nihayet, beneklerim ve ben doktora gittik.
ensemdeki "biz" parça parça dökülmeye başlayınca, nişadırlanmışcasına doktora koştum. 10.30 randevum için 10.15'te gitmemi, kaydımın alınmasını ve 4ünün de işte ilk günü olan fönlü güzeller tarafından saat 11'e dek bekleme odasında unutulmamı es geçiyorum. beni sinirlendiren, bana "doktor hanımın işi yeni bitti", doktoraysa "hastanız şimdi geldi" demeleri. neyse, benim listebaşı olacak sohbetler yapmama gerek kalmadı, doktorcum "kıyameti koparmadan 45 dakika bekledi diye bi yarım saat daha bekletseydiniz bari" diyerek halletti. bi diğer güzide hanfendi de "doktor bey müsait mi" sorum karşılığında bihemenbakıpgelip sonra bana cevabı vermeyi unuttuğu için 5-10 dakika dikildim. "e yani müsait mi" dedim "yok diil siz oturun bence" dedi. yanımda duruyo bu arada. "söyleseydiniz keşke bakışıp duruyoruz, dikilmezdim" dedim. bağırmış da olabilirim. hastanelerde uysallaşıyorum, beni deniyolar.
özetle: ben haritam çıkırılacakmış. normalde 20 dakikalık iş benim için yarım saati bulurmuş. 100-150 benim varmış, evire çevire incelendim. 7-8 tanesi de fotoğraflanıp yakın takibe alınacakmış. o kadar ertelediğim bi şiydi ki bu, sevinçle kabul ettim. 50 faktör krem saplantım da alkışlandı. sonra plastik cerrahi, randevu. ensemdeki 2 benle vedalaşıcam perşembe günü. bi tanesi işte şu "biz" olan, çok mutluyum o yüzden. "patolojiye gönderelim mi" dediler, "gerekiyo mu" dedim, "hayır" dediler. "göndermeyin o zaman" dedim. patoloji beklemek istemiyorum ve yani hakikaten öyle vahim bi durum da yok.
daha sonra da göz doktoruna gidecekmişim, göz pınarımda da ben olabilirmiş! olur yani, şaşırmam. ilerleyen yaşlarda büyüyüp sorun olabilirmiş falan filan.
sonra, anlaşıldı ki bu elidorun şampuanı berbat bi şeymiş. ilk kez kepek sorunu yaşıyorum sayesinde. ortada kepek yok ama deri kalkmış, tüm saç derim kırmızı, pul pul ve isyan halindeymiş. bioderma'ya teslim hali. saçım o kadar sorunsuz ki normalde, benleri geçtim buna panik oldum.
sonra işte, perşembe veee..
ankara.
ankarayı istemeyişimi anlatmıştım. ankaradakileri istiyorum ama bu yıl yegane tatilim olan 4,5 günlük süreyi ankaraya feda etmek istemiyorum. Sabuşu ve teyzemi uzun zamandır görmedim, annemlerle de bikaç ce-e dışında görüşmedik, iyi olur. yani o kadar artısı var ki sinir oluyorum bu duruma. tek eksim şu: ankarayıistemiyorum. bugün dudaklarını büzmüş bi 5 yaş veledi (ki benim yaş üçken öyle bi fotoğrafım var trende çekilmiş, bulursam koyarım. "istemiyorum sanatı") gibiyim. istemiyorum. sonra biletleri bakan kavalyem dedi ki ankara da güzelleşebilirmiş. göle gidermişiz. gölü isteyebilirim. somurt somurt hallerdeydim, "hadi sen bi eve git sinirin geçince konuşuruz" dedi. eve geldim ben de.
birazdan yeni şampuanımla test sürüşü, sonra rilke ve ben yollara düşücez.
3 yorum:
evet! elidor kepek nedir bilmeyen saclara kar yagdırıyor...cok mutsuzum..kurtulmak için önerin bioderma mı ?
test sürüşü başarılı olursa elma de
O şampuandan hayır gelirse isim cisim isterim. Elidor yıllardır yapmadığını son bir yıl önce fazlasıyla yaptı. Ben büsürü şey kullandım, bi de dermatologa gidersem saçım düzelebilecek. Tabi ben gitmeden önce sen bi o şampuanı dene, belki de gitmem =)
doktor bana bioderma node ds şampuan ve bioderma node fluide şampuan verdi. ilki haftada 3 gün, ikincisi günlük. 3 günde bir olanı dün kullandım, kaşıntı hissi bitti. denemelerim devam ediyo. yarım elma, bu durumda.
elidorları da sifona havale ediyorum herkes bu kadar dertliyse.
Yorum Gönder