çok uzun yazdığımı hiç yorum gelmeyince anlıyorum. tembeller siziiiii.
("okudum ama diycek bi şeyim yok, öyle sıkıcıydı" demeyin, içime kapanırım)
kulağım düzeliyo.
biri var ki, evime çat kapı geldiğinde, hadi hadi hazırlan dediğinde, beni alıp götürdüğünde, komşuculuklarda mutlu oluyorum. yoksa pijamalarımı bi kere giymişken çıkarmam zor, çok zor.
komşu demişken, iki alt katımda iki kız kardeş var. onlar okula gitmeden önce kapı eşiğine oturup ayakkabı giyerken ben merdivenlerden iniyo oluyorum. öyle karşılaşıyoruz sadece. ikisi de ilkokul yaşında. küçük olan beni görünce kocaman sırıtıp paltosuna saklanıyo. günaydın diyorum "ehihiiiğğ" diyo. sonra "abla bak abla geçti" diye ablasına gösteriyo. peş peşe merdivenlerden iniyoruz. onlar servis bekliyo, ben yokuş çıkıyorum. bi kere aniden dönüp arkama baktım, yakaladım, ablasının arkasına saklandı. cilveloy.
kısa yazdım işte. hıh.
ama dip not: karadeniz sahil yolu kararı. nihayet.
4 yorum:
İyi ki öyle uzun yazıyorsun. Tembel deme, yazdığın postun yarısı uzunluğunda yorum bırakmaktan çekiniyor olabilir birileri. hıh
bırakınız yazsınlar efem, çekinmeyiniz, her zaman bekleriz :)
söyleyecek bi şey bırakmadığın anlar çokça.
kalıır kalıır illa ki kalıır..
Yorum Gönder