haber dili ne mühim şey di mi blog? bi kelime seçersin, seçmediklerin yerine konuşur. bakınız çılgın turizmci. haber gayet iyi gidiyo da, hop bi yerde "çılgın" oluveriyo turizmci. ha tamam, hızar ve baltaları ırmağa atmanın neresi çevreci, sorabiliriz. "beni de kesin" demek de normal olmayabilir. ama bu adamın nesi çılgın anlamadım. rafting yüzünden mi acep?
"gerilla çevreci" muamelesi görüyolar, gönül ister ki has gerillalar gelsin de "gözünü yeşil bürümüşlük" nedir, bi zahmet anlaşılsın. elmayla armut birbirine giriyo. iki bayrak, bi açıklamayla "çılgın" ilan ediliyo insanlar, kulağına yeşil kaçan "çılgıncık"lar haline geliyolar. "yarımakıllı" demenin kibarcası.
bu olanlar, olması gereken tepkinin onda biri bile değil. türk bayrağına ne gerek var, onu da bilmiyorum mesela; ama çevre konusunda birilerinin bi tepki vermesi bence bu ülkede çok nadir olan bir şey. ağaçlar için yani, anıtlık ağaçlar için. o yüzden de benim için kıymetli. ha yoksa çevre gayet politik bir alan, konuyu kutup ayısının patisi meselesine çevirenler utansın.
durum aslında budur, biliniz.
haftaiçi akşamları sıkıcı olabiliyo, haftaiçi işte, n'apsın. güzel bi şarap ve yanında atıştırmalıklar filan varsa, o başka. hop tabak yapılıverir, tatlı tuzlu; sonra bi de film. o zaman mis. kayra vintage serisi de ayrıca bi güzel imiş, en azından kırmızısı.
"sabah saat 7'de istanbulun diğer ucundan uçağına binesiceler" bence harika bi küfür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder