20 Ekim 2009 Salı

somurt. kal öyle.

yarın ve takip eden 5 günün sonunda, odamdaki rüzgarlar duracak ve bu duvardaki post-it sarısını umarım, sanırım "beyaz ötesi sarımsı ıhlamurumsu" tuhaf bi renkle değiştirmiş olucam. bu posttaki tek sevindirici gelişme bu.

izolasyon hiç bu kadar ahret sualli olmamıştı. karşılıklı kan aldık yemin ederim. ben ne malzeme bilirim ne bi şi .elimdeki boya kataloğuna bakıp "tüm duvardaki halini 2 ton açık olarak" hayal etmem de baya güç. neyse işte, 5 gün. sonra misler gibi.

tüm oda artık perde parçaları ve kumaşlarla kaplı. her yerden bi şi sarkıyo. önümüzdeki 2 gün zaten manyak bi tempoda çalışıp kendimi tekerdeki hamster gibi hissedicem. yine bana etek ceket, yine bana topuk haller. izolasyoncular bi de üstüne delice toz vaad ettiler. hiç istemiyorum. yapıversin ediversinler. bu fiil ekini de türkçede bulursunuz bi tek, sevin. ferahlık ve temizlik istiyorum. hem de hiç durulamadan, kurulamadan.

sonra işte dürtülmeden iş yapmayanları dürtmeyi iş sanarak bir gün daha geçirdim. ne asap bozucu. diplomanıza dip not olarak "sabır notu, dürtük ihtiyacı" gibi şeyler de konmalı. ben işveren olsam ondan elerim elemanı. hani madem diploma böyle bi görev görme iddiasında, net olsun. dürtülmeden iş yapanlar, yapmayanlar ve en fenası, yapıyomuş gibi yapanlar.

bi de yani tembele iş buyur, akıl öğretsin. aslan cinotri. tamam yeri geldiğinde çok yaratıcı bi şi olabilir, tembellikle gönül bağım baki; ama canım ciğerim, öğrettiğin aklı seveyim. "acebağğğ.. bızırtları mırtlatsak olur mu?" gibi şen ola düğün şen ola sorularla sadece daha da.... agggh. akıl değil kaçış.

ekrana bakamıyorum, ense köküme kramp giriyo. acaba fıtık başlangıcına geri mi döndüm ki? omzum da fena. 25'imdeyim, beden 85. dökülüyorum. strings'teki gibi olsaydı, değiştiriverseydik.

tek yaptığım haftasonunu beklemek. bu ctesi pazar güzel geçecek. aradaki üç gün bızırtlar mırtar artık, napiym. sinirim bozuk be blog.

istanbulda 235 domuz gribi vakası varmış. ülkede hala AIDSli sayısı bilinmediğinden bu sayılar bana tırıs valla valim. karbon işaretlesen saymıştın şimdiye.

öyle işte. ev kızı olarak tüm tedbirlerimi aldım, geri sayım başlasın.
toz neyse de, boya görürsem bozuşuruz.

4 yorum:

Damlo dedi ki...

şu postumdaki ilk paragrafı yazmamdan ötürü çok pis üserime alındım deryik :D:D dürtülmeden iş yapamayanlar toplanalım bariii

hep dedi ki...

:)))Çok tatlısın ya. Yüreğimdeki mevcutlara bi burgu daha atan yazılarına yorum bırakamıyorum epeydir, zira çoğuna zaten yüreğim burkuk benim de. Ama şu yazının her satırı gülümsetti beni aksik olma.
bızırtları mırtlatalım evet:)
sevgiler

deryik dedi ki...

damlo: hangi yazı bilemedim valla ama bızırtları mırtlatmadığın sürece bence tembellik iyi bi şi. ben de dürtülüyorum yoksa, o baki :)

hep: teşekkürler :) atilla atalay'ın lafıydı sanki aslında o ama bikaç yıldır benimle, benim olmuş olabilir.

mermaid dedi ki...

ben seni çok seviyorum, ama çok!

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker