22 Eylül 2006 Cuma

...ve deryik ırçılıkla tanıştı

malum bizim ülkemizde Afro-türk diye bi kavram yok. "beyaz türkler" lafı da metaforik bi şi. Hani okuduk, duyuyoruz ama ten rengine dayalı ayrımcılığı hiç yaşamadık bence birebir. "ordaydım" belgeseli tadında, buyrun (bu uzun ve harlı bi yazıdır):

Bi jazz bardan çıkıyosunuz. Grup şöyle: bi türk, bi yunan, bi tane afro saçlı ingiliz, bi tanzanyalı, bi-iki perulu, bi hollandalı, bi bangladeşli, sanırım bi tane daha latin vardı, bi de çilekli (iğrencim). neyse, hadi dediler gece uzasın, den haag'da sabah 5'e kadar açık olan tek yer'e gidelim. Gidelim madem. Herkes içeri girdi, birimizi almıyo adam. kimi? John'u, yani Tanzanyalıyı. niye? "that's our policy". hımm.. adam katran karası diye olmasın?

Şimdi siz orayı yıkmaz mısınız? Zaten içim şişmiş gazete haberlerinden. Bi de güzel içmişim çakırkeyifim... ayrıca yani kaçıncı yüzyıldayız! adamın başına dikildim, daha doğrusu omuz hizasına falan anca... "açıklama istiyorum" diye. "policy'ni yesinler" bile dedim türkçe. içince ingilizcenin akıcılaşması diye bi olay var. adama uzun uzun o kıçıkırık barın policy'sinin insan haklarını ihlal edemeyeceğini haykırdım. tabii ki takmadı beni. "deryik hadi gidelim bak pasif direniş 10'umuz da çıktık" dediler. çok üzüldü sanki adam! bu sefer de kapıda durup her yeni gelene "kapıda renginizi kontrol ettirin yeterince beyaz olmanız lazım" diye sesleniyodum. ne kadar yaptım bilmiyorum, bi 5-10 dakika galiba. en son Sid isimli sakin yaradılışlı insan "nereye kadar" dedi. dedim tamam siz gidin ben de geliyorum. John'a da "ingilizim desen alır adi herif" dedim. "dibine kadar tanzanyalıyım" dedi. bu da bi şi.

eve dönüş yolu, yani işte bi sokak geçicez. allahım allahım..

"biz buraya MA için geldik, biz ırkçı değiliz, kendimizi biliyoruz, boşver".
"Daha önce başka bi yerde daha oldu, okula şikayet ettik bi şi yapmıyolar"

ne manasız laflar bunlar? sen ırkçı değilsin gördüm de yani pek itiraz da etmiyosun!! ayrıca okul napsın allahın kafatasçı korumasına, bireycikler ülkesinde? biri de "policy diyosa napıcan, o da öyle bi yermiş demek ki, gitmeyiz. hem burası onların ülkesi biz yabancıyız" dedi. delirdim. "yaa bu adam kanuna tabii değil mi? evet. anayasaya? evet. bunlar avrupalıyık insan haklarına bağlıydık diye yırtınmıyo mu? evet. e yani? bunlar beni de sırf türke benzemiyorum diye içeri aldı belki, onu napıcaz?" diye saydım. "bi işe yaramazdı ama gecesini berbat ederdik en azından, aydınlanmasını beklemiyorum" dedim. "yiyosa ırkçıyım kardeşim dese ya, ne şirketin arkasına gizleniyo" dedim. "68 ruhu öldü mü" bile dedim galiba :) habire "haklısın ama..." duydum. muhtemelen fazla bağırıyodum gecenin köründe. hepsi dağıldı beni bi tane gönüllüyle önden yürüttüler. biri de çıkıp "deryik haklı yaa ne çabuk pes ettik" demedi. tırsık herifler.

sonra "sabah gidip şikayet edersin" dediler gülerek. ha bi de yani o kadar itiraz ettim diye köyün delisi oldum!!! pasif direniş dediğin şey herkesi organize edip orayı en az bi hafta bomboş bırakırsan olur, 10 kişi bi gece gitmemiş adama ne...

john bi teşekkür etti, takma sen dedi. komik bi tip. ayrıca sakin adammış, "oluyo arada" diyp bıraktı. yeni uyandım, blog yazıyorum. okula gidince ya "türk kızı sarhoş nutuk attı"yı duyucam ve bi daha hiçbir yere davet edilmem ya da günün kahramanıyım. arası yok burda çünkü. her durumda çekinerek bakıcaklar bana.aralarında insan hakları master'ı yapanlar vardı, YUH çektim hepsine.

Daraldım daraldım.ooof.

7 yorum:

tavsan dedi ki...

Ben de cok kiziyorum boyle tepkisiz insanlara. Hatta demin bunu tartisan bi konusma yaptik uc Turk kisi:) Sanirdim ki biz demokrasi nedir bilmiyoruz diye oluyor bunlar; meger gavurlar da ayni imis - ben burada boyle bir olayla karsilasmadigim icin farkedememisim. Insan haklari masteri yapanlara ise cok guldum, demek halimiz nice olacak, gelecegimize yanarim o zaman.
Bir onceki yazindaki haberi de yazinin tamamini da okuyamadim - icim kaldirmadi, belki sonra; butun kotu seyler ustuste gelmesin..Bu arada; merhaba:)

deryik dedi ki...

merhabalar efendim.

77 milletten insandık onun için "tepki analizinde dünya karması" oldu. ben bugün okuldaki yönetime de bik bikledim, "zaten orası yoz bi yer siz bidahakine muhallebiciye gidin" gibi bi tepki geldi. kişisel kınadılar tabi, kın kın. ve tabi hepsi beyazdı. "bizm okul partilerine herkes davetli ahaha" esprisi de yapıldı. su içtik üstüne yani.

Tugc dedi ki...

Malesef ki bu boyle..Ozellikle su anda yasadigim ulkede bu oyle buyuk birsey ki..Yani, sirf bu irkcilik sorunu yuzunden, karsi taraf da tepki almis ve insan otobuslere binmeye korkuyor resmen.
Gerci Afrikalilar Zenci Amerikalilar ile asla kiyaslanamazlar amasu ana kadar bircok Afrikali arkadasim oldu, hatta oda arkadaslarimdan birisi de Afrikali..Ve bence tatli insanlar..
Ama galiba herkes de birazcik da olsa irkcilik vardir ve bu nedenle boyle olaylar devam etmekte..

Emir Bey dedi ki...

delikanlı insanın hali başka oluyor efendim! bir de sizin çilekli dediğiniz yerde ben bir de namık kemal diye iç sesimle daha iğrenç bir espri yapmıştım. :))

Mert dedi ki...

Heh insan haklari cogu zaman kagitta kaliyor "modern" gecinen ulkelerde bile. Bizim burda da bi arkadasim anlatiyordu, bi dukkana girerken bir tek onun cantasini ariyorlarmis, onden giren beyaz kadininkini niye aramiyosunuz dediginde personelimiz "rastgele" secip arama yapiyor cevabini veriyorlar. Herseyi "policy" diye kitabina uyduruyorlar yani... Gercekten garip geliyor bana da cunku Turkiye'de hic gormedigim birsey.

deryik dedi ki...

tugçe: Haklısın. ırkçılık mı bilmem ama herkes önyargı taşıyor biraz. ve bu okulda bu önyargıları tek tek keşfetmek ilginç bi deneyim oluyo.

emir bey: delikanlılık değil efendim, görevimiz :)

mert: dediğin gibi, türkiyede bunu yaşamadığım için şok etkisi yaptı bana. burda mesela hintli arkadaş da yaşamış, ama o gece bi ton koyusu var diye ona dokunmadılar. tuhaflar.

mnemosyne dedi ki...

bi önemi var mı bilmem ama türkiyede mahallenin delisi olan biri seninle çok gurur duydu...hatta gözlerinden yaşlar bile pıtırdadı...hani o yılan o an bize dokunmasa da zehirleniyoruz ya,hani içimiz acıyo ya...bu iyi bişiigeçen gün kürtler hakkında atıp tutan birine bağırıp çağırdım,tepinerek ağladım diye bana güldüler...cidden."ay sanki sana sölüyo,sen ne sinirleniyosun?" dediler.komik mi?bi de sevdiim insanlardı diyenler...hani kahkahalarla gülerken böğürmek,ağlarken nevrotik kahkahalara gark olmak hali var ya...hani cinnet geçirmekle oturup günlerce ağlamak arasındaki o ince çizgi...ben bi süredir ordayım.
ben taaa burdan,bu kadar zaman sonra seninle çok gurur duydum deryik :)

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker