30 Kasım 2009 Pazartesi

yarınöncesi

yorgunluk+ açlık: verilen yemek siparişini tamamen unutmak. pakete bakıp "aa, yassı sandviç? nası yani?" şoku yaşarken içinden makarna çıkması.

dolana dolana nihayet, canım evim. hemen de ısınıverirmiş, soldan soldan güneş de alırmış... havaş filan, birinin omzunda uyurken zevkli. yolu takip etmemek en iyisi.

ankara güzeldi. müze güzeldi bi kere, yemek de güzeldi. bu sefer evden çok az çıktım ve ulus tarafından geçip durdum. ankara evlerini, mimarisini sakladıkları yerlere doğru, bankalar caddesi boyunca. en sonbahar halinde, sonbahar binalarlaydı ankara. ulus zaten güzel, hep güzel; ama bu sefer sadece ulustu nerdeyse her şey. Sabuş sonra, morlarını giyerek süslenmişti, bluz, kolye ve yüzük. teyzemlerin kedisi lokum ilk kez bana yüz verip "miieeh" dedi. büyük olay.

toki tarafından yapılan barbi evi renklerindeki kuleciklerin altında kalmış ankara tepeleri, o fenaydı ama. kötü kalpli badana krallarının fırçalarıyla ülkeyi ele geçirişi.

her şey tamam da, saç derisi işini hala çözemedim. geçmiyo, iyileşmiyo, çok sinir.

acaba çerçeveciye gitmem kaç günümü alacak? 3 resme kulakçıkla mat cam tutturmak için kaç para istiycek? paspartü rengi seçmem gerekirse kitlenip kalır mıyım? hepsi bu hafta vizyonda. umarım yani. böyle dertlerim olsun bi süre nolur.

artık duvarıma poster asma yaşım geçmiş gibi geliyo, ondan. çalışan genç kadın, dıgıdık dıgıdık.
hem bunlar kalın karton, hiçbi yapıştırıcı taşımıyo namussuzları.

görüldüğü üzere, bugün gazete okumadım. daha değil.
ay hiç yarın işe gidecekmişim gibi gelmiyo, ne fena.

5 yorum:

narsis7e dedi ki...

Doktora hala gitmedim ama eczacı hanım bana ketoral verdi. Bendekinin mantar olduğunu ve sinir şitresten olabileceğini, elidora çok da küfretmememi söyledi. Ama sonra ekledi, öyle şampuanlar kullanma, kozmetikçilerin yaptığı şampuandan hayır gelmez.

Bu dördüncü günüm, kızarıklık yokoldu, artık çok kaşınmıyorum, onun yerine kafa derimin o kırmızı yerleri beyazımsı kabuğumsu bişilerle kaplanmış, iyileşebilirim gibi geliyor.

Sen bi daha doktora git?

kumru dedi ki...

yeniköyde tanıdık şahane çerçeveci. çok şık paspartu yapar. aklında bulunsun, istersen iletişim kuralım.

deryik dedi ki...

n7e: ketorali sevgilimbey kullanıyo, hep onu kullanıyo hatta. sihirli bi şi, memnun. o kabukları döküveriyo ketoral. gerçi ben benim şampuanı düzenli de kullanamadım hastalıktan. bu hafta görücem mucizesini. sonrası doktor.

kumru: hisarüstünde var bi tane çerçeveci; ama paspartü hassas konu, olmadı alırım adresini :)

Adsız dedi ki...

Ben almanyadan sevgi, gercekten cok guzel bir blog, eger twitter veya facebook sayfasi varsa hemen
ekliycegim.

deryik dedi ki...

sevgi: teşekkürler :) ama maalesef, sadece ve yalnızca bu adres :)

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker