3 Eylül 2006 Pazar

ne yersen osun

şimdi böyle bi şi var ya hani, "ne yersen osun, onun için işte sağlıklı beslenelim" falan. mantıklı tabii ve fekat... ben "sağlık" olmak istemiyorum. Ben tercihen kaburga dolması ve yanında bakır bardaktaki köpüklü ayranı ve devamındaki çay-helva ikilisini seçiym ve "zevk" olayım. Rica edicem yani. Haşlanmış karnabahar yemek isteyenlere saygıda kusur etmiyorum. Onlar sonsuza kadar huşu içinde, dinamik ve hatta genç yaşayabilirler (ps: vejeteryanları kast etmiyorum tabii, onlarınki ayrı bi tercih sebebi, ben etyiyenlerin sebze tercihinden bahsetmekteyim). Sevgili dedem Turşu Nejat (lakabı üniv yıllarından kalmaymış, biraz aksi bakışlıydı da) damak tadı için yaşadı ve öldü diyebilirim, o gelenektenim ben.

Ne güzide bir mutfağımız var yaa... Hay gözünü seveyim bu toprakların. Mide fesadını bile bir şölen tadında yaşıyoruz. Yemeğin üstüne çay servisi benim için çok hassas bi mevzu, hatta diyebilirim ki hizmet sektörünün doruk noktası. Bi de kebapçılarda tabak içinde gelen karanfil. Ha bi de türk kahvesi yanında lokum ve su. Ama birinç çay.

gitmeden az önce midemi şarj ediyorum galiba... yarınki konum zeytinyağlılar ve sütlü tatlılar olacak. Hünkar beğendi diye diye gidicem, bi yiyemedim. Hani seracılık falan? "patlıcanın mevsimi değil"mişmiş. Beğendi istiyorum ben. Tez yapıla...

2 yorum:

Burcuk dedi ki...

:))) Deryik aksam aksam guldurdun beni valla:)))

Yahu haslanmis karnibaharin ustune yogurt koyarsin ustune de salcali sos, tam turk usulu cok guzel olur:))) ehehe:))) sen daha dur pismemis sebze diyari avrupaya hosgeliyosun kuzum:))

deryik dedi ki...

burcuk: yaa ben dün bilincimi kaybettim galiba, bi nevi protein komasıydı :P karnabahar naapsa yaranamaz valla, üzgünüm. ama bi pırasa, bakla, bamya falan olabilir yani :) ay evet yaa, pişirseler de anca haşlıyolar, caaanım patlıcana küfür gibi :)

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker