1 Aralık 2009 Salı

akideoje

naneli akide şekeri renginde ojem var. tuhaf görünüyo. bi kere şişedekinden daha beyaz, halbuki "buz yeşili" mi ne diyosa kız çocukları artık, o renk olucaktı. hafif sedefli, hiç sevmem; ama akideliği ordan. şimdilik böyle. gözüm alıştı gibi. buz kraliçesi gücü sihri filan.

ben isviçreye gitmiştim. sarılgaçlıktan sonraydı, yolda denk geldiğimiz örtmen çift götürmüştü, çocuk bakmıştık filan. tarih 2007. şişko kedileri de bizimle gelmişti. işte o çatlak çift, istanbula gelmiş. ben 2007 sonunda, muhtemel gezileri için onlara istanbul notları göndermişim. geçen hafta nihayet gelmişler, 2 gün deli gibi gezmişler o notlarla. teşekkür ettiler, çok sevindim. telefonumu bilmedikleri için arayamamışlar vs vs ama olsun. gelmişler. sonra o notlara baktım, dönüş bavulumu yaparken göndermişim, çok belli. bi fena hasret ki görseniz... 4 sayfa. döne döne anlatmışım. gitmeseler de, kendim gitmek istediğim yerler olduğu için yazmışım. tarihi yarımada filan yok hiç, "onu rehber kitapla gezersiniz işte" deyip atmışım. arlette'i ve saçından sarkan renkli tüyleri istanbul semalarında görememek kötü oldu ama bi dahakine artık.

şubata yine misafirim var, tayvandan. turunu ayarlamış bi çift geliyo. 2şer günden istanbul-nevşehir-izmir turu. ben muhemel kar kış kıyamette ıhlara vadisinde yürüyüş konusunda ciddi endişeliydim ama rehberleri filan varmış, içim rahatladı. istanbul kısmını da ben halledicem.

saçma bi ülke tanıtımı görevi, istanbulu sevdirme sorumluluğu, görev bilinci heyecanı. içim gıdıklanıyo yemin ederim. kültürel bi şi heralde, tayvan gazeteleri türkiyeyi çok sevsin istiyorum, onun gibi. dış kapının mandalı insanlar okyanus aşıp istanbula gelince ve benim arkadaşlarım "arkadaşım ordaydı çok sevmiş, ben de istiyoruuum" deyince, yok yok kesinlikle kendimi tutamıyorum. o an gelsin videolar, gitsin wikipedia linkleri. bana bu kadar tayvan anlatsalar mesela, dinlemem, biliyorum. ne ayıp. onlar da beni dinlemiyo zaten, olsun.

beni de böyle sevin, napalım.

elimde bi tempo, bi de pegasusun dergisi. kopmuşum biraz, yakalıyorum. annem gibiyim, defterime güzergahlar çıkarıcam. asmalıdan böyk geldi çünkü, değişelim gelişelim. bensiz de eğlenebilir oralar; ama ben o kalabalıkla eğlenemiyorum artık. eskiden yaptık, bitti. bulduğum vahalar şimdilik bana kalsın, nasıl olsa üç beş aylık ömürleri var.

2 alttaki yazıyı sonradan linkledim, okuyun diye. öyle işte.
bi tane daha olsun hadi. dünya aids günü'nde, domuz gribi sebebiyle bakanlığın aids çalışmalarının durduğunu okumanız gerekiyor çünkü. sırayla hastalanın efendim. aidsli bekleyebilir. manşettekilerin önceliği var. hastalık hiyerarşisi hiç duymadınız di mi? bizde böyle.

2 yorum:

mermaid dedi ki...

dün gece onca yorgunluğun üzerine, senin o maili okuyunca, böyle karşımda heyecanla konuşan deryiktin resmen, tutkuyla, merakla, heyecanla..
gözümün önünden lokumlar, kazandipleri uçuştu... Ve baylan'ı, kup griye'yi anlatabilen birini tanıdığım için bir kere daha sevindim. dahası ayaklarım acıktı. bi' taneciksin sen.

deryik dedi ki...

:) ben de mi o hatta gezinsem bi, napsam.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker