Annemler küçükken sokaktan böyle bağırarak geçen amcalar varmış. Ellerinde yaldızlı kağıtlardan yapılma bi nevi kazı-kazan. 5 kuruşa "şans-talih-kader-kısmet" dağıtıyorlar. Ufak bir top, iki misket, üç çikolata falan. Ne kolaymış bu işler yani- hem de 5 kuruşa.
bi süre sonra "izimi kaybettirmek istediğim günler" boyu düşündüğüm şey olacak: ben istemedikçe kimse yerimi yurdumu bilmeyecek. Ve böyle günlerde kendime verdiğim sözü tutacağım: bilmesini istemediklerim hiçbir şekilde öğrenemeyecekler.
Bir düşünecek olursanız, nerde olduğunuzu bilen çok fazla insan var-- bilmesini istemedikleriniz de dahil. Ve bu öyle bir bilgi ki istediğiniz zaman karşı tarafın unutması mümkün olmuyor.
izimi kaybettirmenin dayanılmaz hafifliği
Bir düşünecek olursanız, nerde olduğunuzu bilen çok fazla insan var-- bilmesini istemedikleriniz de dahil. Ve bu öyle bir bilgi ki istediğiniz zaman karşı tarafın unutması mümkün olmuyor.
izimi kaybettirmenin dayanılmaz hafifliği
VS
kaybolma ihtimalinin korkutucu ağırlığı :
Şans, talih, kader,kısmet.. 5 kuruuuşş!!!
Şans, talih, kader,kısmet.. 5 kuruuuşş!!!
p.s: Yalnız kaldım sanırsınız/ Biliyorum.
2 yorum:
hatırlar mısın bilmem .. çünkü yaşına bakmadım .. ben 20 yaşındayım .. ve bizim mahallede kazı kazan yapan amcaları hatırlıyorum (:
bende babama yalvarmıştım babacıımm yaa bana da kazı kazan al bende dolaşıyım elimde kazı kazanlla (:
hayır demişti bana ısrarla ..
en azından simit satıyim demiştim sonrada çok severdim küçükken simit satanları izlemeyi (: simit yemeyi de çoq severim hala ..
ona da hayır demişti .. çok küçüksün kaçırırlar falan ..
önceden çok mızmızmışım saten.. ağlaya ağlaya ayrıldığımı hatırlıyorum babamın yanından :(
kazı-kazancılar hala mevcut zaten, ben de hatırlıyorum; ama benim için kazı-kazan kazanamayacağını bile bile heyecanla kazımaktı küçükken.
Yorum Gönder