atasözleri ne kadar işlevsel şeyler. herhangi bir şey başınıza geldiyse, üstelik bu şey tacizse, aslında siz orda yalnızca varolarak bile buna sebep olabilirsiniz. dervişin fikri neyse zikri de o çünkü. belki de o adam sizi ellememiştir, siz avcuna yerleşmişsinizdir, fikir bozuk zira.
bu kızın saat 6da bi alışveriş merkezi servisinde ne işi olabilir ki, tabii ki biri gelip bacağını sıksın, taciz etsin diye bekliyomuş yani. üstelik saat 6da! sanki 12 olsa haklı çıkarırmış gibi. hiç işte. "benim kızımın başına gelmez ben ona güveniyorum" demiş bi de beyfendi.
ah bilseniz, biz de kızımıza güveniyoruz ama etraf kötü bey amca, etraf kötü.
üniformasına güvenenlerin çıplak bırakılacağı araflar lazım bize.
ya da o ellere sigara söndürmek mesela, yasal olmalı. bi şekilde. damga gibi. başka kadınlar, karısı diyelim, veya annesi, gördükçe anlamalı ne mal olduğunu.
bu vesileyle bir olay anlatayım ki masal tadında bitsin:
otobüste el atan sürtünen tiplerin savunması genelde aynı oluyor: "hahayt sana mı tenezzül edicem, fasulye kendini nimetten sanıyor!" (bkz yine bir deyim sulandırması) . yine bi kadını taciz ediyodu bi hödük, kadın bağırdı, adam bu lafı etti, alkış bekleyerek. kadın sakince otobüsten inerken sadece şunu söyledi:
- aç olana fasulye bile nimet geliyor, naparsın.
di mi yani.
2 yorum:
ohhhhhhh taşı gediğine oturtmak diye buna derim ben, helal olsun kadına...
sonra da zafer edasıyla bir gidişi vardı ki esas o koydu galiba adama.
Yorum Gönder