25 Kasım 2009 Çarşamba

bilmediğimden soruyorum

ve ayrıca:

camiye gitmek insanı müslüman mı yapar? niye 5 şart var o zaman, bütün gezegen yanlış mı biliyo? gökkuşağının altından geçmek gibi bi şiyse bu, turistleri neden uyarmadık? müslümanlık "milli" değer midir? o zaman "dini" değer nedir? kaş yaparken göz çıkaran bi meclis başkanı için misal, "protestan türk" nedir? meclis kapısında sözlük dağıtsam nolur? nazım müslüman olsa nolur olmasa nolur? birine fatiha okumak için ölenin müslüman olması mı gerekir? duayı edenle ilgili değil midir bu din konusu? neticede maksat bi selam vermek değil midir? komünist ve dinsiz bir şaire dua etmek için onu milliyetçi-müslümanlaştırmanız mı gerek sahi? başka türlüsü sayılmıyor mu? madem öyle, adam müslüman mezarında bile değil, orda ne işiniz var? nazımın "gurbette bile muhafaza ettiği milli duyguları"nı şüpheli cami anılarından değil şiirlerinden, mektuplarından anlamayı hiç düşündünüz mü? sahi siz hiç vatanınızdan kovulup, bi ağaca hasret gömülüp, öldükten 46 yıl sonra 15 dakikalık şöhret için televizyonlara maskara edildiniz mi? ben mi başkaları adına utaniym diye doğdum bunlar mı fazla rahat?

300 yıllık hanları otoparka çevirmekten başka bi şi yapamıyosak, bi gidip çay koymamız gerekmez mi? devletin bir türlü harcayamadığı ve seneye devretmediği için elinde patlamak üzere olan "dış tanıtım fonu"nu içe aktarmak bu kadar mı zor, bu kadar mı bürokratik bir çiledir? insan sahi, restorasyonu ne için yapar? bakımsız bırakan özel mülk sahibine ihtar çekilemez mi? prosedür nedir? ben de kafama göre bi yeri alsam, kaderine terk etsem, tamam mıdır? kültür turizm bakanlığı çalışanlarının eğitim birikim düzeyi nedir? yılda kaç kitap okur, kaç ören yeri gezerler? kaçının bi müzik aleti veya spor dalıyla ilişkisi vardır? kaçı likya yolunda geçirmek ister yıllık tatilini?

tuzlada yine bi işçi ölmüşken, nerdeler nerdeler, bu seferki altın günü için kimde toplandılar?
polis yine birini öldürmüşken, niye herkes susar? bir tek siyasetçi bile sesini çıkarmaz? 3 yılda 108 kişi, yılda 36 kişi ne için öldü? ben öldürülebileyim diye mi vergi veriyorum? silahları kurşunsuz kalmasın yiğitlerin diye mi sapıkça çalışıyo bu millet?

YÖK nedir, niye hala vardır? rektörler niye atanır? madem atanacak, niye seçim yapılır? türk demokraaaasisi, üniversitelerde niye göstermelik oy pusulası şenliği yaratır? hadi diyelim YÖK bildiğin YÖK, atamayı yaptı, atanan rektörün bir nebze akademik gururu yok mudur? görevi reddetmez mi? 778 oydan 334'ünü alan kişi yerine, 96 oy alanı rektör yaparken matematik nereye düşer?


etilerdekileri ahlaksız ilan eden RTÜK başkanı, maaşının etilerde oturanlar tarafından verilen kısmını geri vermeye hazır mıdır? etilerde kim oturur sahi? etiler camii imamıyla da görüşmüş müdür? etilere gelince mi ahlakımız sündü yoksa ahlaksızlar olarak etilerde mi buluştuk? RTÜK ahlak masası yetkisini ne zaman almıştır? ben genel ahlakımı iade edip, ahlaksız ne ise onun yayın hakkını kazanabilir miyim?

hastayım ya ondan, beynime üşüşüyo hepsi.

2 yorum:

hep dedi ki...

Yemezler, sosyal sorunlara duyarlıymış gibi yapıyosun ama domuzumsu gribimsi olmuşken otobüse binip halk sağlığını tehdit etmeyi de biliyosun:))) Ya özür, elimde değil komik geldi muhabbet... Çok geçmiş olsun sevgili Deryik, dikkat et kendine. Senden "çok" yok. Hatta bi tanesin.
Yine aklı selim insanları çileden çıkaran başlıklara değinmişsin, yüreğine sağlık.(bu arada akciğerlerine de sağlık diyeyim) Sevgiler

deryik dedi ki...

gazete okudukça sinir + adrenalin, ilaç gibi.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker