24 Eylül 2006 Pazar

oda (2)

dillere destan bi oda krizim vardır, hatta sanırım ilk postlarımdan biri de bunun üzerineydi. Posta Özgeciğimin yaptığı yorum da (aldığım ilk yorumdur hatta :)) durumu desteklemekte. dağılıyo kardeşim, ben napiym? topliym di mi... öyle kolay değil işte. Şansıma, bu oda büyük, hatta dormla kıyaslayınca hipodrom gibi duruyo, dağınıklık hayatımı kısıtlamıyo. neyse işte... Oda dağıldıkça üstüme üstüme geliyo, toplamaya kalkınca bi sağa bi sola saldırıyorum salakça yorucu oluyo. daralıyorum.
ama ben sebebini biliyorum. ilk iki yıl askeri nizam gerektiren yurdumda dağınık olmasına göz yumulan tek yer masam olduğu için bi tek masa çıfıt çarşısı gibiydi, onun dışında "yatakta para zıplatma" sınırına yakındım. Denetim gerek bana. Hatta canım ciğerim Zeycan'cım "deryik askeri nizam da yetmiyo, evlendiricem seni, kaynana nizamı hizaya sokacak" derdi. Dorma geçtim sistem çöktü tabii, bölünerek çoğaldım ve dağıldım. Orda en azından temizliği benim yapmam gerekmiyodu. şimdi bi de temizlik var. Valla böyle gitmez bu. hem evde kalırım ben hem de o kaldığım ev belediye tarafından basılır.
ehehehehe... her seferinde büyük bi hevesle marc, scotchbride, renkli toz bezleri, kova vs vs alışverişi... "kullandığın eşyayı yerine koy" denemeleri... Beyhude geçti yıllar...
Bu son ama. Yoksa 15 ay sonunda deliririm. üstelik daha çalışmamı gerektirecek bir ders almıyorum, ama bunun research methodology'si de var. bırr. duruma el koyucam, hatta Hijyen Tijen olucam, Elif Şafak gurur duyucak benimle. Evet...
buna karar verişimin temel iki sebebi var:
1) yurt görevlilerinin tamirat gerektiğinde izinsiz odaya girdiğini ancak dün öğrendim.
2) Mesela Mibi ya da Marisol'ü ya da başka birini çağıramam bu odaya. ayıptır yani. cık cık cık.
gidip marc, kova falan aliym bari. kısır döngüyü beslemek gerek.

4 yorum:

Parizyen Ay Lambasi dedi ki...

al sana bir baska dorm'lu alumni.
al sana odaya cat diye girmelerinden sıkılıp paris'te ev tutmus bir privacy duskunu, kendi halinde olanlar kolonisi uyesi.
al sana marc al sana kova.

Elsa dedi ki...

zaman zaman, odam çok dağınık toplanmıyoor, yer yoook, çok ufaaak krizlerine giriyorum. ki normalde kendi dağınıklığımı seven biriyim. aynı sıkıntıyı sende görmek hoşuma gitti. ehehe. :)) dormda temizliğin yapılması ne güzel dimi. sen de bounlusun, evet, tahmin etmiştim zaten. evet evet temizle, marc falan iyidir. hem güzel kokuyor- mis gibi olur yaa.

Elsa dedi ki...

ay bi de şey var. odam durur durur sonra birden dağınıklığı çok fena gözüme çarpar. önce derinlemesine bir yerleştirme temizleme işlemine girişir, sonra sıkılır aman be olmuyo bu krizine girerim. işte o zaman babamın vurucu bir lafi vardır, dağıtmasan toplamana da gerek kalmaz. giysilerini zamanında yerine koysan toplamana gerek kalmaz. uzar bu... biraz sinir bozucu. dimi?

tavsiye: eger eşyalarını alır, zamanında yerine koyarsan- hatta masaüstünü bile dağıtmadan gruplar ve her indirdğin şeyi bekletmeden dosyalarsan, zaman gecince toplamana gerek kalmaz, çünkü hiç dağılmaaazzz :P

:))

deryik dedi ki...

fakeplasticgirl: hizmet sektörünü anlamamış bunlar. yemek yok temizlik yok, sürünerek ölücem :P aliym bari bi marc bi kova. napiym... dormdaki kadar şımartılmayı beklemek hata galiba :)

dolly-fatale: güzel bi tesadüf olmuş, sevindim. şimdi iade-i ziyaret halindeyim. görüşmek üzere :)

elsa: ah ah aynı krizler, birebir. annemin de felsefe aynı; ama yani dağıtmadan da olmuyo ki. denemedim değil. benim dışımda odada yaşayan 4 hobbit falan var galiba, onlar yapıyolar :P bi de hakikaten bi anda insanı boğuveriyo dağınıklık, aniden. yaş 22'ye erdi, duruma el koymam gerek.

ama bi de şu var, ben hayatım boyunca klasör kullanamadım :)

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker