlar, tanıdıklar taşınıyor şehre. 2015 sahiden bereketli çıktı bu konuda. aralık ayı geldiğinde şikayet edersem "e dileklerin oldu ya kadın!" diyebilir, hakkıdır. londra kendini sevdirmekten mayışmış bir deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-59366926853779891712015-02-13T10:48:00.003+00:002015-02-13T10:48:39.418+00:00siraBugun okullarda egitim-sen'in cagrisi ile laik ve bilimsel, anadilde egitim icin boykot var. din golgesinde ne evrim, ne devrim ogretilir; dinin golgesi cok uzun. dil olmadan ne ogretilir, o zaten muamma.
turkiye artik "ama canim ogrenciler ve din egitimi" muhabbetini coktan asti. konu bu degil, bu konunun cignene cignene yorulmus kilifi. erdogan "dinsiz = tinerci" dedigi zamandan cok daha once deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-89421416368524235112015-02-12T22:23:00.000+00:002015-02-12T22:23:10.086+00:00çiççok konuşmanın bana pek faydası olmadı, çok anlatmanın da. çoğu zaman dinlemeyi beceremedim mesela, bunun sıkıntısını da yaşadım. üzüntüm, sinirim, mutluluğum; bünyede ne duygu varsa çeneme vurduğundan, çok konuşup az duydum. kendime geveze değil de çenebaz demeyi seçtiğim zamanlar da olmadı değil, naif kandırmacalar.
işin tuhafı, bu kadar konuşmaktan en az da kendimi duydum. "yuh" deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-56543228116156474072015-02-09T12:39:00.000+00:002015-02-09T12:39:11.940+00:00nefretbulent arinc, ki kendisine barinc demeyi hep daha samimi buluyorum, "%50 bizden nefret ediyor" dedi ve sunca yoklukta bu lafi "ay bizi ANLADI! ay sukur birine jeton DUSTU!" diye bir sevinc dalgasi yaratti. Oysa bu lafta bir sey eksik - hatta ozellikle yok: "biz, %50'yi kendimizden nefret ettirdik" demiyor bakiniz. Onlar, orada, bir sebeple, nefret ediyorlar. Tabii sahiden sebep varsa. Bunu da deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-57801308350297733642015-02-06T16:23:00.003+00:002015-02-06T16:23:29.937+00:00how everything turns away quite leisurely from the disasterpek sevdigim bir tablo var: Bruegel'in İkarus'un Düşüşü Sırasında Bir Manzara'si:
Ilk bakista gorulmuyor bazen; Ikarus sag altta kaliyor. Suyun icinde, cirpinan bacaklar onun, bir adam da yardim etmeye calisiyor. Tablonun guzelligi, diger iki figurun isinde gucunde, hayatina devam etmesi, bir de uzaktan gunesin o hasmetli parlakligi. Koyunlar bile otlamaya devam ediyor, harika deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-8284861967883382132015-02-02T15:27:00.004+00:002015-02-02T15:29:50.612+00:00___aslinda yaziyorum. yaziyor evet; ama yayimliyor diyemeyiz. konusuyorum da. evet cok konusuyor; anlatmiyor diyemeyiz. izliyor, gozluyorum; bir yere variyor diyemeyiz. boyle hep. sanki bir yerde kum taneleri birikiyor guzelce, bir sayfalar cevriliyor sagdan sola veya tomurcuklar baharlanacak. bir yerde, bir zamanlar ilerliyor. oysa ben fazlasiyla su andayim. bir tane, mutlak, sonsuz an. kocaman birderyikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-31941838009287505132015-01-27T17:03:00.001+00:002015-01-27T17:03:57.981+00:00suplis!yuzyillar sonra header degisikligi! cunku o bir surpriz, o bir akide sekeri. hem de blog tam hiz 9. yasina dogru buyurken (yaslanirken?). oysa eskiden, twitterlar filan yoktu. buralar bizim kocaman dutlugumuzdu. indis hanim vardi, onun harika kelimeleri. bakiniz, hala sapkasindan akide sekerleri cikiveriyor iste. yine yeniden tesekkurlerimle.
deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-47555558831374329942015-01-24T20:16:00.003+00:002015-01-24T20:16:38.873+00:00kısırkayabeni boşverin, haberi okuyun diye özet geçiyorum:
İBB, 20 bin hayvan kapasiteli itlaf ve deney merkezi kurdu Özeti: Avrupa Birliği ülkelerinde yasaklanan hayvan deneylerinin yapılması için İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Sarıyer'de hayvan yakma odalarının yer aldığı bir merkez yaptı.
Bu da 31 Ocak'taki eylem çağrısı:
Kısırkaya toplama kampına karşı 31 Ocak'ta Kısırkaya'ya!
bu deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-67634679498857023072015-01-19T12:57:00.002+00:002015-02-03T16:30:26.715+00:00sekiz degil, yuzbu seneki Hrant Dink anmasinin slogani bu: 8 degil, 100 yil. bu sene de orada degilim, bu sene de oradayim. Nasil bir insan oldugu sanirim en cok su 10 yil sakli kalmis roportajda, o hevesli ogrenciye verdigi cevapta. Aliler toplari hala Agoplara atmiyor. "Benim gibi adamı Türkiye bulmuş, yapılan işe bak." demis. oysa daha neler yaptilar. onun o koca umudunu alip, neler yaptilar. o 2005'te&deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-14710712096616111572015-01-16T12:35:00.000+00:002015-01-16T12:35:52.246+00:00872sabah evden biraz erken cikip parktan yurudum otobus duragina. gunes dogmamis, ama kuslar uyanmis. tabii kosanlar, bisikletle ise gidenler filan da. onlar azimliler, benim gibi "aa kus!" filan demeyecek kadar alisiklar. oysa parkta muzik dinlemek, vapurda muzik dinlemek gibi. gozunu kapamak gibi. yani oradasin, sesler harika, duymuyorsun. neyse. ben duydum. agirmamis gunlerin kuslari. rutinleri deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-83672759211859820702015-01-05T11:32:00.003+00:002015-01-05T11:32:34.404+00:00hirosimaBerkin'in 16 olamadigi gun, bugun. bir davasi bile yok. oyle aniden degil, 269 gunde vefat etti Berkin. olemedi bile, oyle acili. davasi yok. bir yaz, hirosimayi soylemis Berkin. bak videoda hemen taniyor insan, ortada, uzunca. tanimasaydik da seker de yiyebilseydi. tanidik. her firsatta agzi kopurmus halde nefret kusan bir adamin, 15 dakikalik histerisine meze oldu, o ve ailesi. kitlelerini o deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-26969287.post-15620447508581847192015-01-01T14:42:00.000+00:002015-01-01T14:42:06.672+00:00aganta burina burinata"Ben bazen açık denizlerde güvertenin bir köşesine sıkışakalmış bir taş
parçası bulurdum da, o taşı üç-dört bin kulaç derinliğindeki denize
atarken, karanlığa yavaş yavaş gömülen taşa bakarak, 'bu artık oradan
hiç çıkmaz' derdim. Ayşe'nin o gün söylediklerini ve o günkü
halini unuttum. nitekim ki deniz de bağrına atılan taşı unutur ama o taş
yine oradadır ve oradan bir daha çıkmaz."
"deryikhttp://www.blogger.com/profile/03971321082435271405noreply@blogger.com0