25 Mayıs 2007 Cuma

kalabalıklariçindeyapayalnız hissiyatını (bkz. şekil 1-A) aştım galiba ben. bissürü yalnız oturuyoruz işte, kalabalık diye bi şi yok... olduğunu söyleyene gülüyorum. ha angut olanımız var, dahi olanımız var, hayal aleminde yaşayan, havadan nem kapan, yüzüne tükürsen "yarabbi şükür" diyenimiz... var. ama kalabalık yok. yalnız yalnız sıkılınca birlikte içip bi gülüşüyoruz, sonra nokta.

yaşla geçiyo galiba.

"şehir insanının modern buhranları" da ayrı bi gülme konum, ha keza şehir insanıyım evet, buhranlarım da var; ama ne biliym işte... yok yok "rahat batması" olarak görmüyorum pek... ama niyeyse böyle bi "benimki en bi buhran, şimdi dolabıma saklanıcam, hadi yokluğumu fark edin ve tam ben gözyaşımı silerken beni bulun, ben kırmızı gözlerimle size bakıp 'biir kedim bileeğ yoğğk' diym" hali.
ben de yapıyorum ve komik. napiym öyle. komiğiz işte.

şu an aşağıda "african union" partisi var, niyeyse latin çalıyolar. ortada da zılgıt çeken bi balkan kızı var. ben bunaldım. terasa çıktım. terasımızdan tipik bi avrupa şehri görülmekte: en yüksek bina şehrin merkez kilisesi. ben ufukta bi kızıllık, bi adalar görmek istedim. bi kez daha zılgıt çekerlerse gırtlaklarına basmak üzereyim, beynim yoruldu. oysa orda olsam gülecektim. komik. captain black var, iyi ki. okuldan 13 kişi istanbula gidiyo yarın. ne komik... istanbul'a "gidiyo". gelmiyolar, gidiyolar. zira ben istanbulda değilim. eskiden insanlar istanbula "gel"irdi. şimdi gidiyolar. ben? teras.

bugün ekşili köfte, patlıcan kızartma (tabii ki sarımsaklı yoğurt ve salça ile) ve domatesli pilav menümüz vardı efendim. afiyet olsun.

çeviri yaptım diye verilen hediye kuponuyla ya şampuan ya da ipod alabiliyorum. galiba ipod daha iyi bi seçenek. sonuçta saç çok ama yıka yıka nereye kadar, di mi.

bugün en çok güldüğüm şeyi sizlerle paylaşiym efendim:



hı hı evet benim, hı hı evet evet, oldu öptüm baaay.

bi de aklıma geldi, manhattan transfer- operator. güzel şarkı, arayıp bulun. "operator, give me jesus on the line" diye gider. komik. manhattan transfer güzeldir zaten.

yok ben bugün en çok "hamamda yüz masajı da var mığ" diyene güldüm, çaktırmadan.

şimdi ben teras boşalsın diye bekliycem. kat kat giyinicem; çünkü rüzgarlı. ufukta ışıklandırılmış gotik bozması bi kilise olucak, aşağıda dım tıs bira sarhoşları. ben kendi kendime söyleyecek şarkılar listemle terasımda...
evet evet, ipod iyi fikir. tamamen izole olalım anasını satiym. kent taç dis.

5 yorum:

merhababenszn dedi ki...

ben bu yazıdaki deryik i seviyorum sanırım. dilim/elim kategorize etmeye gitmedi bu geçirdiğin hissi, sakin dinamizmi. ama hoşuma gidiyor yahu. varsın 11 alayım mukavemetten, varsın 2. vizeler bugün bitmiş, finaller yarın başlar olsun. sen orada bir yerde kent taç dis de ben buradan mutlu olurum :)

ezgi dedi ki...

manhattan skyline de güzel ama, kings of convenience'dan... manhattan da güzelmiş, gidesim var.

Emir Bey dedi ki...

ben bugün sizi özledim bayan, bir de yeni profil fotoğrafınız çok güzel =)

Adsız dedi ki...

profil fotosu çok güzel yaa.
bi de, ben de yapıorum. geri dönüşü: yalnız kalmak istiosun al hepten kal. olması fena bazen.

deryik dedi ki...

szn: ehehe kafamın içinde çalıyodu valla. biz de sizi seviyoruz efenim :) mailde bahsettiğin kısa filmi de izlemiştim ben :)

star starcrazy: benim genelde bi gidesim var, manhattan da olur.

emir bey: ah çok mersi paşam, pek incesiniz :)

gulin: aa gülin yaşıyo, yorum bırakmış. mersi mersi. yalnız kalma, öcü o.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker