aç parantez: tadilat sürüyor ama söylemeden olmazdı.
şimdi siz ılık, güneşli bir istanbul kışına uyandınız. Açık hava, ürperten bir güneşle karşınızda ve o güneş dayanılmaz bir boğaz manzarası sunuyor size. nerden mi biliyorum?
ben az önce Manzara'daydım, elimde sigara ve kahve vardı. ayağımı taşa dayadım, sırtımı banka verdim. her zamanki gibi paltoma iyice sarındım, eller cepte kalsındı, başımda berem vardı. ama rüzgar yok ki zaten pek. belki bileğime dolanan kedileri de sevmişimdir... kesin o 3 renkli olan bardağın içine bakmak için yanıma gelmiştir zaten. hiçbi şi düşünmeden maviliğe bakıp oturdum ben. bi sigara ve bi kahve süresince düşünmedim.
ordan biliyorum.
inanmıyo musunuz? izmariti gösterebilirim.
ocak ayı da bitecek umudu veren bi istanbul günü bugün, tadını çıkarın.
gitmeliyim şimdilik yine. ustalara güven olmuyo, tadilat için bi hafta diyolar sonra "apla ayağımızın altından bi kaçılsaydın kenara, bitirirdik ama bi 5 gün daa sürcek şimdik. suntaları koyacak yer bulamadık" falan... bahane çok. kapa parantez.
5 yorum:
dün finallere çalışırken evde bacak bacak üzerine atmıştım kalorüferin yanındaki koltukta biraz dalmışım sıcakla beraber bir iki dakikalık uykuda manzaradaydım ayağımı betona uzatmıştım üstümde paltom vardı ama önü açık güneş girsin diye jarum içiyordum bir yandan sonra daldım gerçekten uyanırken bacaklarımı hala betona dayalı sandım bir süre çok değişikti :)
Büyükada Ayayorgi'de zorlu bir tırmanışın (yokuş diyordun ya Deryik) ardından günü geceye adımlayan güneşe karşı içilen soğuk bir birayla geçti pazar.
Bugün pazardı ve beni yine ilk defa güneşe çıkarmışlardı.. :)
ben dün ayağımı betona dayamadım. üzerimde palto vardı, ama güneşin sarı sıcaklığına dalmadım. manzarayı aradım. bulamayınca gözlerimi kapadım. biramı içerken bir iki dakika hiç bir şey düşünmedim. bir an hatıramda bir şiirin dizeleri yankılandı ve söndü:
"seni, kaburgamın altın parçası.
seni, dişlerinde elma kokusu.
bir daha hangi ana doğurur bizi?"
Bu blog işi sizi bay sarmış.
BAkmıycam, yazmıycam diyosunuz ama..
Koşa koşa yine yazıyosun
:))
Çok teşekkür
emir bey: ben onu bilinçli yapıyodum, "şimdi deryik aslında burası bi baank.." diye ama seninki de hoş olmuş :)
deepnotum: aya yorgi'ye bi ben tırmanmadım galiba..
ONEOFTHEM: valla siz müthiş bi gün geçirmişsiniz zannımca. daha bi "dark" versiyonu olmuş benimkinin...
yasin: parantez açtım, sayılmaz :) yorumlara bakıcam demiştim zaten. normal tempomu bilenler benim için endişeleniyo şu an, ara verdim yani hakikaten :)"teşekkür" kısmının niye olduğunu anlamadım; eğer yazdım diyeyse, ben teşekkür :)
Yorum Gönder