22 Mart 2007 Perşembe

pullu kemer

saat 4. niye ayaktayım bilmiyorum. biliyorum aslında da yani, düşünmeyeceğim şimdi.

hannibal rising. olmamış diyor, bana böyle star wars taklidi şeylerle gelmeyin diye ekliyorum. utanmasalar sonunda "to be continued..." yazısı koyacaklarmış. ayrıca gamzesever bi insan olarak ilk kez ürkütücü gamze nedir, nasıl insanı katil gösterir, anlamış oldum. gözün hemen altında kocaman bi yara izi gibiydi. ececiğimin muzur, gizli gamzesi gibi değil... gamzesi korkuttu adamın yahu. yani hikaye iyi güzel de, sonu bi abuktu. evet, gözümü kapayıp parmaklarımın arasından baktım.

vichy extra hydrant ya da neyse adı işte... kokusunu nerde olsa tanırım. su bazlı nemlendirici, fazla kuruyan hassas ciltler için. insan beyni kokuyu hatırlıyor. kokuyla hatırlıyor. ne komik. her şey gitsin; ama koku kalıyor. H&M bi vücut kreminde bu kokuyu kullanmıştı mesela, denerken bi anda irkilmiştim "aa bu koku" diye. hayır, almadım o kremi.
bi de sabuş'un evi hep kızarmış ekmek kokar.
bi de tütün-kahve-çikolata kokusu var. oo fena.
parfümünü bile yaptı adiler, en fenası. anladın sen.

bi de benim kokum var... magnetism. adı ne iddialı di mi? ama hep benimle o. "derya kokuyo burası" deyince insanlar çok seviniyorum, mina "sen koktu dün, özledim çok" dedi geçenlerde. nilüfer bi gün "ben öyle herkese koku hediye etmem, koku hediye etmek tehlikelidir. hem o kişinin kimliği olan koku üstünde hak iddia etmektir, hem de daha tehlikelisi... o kokuyla o insanı hatırlamaktır. seçici olmak lazım" demişti. nerden geldi aklıma bilmiyorum. bu koku da hediyeydi, ordan belki. nilüferden değil gerçi.

bi de ben bugün renk renktim ya... çiçeklerim, kelebeğim ve kuşum bile vardı. mor,mavi, yeşil, sarı falandım... derken dolu yağdı.
dolu yahu. bildiğin dolu.

bi de: pakistan kriket takımının koçu odasında ölü bulunmuş, cinayet. şu an dünya kupası maçları sürüyo. kriketin dünyadaki yeri hakkında aydınlandım. tek bi maç 7 saat sürüyomuş! beyzbolun atası bi spor, kroketle karıştırmayın. sri lanka şu an birinci sırada devam ediyo, hindistan maçı biraz kritik. maçlar jamaika'da yapılıyo. çok pasif bi spor yahu, oyuncular birbirini gırtlaklamıyo, ala. sevdim; ama sıkıldım tabii biraz. 90 dakikada bunalıyorum, insaf.
adamı zehirlemişler yahu. bok yoluna niyazi resmen. kriket garezi.



yarın dokuz sekizlik.
pullu kemer.
sonra itinayla adam kaybedilir:
gidelim buralardan.
şans talih kader kısmet 5 cent.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

deryik hanım gelen her yorumu yayınladığınızı söylemiştiniz.yorumumu bıraktım ''varsayımlar''ınızın cevabını verdim.ancak yayınlamamışsınız.varsayımlarınızın tutmayışından mıdır bu durum.neyse sağlık olsun.demek ki her düşünceye de açık değilmişsiniz.

deryik dedi ki...

hiç bilmediğiniz bi blogda "bak aslında nasılmışsın" diyecekseniz, sayfayı daha sık yenilemenizi öneririm. zira yayınladım, ama 7/24 online değilim, geç oldu. her düşünceye açığım, karşı çıkılmasına da açığım. yoksa en baştan ilk yorumunuzu yayınlayıp cevap vermezdim di mi? kendimle çelişmiyorum. daha önce burda çok daha sert tartışmalar döndü, meraklanmayın. yani "höyt ne diyo bu" demem. "katılmıyorum ama buyrun" diyorum daha ziyade, sanırım itiraz hakkı beni de kapsıyor, değil mi? ha "yayınlamadı, yorum bıraktım diye şimdi yayınlıyo" diye düşünüyorsanız, reddettiğim yorumu tekrar yayınlama lüksüm yok diye biliyorum, şimdi gördüm hepsini.

benimkiler varsayımmış, affola. ama gördünüz, sizinkiler de varsayım, affedildi.

jelatin dedi ki...

Gamze değil ooo!

O çocuğa çok çok küçükken köpek saldırmış. Bariz yara izi. Ama çok seksi gösteriyor ne yalan söyleyeyim.

deryik dedi ki...

jelatin: yaa evet yara izi de olabilir ama "gülünce belirginleşen çukur" tanımına uyuyodu. biz arkadaşlarla o gamzemsi yarayı kapaıp baktık, daha seksiydi şeker :P

mnemosyne dedi ki...

aslında yazmicaktım.bir gece için yeterince vıcık vıcık,böle bi duygu çamuru yaşadım kendimce.gitmekle ilgili yazını okurken gitmeyi bu kadar düşünüp bu kadar çok özleme ve biriktirme kapasitesi olan tek insan olmadıımı gördüm.gizli bi örgüt keşfetmişim gibi oldum.ama kokuyla ilgili kısmı da okuyunca dayanamadım artık.her duygunun bi kokusu bi de şarkısı...yok yok bi de yıldırım gibi düşen bi fotoğrafı...sonuç ıolarak mantıklı bi olay akışında sıralanamayan artçı sarsıntıları...istiklal caddesinnin kalabalığında birden ciğerine dolan kokuyla kalbinin üstüne gelip oturan bişii...birden burun direğinde keskin bi sızlama ve zaman şimdi,hemen dursun..ya da yağmur..hemen!ve ne gariptir güzzeldir o acı..aşk gibi..biraz daha devam etse nefessizlikten,acıdan ölme ihtimali ama güzel..geçmişten birinin,belki çıkaramadığınız birinin gelip içinizde o bir anlık krallığını sürmesi...
olmadı böle gece gece...depreştim

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker