bu arada bienaldeki rehberlerin gezdirdikleri mini ekibe kapitalizm nedir onu anlatması gerçekten çok ironikti. hatta bi dahaki bienale bence bu grupları çektikleri amatör bi video çalışmasını dahil etsinler. kapitalizm karşıtı brechtten ilham almış sergiyi gezmek için parasını verip gelen 5 kişi, yine parasını vererek kapitalizmin ne olduğunu dinledi. ah ah, böyle içimde kapılar gıcırdıyo yemin ederim, gülümseyerek seyrettim. başlı başına bi sahneydi. rehber de "kapitalizm bizim şöyle şöyle yapmamızı ister, onların işine gelir" diyerek "onlar"ı öyle güzel soyutladı ki, tadından yenmez. the kapitalizm yani- uzakta, ötede bi siyah, tüylü canavar. özellikle realkapital grafiğinin önündeki coşkusu, canavar kapitalizmin vücut bulmuş halini (sermaye-üretim grafiği! hem de grafik!) gösterebilme sevinci... neyse işte, ben öyle uzaktan takıldım o görüntüye. sadece rehberin mute tuşunu aradım. yoksa sergi, bienal güzel şeyler bunlar. canına yandığımın ankarasındaki kurak çorak hallerden sonra, bienal yazılı boş duvar bile seyredebilirim.
octet bi de. pera müzesi. octet gerçekten güzeldi, iyi ki iyi ki bitmeden yakaladık. eserlerin açıklamalarının olduğu minik beyaz kitapçık işe yaradı. o kitapçığı almayan, "hmm bu da çirkin diye buraya konmuş heralde, eveeaat" diyerek gezen ve her heykelin yanında öpercesine poz vererek fotoğraf çeken çift.. ya tamam ben de alemin sanat eleştirmeni değilim; ama neticede bi müze. bi edep adap, bi hal duruş, bi şiler gerek işte. ikisinin de alakası yok, birbirlerine sanat şovu için gelmişler ("timuçin octetim geldi koş"), şov yapamadıkları zaman da esere bok atış. "bu ne len böyle? ahıahıahıahıahıaha". onun ne olduğu yazıyo okusan coni. okumuyosun, bağırıyosun ve bi de çiftsiniz. tahammül ötesi.
bi de işte kat kat kat pera, o güzel. osmanlı donanmasına kısa bi uğrayış. filmekimi borşürümüz var. ayrıcaaaa etkinlik haritamız ve onun arkasında zaman çizelgeli süpersonik bi tablo var ki fetiş objesi gibi duruyo öylece. planlanabilir oldu her şey iyice, işime geliyo.
şimdi, 12 saatlik uykumdan sonra, kahvaltı ve yollar yollar yollar.
başlıktaki ben değilim (sarı bana yakışmaz), o bi resim, o bi octet.
1 yorum:
ben anlamadığım vakit -okuyacağm bi şi de yoxa- tırıs tırıs sessiz messiz yan esere geçiorum, dönoorum yan gözle bi daha bakıorum. hele anladığını hissettiğim gösler gördüğüm an feci kıskanıorum. öyle işte timuçin ve ekürisi okuosa 'çok da sanattan anlamayan insan' anlamadığı zaman ne yapar öğreniversin, hele karşıdaki bi emekse bi alınteri ise. nacizane.
bi de filmekimi demeyin bana. elimde patlayan biletlerimden başka bi şey gelmioor aklıma. böhüüü
(yorum vaktim gelmiş ondandır bu lafazanlık :Pp)
Yorum Gönder