19 Mayıs 2007 Cumartesi

öcü böcü

BÜFK haberleri dolmuş yine ortalık, burdan bööle ağzım açık mana veremeden izliyorum, hatta komik bazen. ikinehir bolca yazdı, bi link de benden. hepsini okuyun ama. hepsini okuyun ki medyanın ana arterlerinin tıkanıklığını görün. bir canavar yaratmak 101.

sanattan korkmak ve sanatla korkutmak çok komik bir şey. gerçi aynı zihniyet karagöz'le hacivat'ın başını vurdurunca filmde ağladık kardeş kardeş. Nedir korkutan? bunların düşünülüyo olması mı, açıkça sahneye konması mı? bir sürü itiraz gelebilir. takdir de gelebilir. küfür de edilebilir bünyeye göre... ama daha kabuklaşmış bi sorun var, mesele itiraz değil, onun yöntemi. neticede bunların hepsinin temelinde şunu görüyoruz: üniversiteler hala özerk değil evet; ama olmasını isteyen de azınlık. halk "polis nerde önlem alınsın, kafa göz dalınsın" diyebiliyor hala. yani biz hala üniversite özerkliğini beklemekteyiz, bekleyelim de gelsin. YÖK biz seni sevemedik, yalancı aşık ayağına yatma.

BÜFK alancı bi kulüp, bilmeyen öğrensin. neye şaşıyolar anlamıyorum. alancı kulüplerin başının ezilmemesine mi? oh la la, evet biz nedense kafa göz oyan bi üniversite olamadık, gönül isterdi ki bi güzel sanatlar fakültemiz olsun, sanattan iyice korkalım, nü modellik yapanları tenhada bıçaklayalım. yok işte. ya da küpeli kulakları yırtalım mesela, ı-ıh o da yok.

ama hiç üzülmesinler yeğenim, ülkü ocakları boğaziçi şubesi benim kulübümün altında faaliyet gösterirken aynı kulübün "küba dostluk komisyonu"na bıçakla saldırabildi zamanında. ve nedir, suç teşkil eden bu vaka da uzadı uzadı sündürüldü, bi şi çıkmadı. alt komisyonu kapadık diye alkışlandık evet; ama kulüp içinden akıl almaz itirazlar geldi, uzun hikaye. ha o bıçaklı arkadaşa noldu derseniz... iyi işte nolsun, sağlığınıza duacı. ah ama medyacım atladı bu hikayeyi, üstelik kampüs inim inim inlerken protestodan. aynı zat dergilerde "boğaziçi'ni de fethedicez" ropörtajları verip matrix gözlüklerle sırıtırken. ah 3 maymun gazetecikler, siz anca çimlere otururken yastık yapılmak için alınan 30 sayfalık yığınlarsınız, üzgünüm.

ha bütün bu olayların ortasında sakince "e ne olmuş ki anlamadım ben" diyen bi grup manyak mıyız bilmiyorum; belki de sinirleri alınmış lapa ete döndük biz. niye her şeye ciyaklamıyoruz? "hiiiii biji dediii küürrrtt!!!!!" diyemiyoruz yahu! ay niye kıyamet kopamıyo bu okulda??? ay nasıl olur, insanlar "üniversitede faşo istemiyoruz!" mu dedi??? valla ilkesiz kemiksiz olmuşuz şeker, bu kadar yüz verirsen tepene çıkarlar monşer, niye kan kusmuyoruz bunlara?

***

asıl şok yaratan bunun boğaziçi olması mı? güvenli liberal kalecik mi yıkılıyo? saatli binanın "munzur özgür akacak" dediğini görmemiş gözler var hala, kantin baskınını. korkmayın dostlar, çimler hala tepkisiz çoğunluğa ev sahipliği yapıyor; o çoğunluk ki yurtlarla/yemekhaneyle ilgili imza kampanyasına bile imza atmaz "annem başına iş alma dedi" temkinli korkaklığıyla.... 2 sene sonra yumuşar biraz. hep anlatmaya çalıştığım "şahit yazarlar fobisi"ni biraz aşar belki o çimler.

Ama okuluna polis sokmak istemeyen bi rektör vardı bi zamanlar, şimdikini bilemiyorum. hoş şimdi de öğrenciler sokmuyor. bu ünversite özerkliğinin onurudur, çiğnetecek değiliz. her rahatsız olan "ahanda polis ezse başlarını" diyemez üniversitelere. havadan nem kapmaya gerek yok.

ha aynı şekilde kampüsteki başörtülü öğrencileri her eylül ayında "ne hissediyosunuz aceba" diye kıstıran medyacım enteresan öyküler çıkmıyo bizim kampüsten maalesef, kimse onlara saldırmıyor. ve işte aynı üniversite özerkliği yine bu. kürtlerle örtülüler yuvası boğaziçi görmek isteyen buyursun görsün; ama en azından kimse birbirinin gözünü oymuyor, manasız diş bilemeler yok. nefret edemedik.
ha herkes aynı fikirde değil tabii, kutuplaşmalar çok. tercihen yani: koyun sürüsü bi kafa sallamaca istemiyorum ben kampüste. türkçülerin faaliyetlerini öğrenci dekanına karşı savunmamı başka türlü açıklayamıyorum zira; herkes konuşsun. konuşabilsin.

Sanat bayramı yapan okullar sanattan korkmaz. iyi ki de korkmaz. sanatla başa çıkamayıp silaha sarılana inat, boğaziçi böyle manyaklar kalesi olarak dirense keşke, yeterince manyak olabilse... daha değil. ha BÜFK'ün kulüpçülük anlayışına dair itirazlarım olsa da, faaliyetleri için tam destek. sanattan korkmamak ne peki? saldırmamak işte. adam gibi oturup konuşabilmek. boğaziçili kurtlarla kürtlerin aynı masada kafa göz yarmadan tartışabildiğini gördüm ben; küfürleşmediler bile. kimse de bu işte bi terslik görmedi. romantizm değil bu, oluyor kardeş. her dakika olmuyor, her zaman işler mükemmel gitmiyor; ama neticede pal sokağı düşmanlığını aşıyoruz. sanki daha bi iletişiyoruz. sonra mesela insanlar özür dilemeyi, tebrik etmeyi, teşekkür etmeyi, destek olmayı öğreniyor. Az şey değil bunlar.


atıl kurt, boğaziçi sanat üretti.


konuşmayı öğreniyosunuz önce. sonra bi bakıyosunuz, tek ortak dil sanat.
ondan yani, korkmuyoruz biz sanattan.
sanattan korkanı sevmeyiz pek... bi de sanatla korkutanı.
anlayamıyoruz da, ondan.
saygılar.

ps:ha tabii bunların en komiği, "misyoner boğaziçi", "amerikan uşağı" yorumları. evet kardeşim bangır bangır 10 bin tane misyoner yetiştiriyoruz. yarın öbür gün paranı emanet ettiğin bankacı, evini yaptırdığın mühendis, hepsi misyoner. biri dolar ABD bonosu alacak senin paranla, diğeri kilise inşa edecek. başörtülü öğrencilerine itiraz etmiyo diye YÖK'le çatışan rektörlük, savaş karşıtı yürüyüşler, kutlu doğum haftasında dağıtılan güller de tuhaf detaylar olarak kalacak yazdığın tarihte. ooy oy yeter... etiket sevdalısıyız fazlaca. ben hala "zaten yunan hocaları var şerefsizlerin" yorumunu bekliyorum, daha gelemedi.

6 yorum:

ikinehir dedi ki...

Rektörü bilmiyorum demişsin ya onu söyleyeyim dedim deryik. Ayşe Soysal hakkında uzman değilim, ama okula polis sokmak istemediğini biliyorum. Hrant Dink'i anma etkinliklerinde okula polis girdiğinde rektör yardımcısının çıksınlar diye nasıl uğraştığını gördüm, "biz-geldik-korumaya-biz-en iyisini-biliriz-biz" tarzı cevaplar da aldılar. Fidan dikilecekti ya, çok tehlikeli bir eylem. Çıktı polis sonuçta okuldan zaten, öğrenciler kıpırdamadılar polis gitmeden. Ama önemli olan şu ki, rektör çağırmamıştı okula polisi. Ki kendisiyle aynı akşam konuşma fırsatı da buldum, hötçü zötçü bir rektör değil. Ki bu okul 93'te "koşun gelin" diye okula polis ışınlatan rektör de görmüş hani.

Bir de haber vereyim, cuma günü yök okuldaydı, kontrole gelmişler. Nooluyo bakayım burda höösst demeye gelmişler. Başörtülü öğrenciler de duvar diplerinden gittiler gün boyunca, fazla ortalıkta gözükmeyin çünkü. Çünkü hişştt, çünkü başını eğ. Öyle işte.

Adsız dedi ki...

"açıklama yapmaya gerek görmüyoruz" diyen okul yönetimini ben kutluyorum. ayrıca bilmeyenler için büfk sadece kendi kazandığı parayla sergilemiyor bu gösterileri, okuldan yardım da alıyor, yani toplanan vergiler böyle aktivitelere de harcanıyor.

okulda kimsenin şaşırmadığı bu olaya dışarıdan insanların bu kadar çok şaşırmasına ben çok şaşırdım, sanırım (!!!) şimdi başka sebepler var da böyle şeyler konuşuyorlar zira geçmişe dönüp bakarsınız boğaziçililerin bundan daha büyük sabıka(!!!!)ları olmuştur herhalde ve olacaktır. Ayrıca olsun yani, tövbeee, konuşturuyorlar adamı

deryik dedi ki...

ikinehir: zamanında "öğrenci faaliyetleri azalsın, bütçelerini kısın" demişliği var da ondan temkinliyim. boğaziçi rektörü dediğin zaten polise karşı çıkmalı, raconu bu bence :) bi ara "YÖK artık!" diye bi slogancık vardı kampüste, aynen...

evren:aynen katılmaktayım evrencim, olsun bence de. nedir yani. sanat öcüsü resmen. yarın öbür gün fotoğraf sergilerine falan sarar bunlar.

narsis dedi ki...

Bu otopark konserlerini yasaklarken tarihi dokuya zarar verildigi gerekcesini ortaya suren hangisiydi?


Bi de bi de... Hokumetin de alttan alttan destekledigi lafi vardi ama tabi kaynak desen gosteremicem ondan yazmis olmayayim.

Jahrein dedi ki...

"zaten yunan hocaları var şerefsizlerin"

Ben bir kıbrıslı olarak bu noktada bittim :)

O kadar da olmasa gerek?

Yoksa olur mu yahu...

Olmaz biz iyimser kalalım :)

deryik dedi ki...

narsis7ekho: sonuncusuydu efendim. böyle bi anti-faaliyet hali var, önce KAK'a kök söktürüp sonra mezuniyette "gurur duyuyoruummm" diyen. enteresan bi zat evet...

felagund: önceden oldu valla. biz de cevaben "yahudi de vardı, atlamışsın" dedik.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker