böğürtlen çayı içiyorum, aklıma böğürtlen cini ve sarı gaga geliyo. defnenin en güzel çocuk kitabıydı. bi de "big sister" vardı, ablalık nedir ne değildir kitabı, en eğlencelisi. güzel çocuk kitabı ne güzel bi şi di mi? böyle her bi haltı en detayıyla çizmeyen böğürtlen cini mesela: ormanda yürür sadece, en sade haliyle, gerisi çocuğa kalır. "sen bilmiyosun o ağacın arkasında kaplan var" diyebilir o zaman çocuk. görmediklerini bilmesine izin verir filan. bence yani, hep bence zaten, benim blogum canım.
keçe yüzüklerimle havam bin oldu ofiste, klavyemde ponponlar geziyor. hiç de rahatsız bi şi değilmiş, genelde çıkarıveriyorum yüzükleri.
annem istanbulda. zavallım, ataşehirden fatihe savrularak şehir turu yapıyo, günübirlik aceleler. göremiycem ama mis gibi uyur heralde bu yorgunlukla.
çok çok çok heyecanlıyım, nisan ve mayıs gelicek. bissürü yapılacak şey var, gezilecek yerler, dönümler, şaraplar ve rüzgar. daha nossun. bugün mesela açık hava, ceketsiz, güneşli, mis. ofisten kaçarak.
*
sizlere bi sohbet:
Şahin: Hiç evlenmemişsiniz, niye?
Bucak: Ben Sabahattin Ali'nin mektuplarını yayımlayan Ayşe Sıtkı İlhan'ın oğluyum. Sabahattin Ali için platonik aşk önemlidir.
Şahin: Hep platonik takıldın demek. Ayşe’ye mi vuruldun yoksa?
Bucak: Ayşe de başkaları da oldu.
Şahin: Koleksiyon genişmiş ama evlenmeye fırsat olmamış.
Bucak: Geçenlerde okudum, platonik aşk kalbi güçlendiriyormuş
hani bu "evlenmemişsiniz"den, "platonik takıldın demek"e geçiş var ya, tırnaklarım çekiliyo resmen. çok yaygın bi vaka bu. yani tamam orda burda, evet hatta burda, yorumlara "siz"le başlayıp "sen"le bitirenler olabilir ama 67 yaşında bir adamla konuşan bir meclis başkanı bunu yapınca, ayıp yahu. Ali mi okudun hayatında sanki. peh.
dedem, yılllaaar önce trt muhabirlerinin, atıyorum, etilerdeki amcaya "sizin düşüncelerinizi alalım beyfendi" deyip, sonra bi köye gidip "napıyon amca, ehiehi" çekmesine sinirlenip sürekli trt'yi arardı. "halkın dilinden konuşuyoruz,damarı tuttuk bırakmıyoruz" bahaneli seviyesizliklere asabiyet, ondan kalma. hoş yani, siyah beyaz devirden beri var işte. sizli senli sınıflamalar.
*
dergilerime dergi ekledim. evimde harita çalışıyorum. küçükken bi kitapta çarşafına hikayeler çizen bi çocuk vardı, onun gibi, yaz yaz yaz çiz çiz çiz. niyeyse pek bi pırpırım. güneşten, hepsi güneşten.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder