ne zaman ingilizce cümleleri türkçe okunuşuyla yazsam ortaokuldaki sevgili matematikçimiz orhan hoca geliyo aklıma: kaptanın seyir defteri. "your itself". kuesçinınınıns. burayı okuyan iki kişinin şu an gülümsediğini biliyorum, geri kalanlar için de ne çare. ki aynı iki kişi yusuf bahri köstekçi'yi de, ki biz kendisini YBK diye anarız, hatırlayacaktır. YBK kıssanın tarifi ve mucizenin tanımını sorar. 8 kez. aptal eder adamı valla. ay evet, günlerden bi gün ben lisede idim. hüdaverdi'den lokumlu şey alır idim, güzeldi de valla.
oturma iznimi yenilemem lazım. aman tanrııım! fotoğraf çektir deryik, banka hesabınla ilgilen deryik. odam yine ve hala dağınık. galiba gizlice topluyo kendisi arada.
bu hafta biterse, yani istediğim gibi biterse ne güzel olucak.
bi düşündüm de, ki arada yapıyorum bunu evet, benim hayatımı olduğu gibi bilen, yani tamamını detaylarıyla bilen 2 kişi var. düşün yani. biiir, iki. 2. yani KGB ajanı ya da örümcek adam olsaydım da iki kişi bilirdi sanırım, varın siz düşünün. yeşil goblin ve meri ceyn. aynı hesap.
hobilerim arasında blog okumak, bloguma bi şiler yazmak, bloga yorum gelmiş mi diye e-mail kontrolü yapmak, blog blog blog var. bilgisayarımın internet bağlantısı 1 gün kesilince damardan piksel, ağızdan kablo verdiler anca sakinleştim.
şu hayatta ipek ongun okumamış milletler dolusu insan var, hala ortak paydada buluşabiliyoruz; ama ne sağ ne sol birleşemiyor.
kriket 7 saatlik maç süresine rağmen (ki şu an 5 günlük maç yapılan lig başladı, ama o konuya girmiym) güzel bi spor, hele "eski ingiliz kolonisi bi ülkeden gelmeyen, üstelik dişi ama kuralları az da olsa bilen kişi" olmak bi havalı, bi havalı. karavel saçlarım olsa savururdum. alis harikalar diyarında'da kraliçe kriket oynamıyordu, hayır: onun adı kroke. yani "croquet", ben "cricket"ten bahsediyorum, beyzbolun atası... ingiliz asaletini sömürgelerin bilek ve iman gücüyle harmanlıyosunuz, ingiltere dünya kupasından eleniyo. hohohoho. üstelik benim formam bile var. hohoyt. farkı size resimlerle izah etmeyen bi deryik nedir? hiç. buyrun :
solda kroke, sağda kriket... solda alis, sağda beyzbol. evet. normalde sağdaki arkadaşın elindeki o sopamsı şey havada, sizi yanıltmasın.. poz vermiş kendisi.
evveet ne diyodum...
paul simon- kodachrome
paul simon- 50 ways to leave your lover
paul simon- 50 ways to leave your lover
hatırla sevgili dizisi şunu diyo: tayyip erdoğan'ı tanıyan çocuğun kız arkadaşının kuzeni deniz gezmiş'in hem adaşı hem de kankasıydı. ınınınının. 3 kişiyle bağladık birbirlerine resmen.
kopkoyu göz makyajıma bakıp "saçına bi şi mi yaptın" diyen arkadaşım evet erkek idi. umutsuzca göz deviren de evet, onun kız arkadaşı idi. iyi bi deneme olduğuna karar verdik.
ortaokul hazırlıkta okurken ingilizce seviyenizi nasıl ölçersiniz? örtmen artık "şarkı anlayacak" kıvama geldiğinize emindir, sealed with a kiss çalar size, ders kitabımız mavi WOW! öyle diyo.
şu hayatta, ki benimki anca 22,5 yıllık bi şi, "öss götümü ye" yaratıcılığında bi iş yapmak isterdim. başka alanlarda tabii. babalar gününde babalar gibi ÖSS. evet evet, yeni slogan bu olsun. radikal'i ariym, cesur bi kalem başlık olarak kullansın bari. hürriyet de mesela isterse taşfırın erkeğinin o kaşlar havada mimiğiyle meşhur "bababababa!"efektiyle "babalar gününde öss" haberi verebilir. hayır yani, BÜFK haberinden sonra, yakışır.
nadal federer'i yendi. toprak kort adaleti.federer'le oynarken sinirinden zıplayıp çıldıran, kıbrıs'tan çıkma baghdatis gelmiş geçmiş en sempatik oyuncudur efendim. kocaman durur ama 1985 doğumludur. yaa ya. neyse, nadal yendi.
milliyetin websitesindeki "büyük göğüsler dar kıyafetler" başlığına oha demek istiyorum. hatta milliyetin kadın çalışan sayısını da feci merak etmekteyim.
bi de okuyucu yorumları fetişim sürmekte. hobilerim arasında. "haklının yanında, haksızın karşısında; ama kendisi daima haklı" olan bi kitle var, hastasıyım.
işte böyle..
siz şimdi dilimlere ayırıp yiyin üstteki metni.
ben de işte börtü böcek.
siz şimdi dilimlere ayırıp yiyin üstteki metni.
ben de işte börtü böcek.
11 yorum:
milliyet hürriyet gibi güzel gazetlerimizin internet sayfaları biraz +18 mi olmuş bilmem =)
http://calisamiyoruz.blogspot.com/2007/06/2007nin-en-seksileri.html
Merhaba.
Şu hayatta dosdoğru gittiğine inanarak yaşıyorsun ya!
Birisi kalksa ve dese "Deryik;
Doğru bildiklerinin çoğu yanlış,
İpek Ongun okuman sana zarar getirmiş,
Hani Şunu okuyun , Bunu yapın tavsiyelerinin hepsi kötü bişeymiş....
Aslında zor değil.
Bir an bunu düşünür müsün?
emir bey: olmuş olmuş. nedenini tasarımı yapana sormak lazım.
ben: ipek ongun kısmında ciddi olmadığım belliydi sanmıştım ve lakin "zarar" getirmiş midir, sanmam. tavsiye vermekte kötü bir şey görmüyorum, zira silah dayamış değilim, tavsiye edilen şey de genelde şarkı ya da kitap. ha düşünür müyüm, her gün duyduğum şey ve evet, düşünüyorum. sonra da doğru bildiklerimin hepsinin yanlış olduğunu bilen kişinin bilgisini de sorguluyorum hatta. zira tek bir doğru olmadığını lise 3te öğrenmiştim.
:) demin yorum yazdim, silindi. geldiyse onu bosver, tekrar yazayim. beni sabah sabah guldurdun ya :D "mehmet, senin donmeni bekliyorum" ya da "bilmemne triangle is kereeeeem" demek istiyorum.
hayatta gercekten ne oldugumuzu bilen az kisinin olmasi iyi bence. cunku diger turlu kimse kimseye tahammul edemez. surekli kendimi saklamak zor geliyor mu, hem de feci. omuzlarimda hissediyorum o yuku. ama bole olmasi gerekiyor herhalde, bilemedim ki. yarama tuz bastin :)
ben de carly simon'dan you're so vain'i oneririm. bu sene en cok dinledigim sarki. digeri de bryan ferry'den more than this. onemle tavsiye etmekteyim.
Ipek Ongun ve epistemolojisi :P hakkinda da, onu cok ciddiye kimse aliyor mudur acaba zaten?!
baci
ünlü oldum sandim.. ;D
bi de 5. paragrafiniza 3. olmaya talibim.. CVim sizde mevcut,temelim kuvvetli,az bisey var ogreniceim.. :>(bana yine uydurma oda telefonu vermeyin...)
Ben de aynı şeye parmak bastım. Gerçekten midem bulanıyor. Ertuğrul Özkök başta olmak üzere tüm Hürriyet yazarlarına e-posta yazacağım. Ciddiyim. Mektup Ertuğrul Özkök'e olacak, diğerleri ise "CC". Sen de Milliyet'çilere yaz arkadaşım Deryik.
Neyse benim burada parmak basmak istediğim konu ise fasfarklı. Ben eyeliner sürüyorum. Eskiden kalem çekiyordum, ama bunun zamanları vardı. İşte yazın çekmiyordum, plaja giderken çekmiyordum, sınavım varsa çekmiyordum. Neyse bir gün eyeliner'a başladım ve çok mutlu oldum. Artık bakkala giderken bile çizgiliyim.
Bu çizgi dediğim de gayet çizgi yani. Dümdüz, simsiyah, uzunca bir çizgi düşünün gözlerimin üzerinde. Kızlar fark ediyor, hatta bazıları "Ay nasıl çekiyorsun?" filan diye soruyor. Fakat bir erkek arkadaş, ki okul ortamını bilirsiniz, saatlerimizi günlerimizi birlikte geçirdiğim bir erkek arkadaş bu, gözlerimi kapattığım bir "an"ıma denk gelmiş olacak ki, aynen şöyle dedi:
"AAA! SENİN GÖZÜNÜN ÜZERİNDE BİR ÇİZGİ VAR!!!!"
Ardından ilk defa gördüğünü de iddia etti. Okulun tatil olmasına ramak kalmıştı. Çok acayip. Çok acı.
Bir keresinde de teyzem saçlarını kestirmiş, boyatmış kocasının fark etmesini beklemekteydi ki geçen dakikaların ardından artık dayanamadı ve "Ben de bir değişiklik yok mu?" diye sordu. Kocanın cevap aynen şöyleydi: "Takma kirpik mi taktın?"
İsmin bulunma hâli olan -de, bitişik yazılır. Evet evet. Yuppi.
"Bende bir değişiklik yok mu?" diye sordu aslında teyzem.
Ben boldum parcalara b1tti yine de bir solukta:)
Baalar gunune neden hic ilgim yoktur benim..Oss ye de girmemistim :)
WOW kitabini biz de okumustuk, 11yasinda bucur boyumuzla..
PBBC: di mi yahu? evet evet... destek ve onay :)
burcukkkkk: oda telefonum yok da, hangi uydurma telefon yahu? aa :( gelicem görücem sevicem seni!
jelatin: yazdım efendim. bi de takma kirpik kısmı e-postayla arkadaşlara yollanacak fwd fıkralar tadında :)
tuğçe: ah ah bir nesil efendim, kırmızı ve mavi WOW ile.. :P
Derya Hürriyet.com.tr'de Ertuğrul Özkök'ün e-posta adresi yok???!!?!!?!???!?!??!??!??!!?!?!!?!?!
Benim hayatımı tamamıyla bilen kimse yok sanırım. Bak derin derin düşündüm sonuç çıkmadı. Ya anlayamayacak kişilere anlatmışım en küçük bilinmesi gereken noktaları, kaybolup gitmiş ya da ayh bilmiyorum.
İpek Ongun olmasaydı konuşacak bir şey bulamazdık tabi. Bir kitabının sonunda azcık ayırdığı cinsellik kısmına zamanı gelene kadar bekleyin diye iki üç cümle kurup geçiştirmesinden bile öte, kızlarım bu yazdıklarımı okuyunca gülecekler gibi bir cümlesine hayran kalmıştım. Ömrümden ömür götürmüştür bağyan.
Kriketi sevemedim ben. Nesi güzel yahu sıkıcı resmen (A) Uzuyor uzuyor uzuyor. Aaaa... Sıkıntılı insanım ben. =p
Yorum Gönder