nınıınınnnn.... sabahın 9unda uyanıp boş gözlerle tavana baktım ve annemin "deryik bak şunu da mı alsan yanına" cümlesini bekledim., boşunaydı zira annem Defne'yi okula götürmüş, erken açılıyo her sene bu çocuğun okulu (fransız ekolü valla, bol tatilleri var arada). ee annem yokken ben boş durmiym dedim. Hulusi paşanın Divadcığım tarafından iletilen kırmızı pul biber isteğinden yola çıkarak yeni alışveriş listem de hazır. sonra o hünkar beğendi bulunacak ve yenecek! kaçış yok (biri beni durdursun)! Sonra kuaföre gidiciim, kırpıcak beni. yeleler azalıcak; ama kısalmiycak. uzlaşabilirsek tabii.
son günüm gerçekten yaa... Hala idrak edemedim ben. TED yadigarı Ececim ve Ersincimle görüşücem umarım son anda. ayarlanabilirse. Sonra Sabuş'a veda... ağlamasın Sabuş. Gerçi ilaçlar yüzünden çok sakin, "amaan hemen su gibi gidip gelicek işteee" dedi anneme rahatlasın diye, inanamadık. sonra "hoşçakal telefonları" başliycak, en sevmediğim... Sonra sabaha karşı uçak. uykulu bi uykusuzluk.
naylon poşeti bizim kadar kullanan bi millet yok heralde? ayakkabı sarılır, kremler sarılır, ilaç sarılır, ot sarılır bok sarılır... sonuç: bavulun içi bemmbeyaz bi şekilde hışırdar. Ayy hatta gidince de atılamaz onlar "lazım olur" diye. önlem paketi. Tedarik.
annem naylon poşetten nefret eder, hele bavuldaysa. bunun için bir sürü alternatif naylon kap üretti. büzgülü çantacıklar, makyaj çantaları... "deryik bak lazım olur bu da, bi boy ufağı", "deryik bak bu ara bi boy" şeklinde yüzlerce naylon çantacık verdi bana. ojelerimi tek tek paketleyebilirim. allahım bunlar evin neresinde yaşıyomuş bunca zaman? hatta japonyadan gelen kumaş ayakkabı torbası diye bi şi varmış evde. gerçi ben onlardan birini kese niyetine çanta yapmıştım, sonra sigara düştü yandı falan ama... fonksiyonlarını bilmiyodum.
doruk noktası şu: büyükçe bi fermuarlı naylon bi makyaj çantası vardı elimde... "bu arttı" dedim. annem "pasaportunu koyarsın" dedi. evet. dantel bir, naylon iki, milletçe onları çok seviyoruz.
ps: giderayak çenem düşmezse bu heralde son postum bi süreliğine... bakalım internet bağlantım var mı, yurdu ayarladılar mı, ders kaçırdım diye sövecekler mi.. falan filan... kendinize ii bakın ve yazmaya devam edin gençler :)
11 yorum:
deryik çabuk git çabuk gel, özlettirme kendini kuzum...
sağolun efendim, siz de kendinize dikkat edin, aklım kalmasın burda... tatile bekleriz artık :)
(anında cevap verdim, sınırsız hizmet :P)
Deryik son gunler hep zor oluyor ama kosusturmadan cabucak geciveriyor, simdiden iyi yolculuklarrrrrrrr:))) okulda falan vardir kesin internet, habersiz birakma:)
Bir de hunkar begendi demissin, off offff:) afiyet olsunnnnnnnnn:)))
burcuk: teşekkürlerr, yazarım elbet, bi yerleşiym o bavulları boş görebileyim de :)
Selam deryik,
Iyi yolculuklar senin icin,
Hollanda gidiyor musun hangi sehir? Amsterdam?
Cok iyi sanslar senin icin :)
Gorusuruz,
Suleyman.
biliyodum birgün gelecek ve sende gideceksin :((
iyi yolculuklar fasla durma oralarda geri dön yada ordan yaz sen yazmadığın zamanlarda eski yazılarınla kendimizi avutucas bıy bıy hoşçakal
ben biyere gittiğimde bavulları yerleştirmeden tatil biter :)) o geldi aklıma nedendir bilmem
suleyman: çok teşekkür ederim :) amsterdam değil, the hague; ama arkadaşım amsterdamda olacak, her yeri gezeceğim umarım :)
beyaz piyano: ben yazmamak için fazla gevezeyim; ama ii olur bittabi arşiv okunsa :) bavulları yerleştirmek tam bi işkence, aynen katılıyorum. gerçi 15 ay kalıcam, elbet yerleşir ama.. :)
oy oyy gercekten ciddi ciddi gidiyoooo:((((((
hollanda'da internet bulamayan deryik'e ne derler? usengec derler. tasinir tasinmaz odasinin, okulunun, okuldaki agaclarin, defterlerinin, kitaplarinin fotograflarini yayinlamayan deryik'e ne derler? habersiz birakti gitti, merak ettik derler.
cabuk cabuk. hemen yaz.
vintage: ay valla gerçekten gitmişim. ben de yeni yeni idrak ediyorum...
fakeplasticgirl: mutfak alışverişindeydim kuzum. bi bisiklet ediniym "sus bi deryik" diyceksiniz :)
karakedininkalemi: teşekkürler efendiimmm:)
Yorum Gönder