kıskanmak herkesin her gün yaptığı bir şey. "yok ben kıskanmam" diyene inanmam, inanamam. ben çok güzel kıskanırım mesela, tadından yenmez. bazen anlamsızdır gerçi... yok yok çoğu zaman anlamsızdır. zaman-mekan göz etmez, hani artık kıskanmıyosam ne mutlu o insana; zira arkadaş sevgili eş dost aile çanak çömlek sınırım yok. fena... değil aslında. fena değil. çok bi arıza çıkarmadı şimdiye kadar bu hal. genelde bi köşede sessiz sedasız kıskanırım.
ama mesela kıskanmak, asla bi duygu ölçüm aracı değildir; hislerinizin mezurası kıskançlığınız olamaz. zira kıskanan, kıskandığı nesneden bağımsız bir kıskançlık taşır, bi hedefi olmasa da olur. bu arada, kıskanmak fiili "hasetinden çatlamak, abartılı bir imrenme" olarak değil "kıskanırım seni ben, kıskanırım kendimden" olarak kullanılmaktadır. bilmem açıklama gerekir mi?
kıskanmak hak iddia etmek, zimmetine geçirmek değildir. zira kıskanıyoruz diye tasmalamıyoruz efendim, haşa. kıskanmak manasız olduğu bilinen ve kabul edilen, sanki derinde bi yerde kaybetme korkusu taşıyan bi tuhaf hissimizdir. onu da öyle seviyoruz. dillendirmeyebiliriz, daha makbul.
kıskanılmak kişiye bağlı. alakasız birinin sizi kıskanması kadar abuk bir durum olamaz. hadi sevdicek kıskandı diyelim, onun da bi ayarı var di mi der keser atarız icabında. "ben kendi çayırında hür koşan atım, ne kıskançlığı?" demiyorum... kıskançlık dillenince feci bi şekilde böyle insanın üstüne üstüne geliyo. "höyt noluyoruz"culuk başlıyo. yok sen bana güvenmiyo musun'lar uçuşuyo. hahaha ne alakası var, zaman kötü canımın içi, ben etrafa güvenmiyorum... incik boncuk derken "dilim kopsaydı da bi şi demeseydim"e varıyo insanevladı.
...ya da her seferinde küçükminiksevimlişakacık kıvamı cilveleşme aracı yapılıyo, fena. onu da sevmem. kıskanmaktan kötüsü kıskanıyo gibi yapmaktır, hazzetmem. dan dun kıskan, daha evla. kıskançlığın hal çaresi nedir bilmem... bekle geçer belki. hem biz hastalıklı bir takıntının tedavisinden değil, insani bi duygunun geçiciliğinden bahsediyoruz, di mi? ağır vakaları türk hekimleri incelesin.
kıskançlığın güzeli birey birey kafayı yediğimiz anlar. kıskançlık zira, harekete geçmeyen, hastalıklı olduğunu bildiğimiz için dillendirmediğimiz bi küçük kara böcük. böcek bile diil. o böcüğü seviniz, sayınız.
ama mesela kıskanmak, asla bi duygu ölçüm aracı değildir; hislerinizin mezurası kıskançlığınız olamaz. zira kıskanan, kıskandığı nesneden bağımsız bir kıskançlık taşır, bi hedefi olmasa da olur. bu arada, kıskanmak fiili "hasetinden çatlamak, abartılı bir imrenme" olarak değil "kıskanırım seni ben, kıskanırım kendimden" olarak kullanılmaktadır. bilmem açıklama gerekir mi?
kıskanmak hak iddia etmek, zimmetine geçirmek değildir. zira kıskanıyoruz diye tasmalamıyoruz efendim, haşa. kıskanmak manasız olduğu bilinen ve kabul edilen, sanki derinde bi yerde kaybetme korkusu taşıyan bi tuhaf hissimizdir. onu da öyle seviyoruz. dillendirmeyebiliriz, daha makbul.
kıskanılmak kişiye bağlı. alakasız birinin sizi kıskanması kadar abuk bir durum olamaz. hadi sevdicek kıskandı diyelim, onun da bi ayarı var di mi der keser atarız icabında. "ben kendi çayırında hür koşan atım, ne kıskançlığı?" demiyorum... kıskançlık dillenince feci bi şekilde böyle insanın üstüne üstüne geliyo. "höyt noluyoruz"culuk başlıyo. yok sen bana güvenmiyo musun'lar uçuşuyo. hahaha ne alakası var, zaman kötü canımın içi, ben etrafa güvenmiyorum... incik boncuk derken "dilim kopsaydı da bi şi demeseydim"e varıyo insanevladı.
...ya da her seferinde küçükminiksevimlişakacık kıvamı cilveleşme aracı yapılıyo, fena. onu da sevmem. kıskanmaktan kötüsü kıskanıyo gibi yapmaktır, hazzetmem. dan dun kıskan, daha evla. kıskançlığın hal çaresi nedir bilmem... bekle geçer belki. hem biz hastalıklı bir takıntının tedavisinden değil, insani bi duygunun geçiciliğinden bahsediyoruz, di mi? ağır vakaları türk hekimleri incelesin.
kıskançlığın güzeli birey birey kafayı yediğimiz anlar. kıskançlık zira, harekete geçmeyen, hastalıklı olduğunu bildiğimiz için dillendirmediğimiz bi küçük kara böcük. böcek bile diil. o böcüğü seviniz, sayınız.
Sanırım görmediniz;
Şimdi şuradan geçti.
Yazık görmediyseniz,
Böcek gibi güzeldi.
ö.a.
Şimdi şuradan geçti.
Yazık görmediyseniz,
Böcek gibi güzeldi.
ö.a.
tempo dergisi rakı için "tekerlekten sonraki en büyük icat" demiş ya...
"vapur ne o zaman?" derler adama.
"vapur ne o zaman?" derler adama.
8 yorum:
o kıskanmayanlardan biri benim galiba...Nakhar' dan onu kıskanmadığım için feci fırçalar yemekle kalmıyorum birde onu çok sevmemekle suçluyor beni! bazen de bir görseniz kıskanmam icin nasıl abuk sabuk seyler uyduruyor senaryolar yazıyor :)
inanmam, inanamam... nakhar'a selam eder, aynen destek veririm. nasıl olur yahu? nasıl nasıl... gerçi daha huzurludur kesin...
yok yaa ne huzuru kıskanması için elimdengeleni ardıma koymuyorum önüme koyuyorum ki bi işe yarasın :)
ama yok olmuyo, inanamazsın biri benden çok hoşlandığını söyledi dedim bir gün sanırım seni aldatacağım filan dedim senaryo üstüne senaryo, başka birine aşık oldum dedim yok yani misilleme yapar gibi ama kıskanmanın k si yok tamam canım diyo canın sağolsun diyo sinirlerim şahlanıyo nasıl yani? diyorum ya bu adam beni kaybetmekten korkmuyo ya da beni sevmiyo ya da ya da ya da beni aldatmış olabilir diye kendimi yiyip bitiriyorum...
neyse bu yalancıklarıma inanmamasının sebebi rahmetli babaannesi... nasıl diyeceksin şimdi sevgili babaanneciğimiz gaykedinin rüyasına girip üzülme oğlum o seni kızdırmak içinböyle yapıyo demesin mi? yapabileceğim tek şey ölüp babaanneyi bulmak :D yoksa kızıyorum...
babaanne beni duyuyorsan ailemizin saadeti için gaykedi'nin rüyasında beni çekiştirme yani yalanımı ortaya çıkarma daha ne diyim böyle işte.. hayatımda böyle kıskançlık genlerini aldırmış biri daha yok... annem bile gaykei'yi kıskanıyo beni kaybetme korkusundan :D
hımm olaya tersten bakalım:
bastırılmış bi kıskançlık. "kıskanman için ortada bi şi yok" rüyası olarak kendini gösteriyo. hatta bakınız üzülüyo olmalı ki bi "üzülme oğlum" cümlesi mevcut. o da kıskanıyo yani, yoksa babaanne niye öyle bi şi desin? hımmm evet bi gizemi de çözdük :D
kendini yiyip bitirme, rüyasına gir. durum bunu gerektiriyo galiba :)
küselim sabah sabah sen nette misin valla şaşırdım :D
yanlış oldu onu ben yazdım otomatik gaykediyi tanımlıyo firifox denen zımbırtı gece gece pardon sbah sabah ne işin var nette şaşırdım falla :D bi biz sanıyordum gece kuşları
deryik yani altına imzamı atarım o derece güzel o derece katıldığım hay eline sağlık aman nazarlar değmesin bir yazı olmuşş!
nakhar: valla arada oluyo öyle, zamansız uykusuz :)
ikinehir: mersi mersi :D
Yorum Gönder