14 Ocak 2008 Pazartesi

4/22

işi gücü olmayan ev kuşu bi mezunumsu olarak her yeni güne gazeteyle başlamamı abes buluyorum artık. hafif mazoşistçe bi şi. insan kahvaltı ederken neden lokmayı kendi boğazına dizer? gazete hışırtısı sevenler cumhuriyeti'ndeniz tamam, elde okunsun... ama insan bunu niye kendine yapar? günün her saati benim nasıl olsa.

radikal 4. sayfayı açıyoruz. erdoğan alevilere göz kırpmış, hop baykal aşure kaynatmış. sidik yarışı yetişkinler ve politik bi alanda olunca daha efendi isimlerle anılıyo. allahtan sol kolonda yıldırımcım türkercim var. "acıyı bal eyleme"nin nasıl ağızlara sakız oluşunu yazıyor. her zamanki hissiyatıyla en en kelimeleri seçiyor yine. sonra ufak bir hatırlatma yapıyor: reha çamuroğlu, ki kendisi şu ara evsahibi ayağında biliyorsunuz, madımak'ın müze yapılması için şöyle diyor:

"acılarımızı hatırlamaya niye bu kadar meraklıyız anlamıyorum".

insanın yandan çarklı, acı bir gülüşle gözleri doluyor. başka dilde olmayan o "güleriz ağlanacak halimize"ye saplanıyoruz yine. bunu da anlamıyorsa acaba ne anlıyor hayatta reha bey? acılardan başka nesi var hatırlayacak? Sünnet düğününde alınan oyuncakları mı hatırlamak istiyor? bilmek dahi istemiyorum. türk politikasının favori kalıplarından: talihsiz bir açıklama. halbuki açıklamanın yapılmış olmasında bir talihsizlik yok; duymuş oluyoruz en azından. talihsizlik daha başka yerlerden geliyor: kişinin kendine yamamaya çalıştı sıfatlardan, o sıfatı gerçekte taşıyanlardan. hani yere düşen çocuğa "ay yok bi şi olmadı hoop kuş uçtu bak bak" şaklabanlığı yapılır ya ağlamasın diye... onun gibi bir şey deniyor heralde kendisi. unut unut unut.

sonra bir haber... komaya giren anne hamile. 3 hafta daha yaşatılacak çocuğu doğsun diye. baba sadece "çocuğa nasıl bakıcam bilmiyorum" diyor. duygusuz mu bulduk? "anneye niye üzülmüyo bre vicdansız" mı dedik? güzel bir alıntı vardı roll'de: yas, zenginler tarafından uzun uzun tutulabilir mealinde. yoksulların hayatı hızlı toparlanmalarla sürüyor. iki ablası var doğacak çocuğun; nüfusa kaydedilmemiş ablalar.

CHP raporluyor: Kürt raporu. sbamkk.. sonra da alevi dosyası hazırlar. kırmızı koltuk programıyla arena arası bi şi. "somut adım yok" diye eleştirildi ya hükümet, sbammkk!! politik sidik yarışı için boşlukları doldurmaca. baykal şimdiye kadar gördüğüm en iyi "cevapçı" ve lakin ilk söz kendisine verildiğinde sistem çöküyor.

*_*_*

sonra petek dinçöz evleniyor. 8 yıldır istiyormuş. e güzel. ve lakin sabah 2:30 itibariyle gördüğüm üzere, RTÜK başkanı bayaa bi dahil olaya. efendim Can Bey'e o fısıldamıışmış, "türk örf adet anane ve bahanelerinin beyaz ekrandaki neferleri" olarak türk aile yapısına ahlakına falanına filanına uygun yaşamalarını. artık. 8 yıl sonra. "ben ikna ettim" diyor yani. sonra devam ediyor: "petek hanım da zaten sabah programı yapıp bayanların sorununa değiniyor ama bu esnada kendisinin evlenmeden bir ilişki sürdürmesi ters algılanabilir-demiş idi petek hanımın da kendisi de ben de zaten öhöm". hı hı lıyor petek hanım. bütün o devasa kasımpatılardan buket yapıp Can'ının üstüne yürüsün istiyorum: "rtük başkanı mı gerekiyodu illa" diye. düğün günü, gelinliği ve yandan çarklı çiçeğiyle şunu söylüyor ona başkancık: türk aile ve ahlak kalıpları istiyor diye beyazlar içindesin, Can'ın aşkından değil, sen istedin diye değil. Can sonunda karar verdi diye değil: RTÜK dedi diye.

ha tabii esas kanıma dokunanın RTÜK başkanımızın alttan alta "edep adap" dersi vermesi olduğu açık. "evlenmeden olmaz"ı kalmamış işin, belli. RTÜK başkanımız, göğüs dekoltesi pırlantalarla kaplı, sırtı kalçasına kadar açık mavi elbisesiyle gülümseyen petek'e daha neler neler söylemek istiyor aslında: o elbise olmaz. açılıp saçılmiycan. yeni bi kalıp öğrendim ben "rol modeli", ondansın sen. edep edep adap adap. aziizz türk milleti aile kurumu ve sıcak battaniyeleriyle izliyor seni. örenbayan ol. önce bi everelim seni, kocan halletsin bunları.

söylemiyor ama duyuyorum, petek'in elbisesi değişip gelinlik olduğunda rahatlıyor zira. sonra, "petek'in eski isyan görüntüleri" geliyor ekrana: "evlenilecek kız olduğumu mu ispatlıyorum ben bu 8 yılda? eğlenilecek kız olmadığım kesin!" ağlıyor. biz mürüvvet muhabbet, gülümseyerek izliyoruz. kızımız erdi muradına-- RTÜK başkanı isteyince. sanki. Can Beyciğimiz de çıkıp "eh başkanım, tabii sizle konuşmuştuk da neticede bu bizim kararımız"lamıyor, "bunca yıldır namussuz muyduk yani, ne diyon lan sen?"lemiyor- zamanı değil, yeri değil. RTÜKcüm üstüne yatıyor olayın. sonra sonra... geline bir bilezik, bir bayrak ve bir Kuran hediye ediyor. adettendir diye. bu arada ailelerden kimse yok, hani "adetleri bari aileye bırakalım" demiyor RTÜK amca, en örf anane o, en şov yeri Beyaz Şov, en ekran adabı kendisi ya.. açıklıyor: "türk milliyet merhamet şeref ve gururu için bayrak ve DiniMİZin kutsal kitabı kuran..." bilezik kısmını hatırlayamadım. Bekliyorum, bi mucize olsa, bi şi deseler, ı-ıh. stüdyo olarak gözler dolu dolu, bir düğün daha kural anane ve örflere uygun baygın başarıyla geçiyor. RTÜK başkanı ve estetik kurallarına meydan okuyan gülümsemesi ekranı dolduruyor: bir namus bekçiliğinin daha sonuna geldik.

ben bir kadının evlenmek istemesini, bunu 8 yıl boyunca inatla talep etmesini, çemkirmesini falan tuhaf bulmuyorum. "illa evlenmen mi gerek be kadın, nefer ol hadi" de demiyorum. neticede 8 yıl sonra, birlikteliklerinin hukuki boyutunu da tescil ettirmek isteyebilir. bunu kendinde hak görmesi de doğaldır bence. ayrıca ana-baba-çocuklu bir çekirdek aile olmak da isteyebilir. eh adam da ister, istemez, bekler, falan filan. benim kanıma dokunan "RTÜK'ten edep şov" kısmıydı. pis pis sırıtışıyla orada "kuraldışıları da düzelttik" haliyle vakur duruşuydu. adam iki insanın evlenmesine değil, evlilik dışı birlikteliğin nihayet bitmesine sevindi, ben ona yanıyorum. "hafif kadın"lıktan eş statüsüne yükseltti petek'i. can beycimse sevdiği kadına eş statüsü vermenin haklı gururunu yaşıyor - senii şövalye ilan ediyoruuumm ey seçilmişşş... kaç yaşında sahi petek? 27? ve rtükcüm mesela can'a da kızabilirdi aile kurumuna yanaşmıyo edepsiz diye. ı-ıh. erkekler kendi namuslarına bile sahip çıkmıyorlar; kadının sırtına yüklemişler.

petek dinçöz hakkında da bu kadar yazacağım aklıma gelmezdi. neyse.

_*_*_

ya işte. daha gazetenin 4. sayfasında durum bu.
kendileri 22 sayfa.
diğerleri de bolca talihsiz açıklama, münferit olay, meczup falan dolu.

güzel haber: bugün Tv8'de saat 21.40 ya da 22.00'de (kaynaklar çelişiyor, ben değil) rabbit-proof fence filmi var. Türkçesini Çit diye çevirmiş tembel çevirmenler. neyse. bayaa övgü aldığını hatırlıyorum zamanında. bakınız.

bi de santralistanbulda bilgi üniversitesi görsel iletişim tasarımı ile fotoğraf ve video bölümü öğrencilerinin sergisi varmış 10 mart'a kadar.
güzel haber de veririm. felaket blogu değilim, değilim değilim...

4 yorum:

narsis dedi ki...

Sınav öncesi Yıldırım Türker düşüncelerimizin tercümanı olarak süper biri. Görünce yanaklarımızın kızarması, delicesine heyecanlanmalarımız boşa değil.

Tv izleyenler benim için Cumaları Iconoclasts'ı izlesin - nası bişi meraktan öliciğim. Kuylağa güzel geliyor. Fekat ben tivi izleyemiyorum. Yetenek yoksunuyum. Bi acayibim.

Bi de bi de bi de... SSM Dali sergisi açmaya hazırlanıyormuş... Bi heyecanlandım sorma. Çok çok heyecanlandım.
Şimdi de Abidin Dino retrospektifi devam etmekte. Atlı Köşk başka güzel, orda sergiler başka güzel. Güzel güzel yani. İnsanı mutlu edeeeyor.

QM dedi ki...

Baykal'in son donemdeki (son bikac haftadaki!!) Kurtler ve Alevilere dair "ozgurlukcu" acilimi bazilarini umutlandirmis, acaba arkasi gelecek miymis, gelirse ne de guzel olurmus. Umutlanmaya ne kadar da merakli bir kisim medyamiz. Umudun kendisinde yanlis olan bisey yok, sadece adres yanlis hepsi bu.

mermaid dedi ki...

o adam muhtemelen rtük müdahalesiyle boşanmıştır bi önceki eşinden. yakın zamana dek evli yazıodu nufüs cüzdanında. habertürkte bir programda, nereli olduğu hakkında bir muhabbet olmuştu da, bu çıkarıp göstermişti. yani işin içinde bir de evli adam, boşanan adam, yuva yıkan hatun geyiği söz konusu. ama sonuçta artık evlendiler. "evli bir kadın" hakkında konuşmak uygun deil, örf ve ananelere göre:D

deryik dedi ki...

n7e: cumaları izliyciim umarım, özetlerim :P dali haberi yıllardır var ama 2008 sonunaymış galiba. geç olsun güç olmasın :)

qm: umut fakirin ekmeği.

mermaid: valla beni müthiş derecede rahatsız ediyo o adamın varlığı. gerçi RTÜK'e gelen şikayetlere bakıyorum, tencere kapaktan öte, etle tırnak gibi bi uyum var aralarında.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker