evet efendim, döndüm geldim.
avrupanın en alçak noktasından
en yüksek noktasına çıkmıştım da.
efendim alpler'deydim üzerinize afiyet. yok ööle yarıyıl tatilinde kürk yakalı kar montu sefası değil, çocuk baktık icabında. ödemesi kayak kursu ve konaklama oldu. emek ve sermaye ilişkisi. yes.
1) isviçre enteresan bi yer. gerçi otel ve kayak pisti dışında bi yerini görmedim, zaten minicik bi kasabadaydık (antalyada her şey dahil tatil yapan ve otelden çıkmayan avrupalı turist ağzı). ama arayı kapamak için radyo dinledim- haberleri. fransa, almanya ve italya'nın bahsinin geçmediği bi haber yoktu. ya da ben sadece bu 3 kelimeyi anladım.
2) italyanlar, almanlar, fransızlar ve "romansh" dedikleri 4 nüfus bi arada. romansh'ler ayrı bi vaka, "esas isviçreli biziz, diğerleri sadece sınırın içinde kaldıkları için isviçreli" diyecek kadar bi milli gurur hakim. portekizce-katalanca arası latin temelli enteresan bi dil konuşuyolar. şeker insanlar. hatta sonradan edit: wikipedia adamları haklı çıkarıyo, kökü eskiye dayanan, minicik bir azınlık. benim gittiğim kantondalar sadece. vay be nüfusun %1'inden azı konuşuyomuş bu dili. şansa bak.
3) isviçre ve saat... penceremin karşısındaki kilise kulesi ve onun saati. her 15 dakikada bir çan çaldı desem inanmazsınız şimdi siz... halbuki çeyrek geçe 1 çın, buçuk 2 çın, çeyrek kala 3 çın... saat başında ise o an saat kaçsa o kadar uzun çın. yani saat 5 mi, 5 uzun çın. günün her saati böyle. sabahın 6sında 6 çın hiç çekilmiyo. bi de sabah 6:05'in önemi nedir bilmiyorum, ama 100 çın çaldılar.
4) 22-25 tane velet. 6-11 yaş arası. çok eğlendim çook... hepsi ayrı bi tip. anında alt dudak kıvırıp isyan modunda ağlayarak istediğini yaptırmaya çalışan mı istersiniz, "deryik yarın erken kalkıp şu çocuklara bi sürpriz hazırlayalım, uslu dursunlar" diyen bi 6 yaş hanfendisi mi... hiperaktifler. ama çok komiklerdi. hele her gece film izlemek için pijamalar ve yastıklarla odaya doluşup "şey uykum geldi saçımla oynar mısın?" miniklerine bayıldım ben.
5) kayak denen şey milyonlarca çürük, en ince kasların keşfi, yükseklik korkusunun yenilmesi ve lakin hız korkusunun keşfi demekmiş. ah bi de tabii ki "efem ben amatörüm, bu da yüzümdeki yanık izi... evet kırmızı-beyaz isviçre bayrağı hı hı". 25 faktör korumadı. o dağların tepesi güneşli, sıcacık ve harikaydı. karlar eriyo, bu hafta kalmiycak. nıhohahaha.
6) telesiyejdim, aniden durdu. kayaklarım sallandı, altımda dağlar dağlar... ölmedim.
7) günlük tempo: 7.30 kalk. 8 kahvaltı. 8.45'e kadar çocukların kayak hocasını bekle, teslimat sonrası kendi kayak dersine koş. 9.15-2.30 kay, düş, kay kay. 3 hop!otel koş, havuza gir. 3-5 havuz gözetimi. 5-6 bi saat izin. 6-6.30 cünyırlara yemek yedir, teşvik et, yorul. 6.30-7.30 manasız grup oyunları serisi: çikolata lezzet testi, tuvalet kağıdıyla mumyalama. 7.30-9 film. minikler kucağında uyusun. allahım tv'yi icat eden kişiyi binlerce kez rahmetle andık. ne müthiş bi icat... 9.30 sızış.
8) perşembe günü sınandım...........
dağlar dağlar çıktık. 1 teleferik ve 2 telesiyej boyunca. 2000 m gördüm. sonra tam bööle en manyak tepeden aşağıya doğru inerken huşu içinde "inanmooruumm kaydım, dümdüz gidiyoruum" rahatlığına ermiştim ki kayaklar ayağımdan fırladı, ufak çapta takla attım. kiraladığım yer yeni başlıyorum diye 40 kiloya ayarlamış, gerçek pistte durmak için kar sapanı yapınca kayaklar fırladı. satıcıyı saygı ve sevgiyle anıyorum. başımı çarptım, boynum ağrıyo. yetmedi, 2 kez daha oldu bu manyaklık... sonra dağın tepesinde mini bi sinir krizi geçirip helikopter diye tutturdum. baş dönmesi, kayakların yeniden fırlama ihtimali, hız korkusu ve dik bayırlar.... neyse ki sabır küpü, müthiş hanfendi bi hoca eşliğinde aşağıya indirildim -- kayarak. ölmedim; ama sövdüm. türkçe sövünce gülüyolar. Gigi sen bizim her şeyimizsin.
9) açık havuzu kaynar suyla doldurup dev bi küvet elde etmek süper bi fikir. müthiş eğlenceliydi.
10) 10-11 yaş arası erkek çocuklarının "ben de ergenim, ben de gencim, liselilerle takılıcam" krizlerinden bunaldım. liseliler durumu özet geçti allahtan. liseliler çok düzgündü bu arada. bi tanesi boya dökülen halıyı temizledi, inanamadım.
11) 8-10 yaş kızlarının arkadaşlık sorunlarından da bunaldım. X Y'nin arkadaşıydı niye şimdi Z'yle takılıyo? kayak dersinde güya çocuklar yanımızda deil, ama veliler var... "ay kızım ağladı dün arkadaşları bi şi mi dedi acebaağ"...
12) isviçre euro'ya geçmez. bu böyle biline. 10 euro 15 frank. ve çikolata ucuz.
13) patates kızartması görmek istemiyorum. yetişkin yemeklerini özledim. bi ara isyan edip yetişkinlerin yemek salonunda ananaslı fondü denedik. güzel bi şi ve lakin o peynir nasıl tuzlu.... oy oy. bütün haftanın tek lüksüydü. bi de mokalı çilekli dondurma.
14) perşembe son gecemiz diye bi kadeh şarap içtik, çarptı. hem o gece çok geç yattık, 12de.... ahahaha şaka gibi.
15) ben o veletleri çok özliycem. tuhaf di mi.. ama her fırsatta "eldivenleri tak, gözlüğün nerde bakiym"cilik oynadık biz. onlar ki kayağa giderken kayaklarını yanına almayı unutanlar.... hem bikaçı boynuma sarılıp "ama ben seni çok özleriiimm" dedi. okulları burda, uğrarız belki.
durum budur. foto gelicektir. uyumak lazımdır.
tez konumu teslim etmek, sınava çalışmak gereklidir.
yandım yandımdır.
ve lakin, döndümdür!!!
7 yorum:
yine deryik hanım dan muhteşem bir dönüş :)
İade-i ziyaret arkadaşlıklarda esastır.
Zahmet edip ziyaret etmiş, bir de okuyan onlarca insanın aksine "uzunca" bir açıklama yazmışsınız.
Konu dağılmasın, burası da işgal edilmesin diye yorumunuzu ana sayfaya taşıyarak cevaplandıracağım birazdan..
Sevgiler , saygılar :)
hosgeldin. eglenmissin ne guzel.fotolari bekliyoruz
başlığı uzunca bir süre iftira diye okuyup, sonra yazıyla bağlantısını çözmeye çalışmam ve başaramamam, her ne kadar mallık olarak da nitelendirilebilse de, bence tamamen küçük minik bir hatadır. Büyütülmemelidir.
ay bi de insan gitmeden söyler.. mistik vedalara hoşnut olmıyan bi blog tayfasıyız ;p
iihih ben dinledim ki bunlarııı hem de çetten yıhyıhıyhıhıh!
emir bey: mersi mersi :)
herackles: ne demek efendim. bakacağım derhal :)
tuğçe: valla onlar biraz rötarlı gelicek teknik aksaklıklar var.
alx: belirttiğim üzere, çok güldüm çok :P
lavender: valla daha önce 1-2 imalamıştım ama bu sefer bööle gizli bi kaçtım-döndüm olsun :P
"Gigi sen bizim her şeyimizsin."
Şimdi okudum ancak, güldüm. Çok hoşsun (başka bişi aklıma gelmedi, iyi manada söyledim yani:)
Yorum Gönder