herkesin bi tü kakası var. mesela ABD en büyük şeytan. ivil ivil. bu bi tek türkiye'de böyle değil. IMF, ABD, kötünün en önde gideni. hele mesela eski koloni olan ülkelerden bi dinleyin, naman nallahım. sanki ABD olmasa onlar bi ülke dolusu melaike, her şey gün yüzü görecek, kardeşçe ve tabii ki zengin bi şekilde yaşayıp gidilecek... ABD olmuş yeni İngiltere. evet evet tabii en kötüsü o. sonra soruyosun azıcık, kardeşim sizin ülkede gelir dağılımı, demokrasi ne durumda? ülkenin hiç mi zengini, dolandırıcısı, rüşvet yiyeni, kazık atanı yok? ay onlar da amerika işi. amerika sanki şeytan icadı bir makina, 7/24 bizim komplo teorilerimizi besliycek adam üretiyo. bizim ülkelerimizse zavallı, iradesiz, edilgen birer kurbanlık koyun... kendi kötümüz bile yok, herkes öylesine bi melek. Amerika yokken napıyoduk acep.
neyse, ABD'ye bayıldığım sanılmasın burdan. akşam akşam nerden esti bilmiyorum. yine de 200 küsur milyonluk bi ülkenin hiç mi iyi yanını göremez bu insanlar diye düşünüyorum. madem göremezler mesela, bana nasıl oturup insan haklarından, eşitlikten bahsederler acaba? iş yunanistana gelince "aslında halklar kardeş, hiiiç bi sorun yok" ya hani (zira iki ülke de hiiç milliyetçiliğin yaylım ateşi altında kalmadı, hiç darbe yaşamadı), amerika'yla niye böyle olamıyo acaba? ne tarihini biliriz, ne kültürünü. kitaplarca edebiyat tonlarca müzik ürettikleri halde. şeytan ikonası olarak ABD. içi boş, arkası yok, duvara çakılı ikona.
bana birisi daha "bu amerika komplosu hede bödö" derse deliricem. insanın kendi ülkesine bu kadar hakaret etmesini anlamıyorum: bari kötünü sahiplen. bu savaş, bu ölümler, o bomba, bunlar bizim. işine gelince cennet vatansa eğer buralar, işine gelmeyince de yüzleşeceksin: bütün o tü kakalar da senin. iradesizler iradesi. onlarla ne yapacağın da sana kalmış. bi bok beceremiyosan şimdi, yarın da beceremeyeceksin zira dün de beceremedin.
daha önce demiştim ya, bu topraklarda herkese uygun bi acı var. seç beğen çek acını. ama lütfen, bi seferlik olsun, acılarını bari sahiplen. nasıl olsa mutluluklarına sevinemiyosun. reel politik lafını da yemişim. gazete sütunlarından naşi herkes bi gündem ilan ederken, hiçbir şey gerçek değil. "gerçeküstü"ne erdik ülkece.
*-*
ben çocukken babam kağıda canavarlar çizer, onları kurşun kalemlerin arkasına yapıştırır, koltuğun sırtında kuklalar oynatırdı bana. ben de öylece izlerdim: bu adam o canavarları nasıl çizebildi? bu hikayeyi nasıl uydurabildi?
tam da benim babamın kafasının içinden çıkmışlardı, yanımda hazırlamıştı işte tü kakaları. babam tutup da "amerikadan aldım" diye yutturmaya kalkmamıştı yani.
8 yorum:
Beni rahatsız eden şey, hem her şeyde ABD'nin oyununa geldiğimizi ve kullanıldığımızı söyleyip, hem hala daha ABD benzeri uygulamalar için koştura koştura gitmemiz.Yani ne bileyim, hakaret gibi geliyor, kendi kendimize embesil diyemeyip de, ima ederek söylemeye çalışmak gibi. Yani her şeyi yapabilmemiz için ABD yle tey tey yaparak mı yürümemiz gerek, bunu anlamıyorum.
Hayır, ben ABD'yi sevmiyorum. Ve bu kararı önyargıyla almamak için de çok uğraştım. Ama ben içinde o insanlarla yaşadığım için sevmiyorum, o ülkede 3 seneidr bulunmadığım için görebildiğimden sevmiyorum.
Mesela kendilerini eleştirme özellikleri yada eleştirileri rahatlıkla alma özellikleri filan diyorlar. Hayır o onların umursamazlığından ve ben o umursamazlığı öyle yakınan tanıyorum ki, bu konuda karşı çıkabiliyorum gönül rahatlığıyla.
Ama her şeyleri kötü değil. Evet, onların sahip oldukları iyi özellikler bile oınları sevmeme yetemiyor belki ama, her şeyin altında da onlar yoklar.
Biz kabullenmeyi ne zaman öğreneceğiz, ne zaman her bombayı, dökülen kanı, hatayı, "yahu BİZ nerede hata yaptık önce" diyebilirsek, o zaman bir şeyler için adım atabilmiş olacağız.
Ben ABD'nin belki de her kötülüğün altına girmiş olabilmesinden çok ; her şeyimizi onlara benzetmeye, her şeyin altına, Başına, gerisine ABD'yi yerleştirip, memnuniyetle her ipi teslim edebilme olasılığını sevmiyorum.
Çünkü rahatsız oluyorum.
Merhaba;seni hiç tanımıyorum ama öyle bir zamanda okudum ki:hayata bakışım yerinden oynadı:)sana uzun uzun mail atmak istiyorum.umarım sıkılmazsın sevgiyle kal...
Hayır hayır kesinlikle biz her şeyi ABD'ye yüklemiyoruz sevgili deryik. Uçlu kaleme abanıp kendisini unufak etsek Çin malı bunlar, ondan kırıldı yoksa ben hayvanlık yapmadım diyebilme lüksümüz var. Hayır suç bizde olsa eyvallah. Ama hepsi dış mihrakların ülkemiz üzerinde oynadıkları oyunlar. O Çin malı kalem hiç bi İngiliz'in elinde kırıldı mı ha?
O değil de, ne oldu mini mini kuşa?
hasankeyif için hala imza atılıyo mu yaa? ben baraj oldu bitti sanıyodum.
yapabilceğim herangi bişey var mı?
yaw o değil de, amarikada mı doktora yapmalı yoksa ankarada mı?
bir dolar kaç euro haberimiz var mı?
dolar 1 YTL nin altına inerse kriz olur mu?
amerikadaki kriz bizi etkiler mi?
bence bunlar da sorulması gereken önemli sorular.
tugce: dertli gördüm seni :)
ayşeli: mail'i aldım, çok mutlu oldum, tez zamanda cevap yazıcam :)
n7e: her yer çok kuş olmuştu, renklensin azıcık dedim.
seda: valla siteye bi tıklayıp bakmak lazım. ben de bilmiyorum. baraj işinde yürütmeyi durduruyolar, tekrar devam falan.. son hali devamdı gerçi ama yine de bi şiler yapılabilir elbet.
alx'cim altın al, yastığının altında sakla. türk kadınından iyi mi bilicen. ankarada değil doktora hiçbi şi yapılmaz. cevap c şıkkı: istanbul.
öyle deme deryik, son göstergeler gösteriyor ki, yastık altı dölarları dölar olarak kalmaya devame ediyor. ev hanımlarımız pahalıyken aldıkları dölarları, şimdi değeri düştüğü için satmıyorlarmış. Ev hanımları kriz bekliyormuş. Kriz diyorum deryik, kriz. Kriz olsun, develiasyon olsun diye hacılara hocalara gidiyormuş ev hanımları. Ben sana söyliyim, bi şeyi 40 kere söylersen olurmuş. Bu gidişle ev hanımları krize neden olacak. Bence amerikanın sonu böyle ev hanımlarının beklentileri yüzünden oluşan bir krizle olacak. komunizm ev hanımları sayesinde gelecek.
Alx, son göstergelerden bildirdi. Söz sende Deryik.
hepsini boşayalım madem... evim ailem falan derken harcamak zorunda kalsınlar... ya da pokere sardıralım evhanımlarını.
yastık altı altını likide etmesi bile bi şi, bak dolar yapmış. parmağında yüzükler kolunda bilezikler de olabilirdi. merkez bankası da o yüzden ataşehire taşınıcak, gün yapıcaklar orda, ikna edicez hanımları harcamaya.
Yorum Gönder