ortak payda sahibi olmak zor değildir. ortaokulda gördük ki, paydaları eşitlemek, "ortak katların en küçüğü" ile ilgili bir okek-obeb meselesi. yani 3 ve 4ü 12'de buluşturmak, atla deve değil.
dolayısıyla din için "tabii ki ortak paydamız" diyen başbakan, çok enteresan bi şi söylemiş olmuyor. istesek 600'de eşitleriz paydayı, hem 5'e, 25'e, 100'e, 12'ye, 15'e filan da bölünür. ama 3'ün üçlüğü, 4'ün dörtlüğü ve 5'in 5'liği meselesi bu.
ve üzgünüm inançlarımız, "tabii ki ortak paydamız" değil. mesela cemevleri, en basit örnek. onu da geçtim, oralardan buralardan birilerinin inançsız olması, onları paydasız bırakmamalı. ortak payda dediğiniz şey, az buçuk, daha temel, mesela "vatandaşlık" gibi.
ben diyanetin varlığına karşıyım. çünkü mesafeyi eşitleyemeyip kimine miyop kimine hipermetrop bir halde sürüp gidiyor. "sunni müslümanlar başkanlığı" yapsınlar adını, bağımsız bi dernek/ vakıf olsun mesela, başımla. ama bu şekilde değil.
sivas yaşanalı daha 20 yıl bile geçmedi. ve bakın insanlar artık plakadan bile fal tutuyor. çünkü küçük çocuklar gibi, pal sokağı çocukları gibiyiz. "onlar bize taş attıysa o diyarlar toptan kötüdür" demek, "onlar müslümansa hepsi bizdendir" demek kadar büyük ve bence abes bir genelleme. "aa onları da sevin ama bak onlar da müslümaaan" demek, sorunları çözmüyor, en fazla örtüyor. "onları da sevin onlar da tüüürk"ten farkı ne yani? hem "müslümanlık" temelinde birleştirici politikalar üretmek aşırı oryantalist. elin amerikalısı bize dönüp "ay nası yani tüm müslümanlar arapça bilmiyo muuu?" dediğinde sinirlenmek, "müslümanız diye hepimiz aynı mıyız kardeşim, bunun tarihi var, politikası var, dili var milleti var" diye saymak, ülke sınırları içinde niye sökmüyor ki? veya - müslüman değilsek? süryaniler mesela, müslüman değiller. onları bi sonraki üniteye mi bırakıcaz, okuduğumuzu anlamadık mı?
kurtuluş savaşı günlerindeki gibi tek derdi "düşmandan kurtulmak" olan bi millet olsaydık, belki detaylara takılmamak için, nihai amaç için, gözümüzü kapardık, detayları filan sonraya ertelerdik. artık o günler geçti. ve hatta, hakikaten ertelemiştik bi zamanlar,nerdeyse 90 yıl geçti, hala çözemedik, hala öteliyoruz. ortak katların en küçüğü, maalesef, yetmiyor. daha ulvi temeller lazım. ortak katlara bakmaktan onun dışında kalanları unutmamak lazım. mil.li birlik ve kard.eşlik projesini yürütümeyi diyanet işlerine devrettiysek, başbakanın tabii ki köşe yazarlarına sataşmaya vakti kalır. 21 plakalı araca bile düşman tankı gibi bakan bir millet, günde 5 vakit kardeşmiş gibi yapsa, yutacak mıyız sahi?
daha çok şey yazıcam ama aklımdan yazıyorum. küçükken havaya yazı yazıp, hata yapınca da havayı silip düzeltirdim, onun gibi. içimden, hepsi içimden. çok iğneler batıyo düşündükçe.
1 yorum:
mümkün olduğunca buraya oraya bi yere yaz deryik, havaya yazma havada asılı kalmasın. okunsun.
gazeteciler de sana güveniyor gibi zaten, biz yazmasak da deryik yazar rahatlığındalar heralde.
eline, kıvrımlarına sağlık.
Yorum Gönder