17 Ekim 2009 Cumartesi

çançan laklak

gözümü açtığımda "ctesi sabahı planı"yla uyandığım az olur. bu sabah oldu, uygulayıverdik. kahvaltı üstüne j.beuys. sahanda yumurta ne güzel bi şi. yumurta çok severim. her türlüsünü, her öğünde tüketebilirim. "runaway bride" filmindeki yumurta meselesi bence çok güzel bi detaydı. neyse konu bu değil, atlı köşk ne güzel bi yer yahu. ağaçları güzel bi kere. roll'un 100. sayısında verdiği postere sahip olanlar şu lafı hatırlayabilir (kelimesi kelimesine olmasa da): "sabancı boğazda aldığı köşkten denize giremiyor çünkü yakınlardaki gecekonduların bokları demokratik bir şekilde köşkün yanından denize dökülüyor". gibi bi şi. her seferinde aklıma geliyo. sonra ben ev, o okul.

ilkokuldan beri haftasonları erken kalkmıyodum. bu ara baş gösterdi yine. izleyecek çizgifilmim olmasa da, gün erken başlasın, benim olsun, elbet uyunur. gece öyle değil ama. ben uykuya gece teslim oluyorum, sabah erken saatlerde değil. eskiden tersiydi. sabah 5e doğru zorla yattığım olurdu. neyse, yaşlandım. bu sebepten naşi, ctesi sabahı 7de zıpkın gibi, fişek gibi olabiliyorum. sonra zorla geri yatıp uyuyorum; ama bundan size ne di mi, ne sıkıcı şeyler yazdım. hop değiştir.

ekim ayı sonuna dek istanbuldaki tüm etkinlikleri içeren o yüce takvimi ve kardeşlerini üst üste alt alta kapıya yapıştırdık. ödev listesi gibi duruyo yemin ederim. en azından bitiş tarihleri ve etkinliklerin yeri derli toplu göz önünde. bu sayede ben beuys sergisinin 1 kasımda biteceğini hatırladım ve hatırlatırım. müze bi boş, bi sakindi, güzeldi, gezin.

bu hafta evde tadilat var. umarım. nihayet. olsun.

ankaraya gitsem, kışlıklar ve ısrarla getiremediğim s.dali resmi nihayet odama gelse, assam. resmin renkleri post-it sarısı ağırlıklı olduğu için odamın duvarlarında kaybolsa. çerçeve derdine düşsem. o değil de, ankaraya gitsem de şu ensemdeki benimi aldırsam aslında. ankaraya gitsem defneyi görsem, dersaneye başlamış. falan filan.

mermaid'in tarif, sabır ve "ay hala mı beceremedin, yuh" demeyişini içeren kibarlığı sayesinde, şu hibiskus çayı işini kıvırdım nihayet. kaynat kaynat iç. mis.
eczane vitrininde mantar çayı okudum, bünyeyi güçlendiriyomuş. ayrıca karahindiba suyu da okudum, ki o zavallımın eti ne kemiği ne. bu işin suyu çıkmış kardeşim. yarın öbür gün beni de kaynatıp içiriverirler şifa niyetine. neye şifa, bilmiyorum, düşünmem gerek.

böyle
şeyler istiyorum ben. çok mu zor bi şi ev içindeki günlük eşyaları eğlenceli şeylere çevirmek? misal, mutfak havluları. tammis keefe hanfendi yapmış bakınız 50lerde. 1. 2. 3. özen güzel şey. ince şey. bildiğin kumaş havlu/ peçete arası bi şi. hadi diyelim bunca tekstil fakültesi mezunundan kendini mendile, peçeteye vuran birisi çıktı, markası olur mu, hangi firmayla çalışır, hadi diyelim çalıştı, o ürünler yatırım olabilecek fiyatlara mı satılır, falan fülün.

bi de bence balıktan sonra irmik helvası güzel gider, ağır tatlılar değil. balıktan sonra tatlı yemezsek balık canlanır. o yüzden balıktan sonra tatlı yemeliyiz. barbunya görünce de hep annemi hatırlarım, "baak pembe balık!" diye gösterip o küçük yaşımda, en doğrucu çağımda, beni dehşete düşürmüştü.

saçımı kestirmiş olmasaydım, şöyle yapardım. yine buna yakın; ama bu kadar ihtişamlı değil bittabi. topuza o kadar alıştım ki, açık bıraktığımda şaşıyo insanlar. ben de sıkılıp topluyorum yine gün içinde. bari azıcık renklensin, diğ miğ. örgülü topuz canmış, anladım. bi haftadır mutluyum gayet. belki uzun olsa zor olurdu gerçi. neyse, hem kolay, hem zevkli, hem de böyle kızsal dertlerimi de size sunmuş oldum, rahatladım.

elma festivali yapılan bi şehirde olmayı çok istedim şimdi. nedir yani mevsimine göre gezmeli işte. üzümmüş, elmaymış, kayısıymış, narmış. festivallenerek. en güzellerine doyardık. başka işimiz mi var sahi? daha önemli ne işiniz olabilir? benim yok.

edito: chagall sergisi geliyomuş 23 ekimde. rusyayla barıştırmıştı beni. gözlerim açık bekliyorum.

5 yorum:

mermaid dedi ki...

kikir:)

narsis7e dedi ki...

Ben de bugün orda olacaktım, SSM'de. Sonra kafede yangın çıktı, bütün gün is temizledim. Sergi bi yerde kaldı, ben diğer bir yerde. Öff.

Damlo dedi ki...

eneem 1 kasım son mu? kaldı desene sen anlat bari de gitmiş kadar olalım :(

deryik dedi ki...

mermaid: kikir, aynen :)

n7e: ay bu sakinlik ne yahu?! nası yangın ne yangını? geçmiş olsun.

damlo: gidilir elbet daha tonla gün var :)

Damlo dedi ki...

bu yorum yazıldığında ayın 30u sanan kaç kişi varsa onlardan biriyim işte :S sağım solum şaştı

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker