13 Mayıs 2007 Pazar

fayton

bazen tuhaf bi şekilde dış kapının mandallarıyla kavga edesim oluyo. sonra geçiyo. kavga kendimle aslında ama o daha zor. şu hayatta ne öğrendin deseler, mesafenin gücüne saygı duymayı derim. bi de insanların 5 duyuyla olan kısıtlanışını. "görmüyosam yoktur" gibi basitliklerimizi, "duymuyosam dokunmuyosam olmuyodur" halimizi. mesafe bu anlamda bi tanrı gibidir, 5 duyuyu körelten tanrı. "bu tanrının tapınağında baş rahibe olma" kabusuyla fantezisi arasında gidip gelen bi insanım. 5 duyudan arınmak mümkün ya da bunu aşmak. hoş, iğne oyası gibi işlenmiş güvensizliklerim sağolsun, hayalleri sevemiyorum bazen. onun için mi masallara kaçıyoruz be bap? belki de. yani 5 duyudan kaçıcaz diye.. aman. yazıyorum şimdi ama umarım silmem sonra.

bi de ben mesela "ihihihihi ay ben onu çok seviyoorraaam, en çok beeenn" kısmını ortaokulda bırakmış bir insanım. hani "poster yapıp duvarıma, iğne yapıp yakama asıcam aşkımdan, hayranıyım" kısmını geçmiş olması gerek insanların, nayır nayır. komik. groupie fantezisi gibi.




hayat dediğin teğetlikten ibaret. sen bana teğet ben sana teğet. gerçi teğet geçilirken nasıl geçildiği bi meçhul. o kişi bi bok hissetmeyebilir de mesela ya da morarıverir bi anda kolu... bazen bi anlığına sarılmış da insan, iyi bi teğetlikmiş o, geçmiş gitmiş sanki.

bazen bazı şarkılar ulu orta çalmamalı. insanın kafatasında yankılanmalı. çalmıyosa o şarkı teğetlikten kaynaklı bi sebebi vardır belki. ikiboyutlulukla ilgili bi karmaşa da yaratıyo yabii teğetlik, zira 3 boyutlu olmakla kalmayıp zaman adlı 4. boyuta da sahibiz. evet işte o 4. boyut yüzünden bazen. teğetlik anlaşılmaz hale bile gelebilir, insanlık hali tabii.
sen teğet geçtim sanırsın, öylece ıskalanmışsın. ya da "teğet meğet, geçebildim ya" dersin, yok valla teğet değil o saplanıp kalmışsın. 4. boyut bu boru diil.

bir ada sahilleri benimle yaşadıysa hollanda'da, her gece, bilmem ki bi sebebi vardır elbet. insan bazen tek başına olunca çok güzel uzaklaşıyor. atilla atalay bilgisayara "yalnızlık aleti" derken yine benimle konuşuyodu aslında. manyak atilla. 12imden beri beynimi yıkadın.

neyse. sizler için okunsun madem... Karanfil elden ele. hatta siz arada "yorgun muyum gerçekten yoksa korkaklık mı benim bahanem" demiyoken; ben derim sizin için de. nostalji değil bu geldi içimden: ipek ongun "şimdi 25ine merdiven dayamış olanlar için yaşam klavuzu" yazsın lütfen. anca o paklar.



sonra? sonrası değişmedi ki. aynı.
yavruaz bi yuvarlak var ortada di mi. vardır di mi.


olsa nolur ki deryik be. olsa sana kaç yazar.
o şarkıda sen tirşe bi telaşsın sadece. o kadarı senin.
sözcüklerini özenle de seçmezsin hem.
sen hep rötar.peh. üstelik bundan etkilenmiyosun da.
ne üzüyo seni, ne bozuyo. sen devamsın; ama devamlılık değil.
yaşamak zor..

bi de arsızsın ki be deryik bazen. sorma.

8 yorum:

carmaniac dedi ki...

bakırköyden teğet geçiyorum bazen senide bırakabilirim 5 duyunun zevkini cıkar bence aç gözlülük yapma tanrı benide hatırlasınlar diye 5 duyu organı vermiş bize bazıları sağırdır duymaz dilsiz konusamaz kör göremez bu durumda şükürle yetinmek lazım ya arabamı göremeseydim :S

Tugc dedi ki...

Dunyada herkes bir digerine bir 6. kisi yoluyla bagliymis.. Tegetlikler 6.kisiden geliyor galiba. 5 olursa iskaliyorsun, 7 olursa morariyor filan.
Turkiye'de kesin palavradan morarmalar had safhadadir diyecektim ama Norvec'teki uluslararasi okulda 2 farkli ulkeden gelen insanlar tanidik cikmislardi bilmeden, o yuzden susayim.
Ben bu teget konusuna soyle bir bakis acisi cizeyim\ bir yerde duymustum bir erkek br kiza yazmisti sanirim.
"i wanna be your derivative so that i can be tangent to your curves" :)
Yani boyle teget olsun birisi canimi yesin diyesim bile gelir bu sozu duydugumda.

the navigator dedi ki...

Can you give me a breif abstract of this post? I loved the graphics and it caught my attention... , thank you!

Gamze dedi ki...

deyik,

sıkıntılarıma teğet geçmek istiyorum bazen. ama olmuyor. oysa ki bazen de teğet geçmek istemediğim, tam da ortasında yer almak istediğim "şey"leri teğet geçiyorum. hayat acımasız...malesef...

narsis dedi ki...

Kavga edesin gelir, kavga ettiginde belki rahatlatir, ama belki de sonra fff be dedirtir.

"en cok beeen"... Siralamalarla insanlarin eline ne gecmistir ve ne gecer hic anlamadim. Komik de degil kanimca, acayip. Yok maksat bireye vurgu yapmaksa (beeeeannn), yapilan vurgu kendini bir'den (Evrenden) cikarinca kalan degerlere tecavuz edemiyor.

narsis dedi ki...

(Unutmusum yahu, yaslaniyor muyum?)

O kadar bildik bir hissiyatla yazilmis ki, tarif edemiyorum.

Adsız dedi ki...

Hayat,yaşattığı her anla,her gün bir gün daha teğetini geçmeye devam ediyor bizimle.. :)
Bu arada,hiç yeri değil biliyorum ama tutmak istemedim içimde.
Hasta Siempre FenerbahChE ! :)

deryik dedi ki...

tek tek cevap yazamadım ilk kez yahu... okudum ama. yayınladım bile :) yazarken yorulmuşum galiba.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker