23 Ağustos 2006 Çarşamba

pimpirik

Annem pimpiriklidir. Bizim aile eşrafındaki bütün dişiler pimpiriklidir. Aslında gayet geniş zamanlarda rahatça yapılabilecek işleri ben hep son ana bırakırım. Pimpirik annesi bu esnada devreye girer. Sürekli soru sorar, genelde kendi cevaplar. En çok "hadi" der. Hadi hadi hadi... Bi an gelir, iş bizi aşar, beklemeye başlarız (ör: vize). pimpiriğin altın kuralı statükodur. "zaten bekliyoruz şöyle bi gezip geliym" diye bi şi yoktur, kıpırdamadan beklemek icap eder. Zira pimpirik der ki bekleyiş rutinini bozan her hareket gidişatı etkileyebilir. Karma gibi bi şi sanırım. Pimpiriğin bi diğer kuralı da her daim en kötüyü düşünmektir. Kıyamet senaryoları hazırlamak ve fakat diğer pimpirik dişilerinin felaket senaryolarına fantastik hikaye muamelesi çekip "amaan abartma, içini ferah tut" falan demektir.

pimpirik genelde, iki kaşın ortada birleşerek yukarı kalkması ve kırışan alna eklenen büzülmüş dudaklardaki "e şimdi nolcak peki" cümlesiyle vücuda gelir. Gözler kocaman açılmış, eldeki telefonun tuşlarına basılmaktadır. "e sen de fazla bi rahatsın yani çok güveniyosun işlerin yolunda gideceğine" felsefesiyle yoğurulmuş bir "B planı garanticiliği" hakimdir.

Güzel bi şi pimpirik. eğlenceli.

Hiç yorum yok:

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker