24 Aralık 2009 Perşembe

vatandaşlık bilgisi

istanbul barosu'nun sitesinde bir açıklama var, önemli kısmı aşağıda:

2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun "durdurma ve kimlik sorma" kenar başlıklı 4/A maddesi uyarınca polis ancak bir suç ve kabahatin işlenmesini önlemek, suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek, hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri tespit etmek, kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek amacıyla, makul bir sebebin bulunması halinde durdurma yetkisini kullanabilir. Süreklilik arz edecek fiili durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz. Durdurulan kişiye durdurma sebebi bildirilmeli, nazik davranılmalıdır. Kişilere polis olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra kimlik sorabilir.

ha bunu polislere hatırlatırsanız neler olabileceği de yukarıdaki linkte.
olayı yaşayanlar da avukat bu arada.

yine de bilin. keyfiyet hukuki değildir. birilerinin keyfinin kahyası hukuktur.
vatandaşlık derslerinde de en temelde bu öğretilir. en azından benim zamanımda öyleydi.

sonradan aklıma geldiği için, sonradan edit:

Kabahatler Kanunu'nda da diyor ki, görevle ilgili kimlik sorulduğunda göstermek zorunlu, anca o zaman gözaltı ve hatta tutuklama olabilir.

ha bir de:

"SARHOŞLUK

Madde 35 - (1) Sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde davranışlarda bulunan kişiye, kolluk görevlileri tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir. Kişi, ayrıca sarhoşluğun etkisi geçinceye kadar kontrol altında tutulur."

neymiş, sokakta içki içmekle ilgili bir şey değilmiş kabahatler kanunu. sarhoş olmakla bile değil; sarhoşken başkalarını rahatsız etmekle ilgiliymiş. sokakta içki içiyor diye karakola götürülen gençler için yazdım bunu, parkta kovalanan, dövülenler için.

gerçi kanundaki son cümle fazla geniş olmuş; "döverek ayılttık" da denebilir. olsun. bilinsin.

1 yorum:

Dilcun D. dedi ki...

çok iyi yapmışsın bunları yazmakla aslında. iki hafta sonra ceza muhakemesi usulü finalim var ve biz de bu yakalama-gözaltına alma-tutuklama gibi "güvenlik" önlemlerini görüyoruz. tabi görüyoruz ama uygulamada büyük farklılıklar olduğu da aşikar. incelediğimiz birçok kararda o kadar usulsüz şeyler yapıldığını gördük ki (misal; günlerce gözaltında tutmak ya da polis aracının içinde 5 saat filan tutup sonra da hop diye salıvermek...) artık benim gözümde kanun ayrı bir şey, güzel ülkemin güzel kolluk kuvvetinin davranışları apayrı bir şey.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker