sabah bile olmayan bir saatte, yaklaşık 03.45 sularında o aptal "hav-hav-hav....hav-hav-hav...hav-hav-hav" temposunda, bir köpekten beklenmeyecek kadar monoton, çirkin ve şaşmaz bi tavırla havlayan, ezana kadar susmayan ve ezandan sonra da devam eden sarımtrak köpek.
o kör vakitte cama çıkmış, sokağın kuytularında seni ararken bi de alay eder gibi arabanın arkasına saklanmış beni seyrediyodun. başına geleceklerin korkusundan saklanmayı öğrenmişsin, aferin. hayır, diğer komşuların aksine her gün aynı yer ve saatte (camımın önü, 03.45) buluşmamız sebebiyle sana sert cisimler fırlatmiyciim. genelde uykum derindir çünkü ve henüz o kadar gaddarlaşmadım. bu manyak güne senin yüzünden sadece 3,5 saatlik uykuyla başlamış olmamın cezası belli. rüyamsı kıvranmalarımda kulak tıkacı görmüş biriyim ben artık. sistemi bozdun. duymuyodum, görmüyodum iyiydi. farkedildin artık. bi de utanmadan sabah 7 buçukta karşıma geçmiş kuyruk sallıyodun. yeniyetmeliğine bile veremedim.
istediğin kadar saklan, 4. kattayım. güçlü bir su tabancasıyla etrafına daireler çizicem, mesajı alırsan susarsın, yoksa ihtar çekebilirim. dansettiricem seni bak gör. pavlovdan neyim eksik? su tabancası alıcam işte, o lazım bi tek.
son çare, ev arkadaşım bana da kulak tıkacı alıcak, napalım.
4 yorum:
çalar saati duymazsın sabah bu seferde?
bazen onlar öyle çok havladıklarında tuhaf bir şeyler oluyor. yani metaor düşmesi gibi filan değil de. bir arkadaşları hasta oluyor, birkaç gün sonra ölüyor ya da aylar önce çiftleştikleri dişi doğuruyor filan.
gln: ya işte, evet. tamamen ondan zaten. ama bu gece gelmedi :)
dide: bence ona hep yemek veren biri var orda. resmen tek bi pencereye havlıyodu. ya da oyun moyun istedi canı. bi şiler.
bi de onların çiftleşmek isteyen kediler olduğunu düşün, bi tanesinin sizin evdekine -kibar tabirle- aşık olduğunu düşün, sizin camın önünde -yine kibar tabirle- seranat yaptığını düşün!
Yorum Gönder