9 Haziran 2009 Salı

sendeki hava lastiğimde var

bugün az kalsın beni ezecek olan kamyonun önünde bu yazıyodu.

günübirlik gibi bi ankara seyahatim olucak. git gel hop güm. annemlerin yanında uyumaya ve uyanmaya gidiyorum resmen. çevre bakanlığı'na "randevu dilenen tezci kız" dışında bi şekilde gitmek enteresan olacak. daha da enteresanı çenemi tutabilmem olacak ya, kısmet.

balık hafızalı bir milletiz. su konusunda, iki damla yağmurun bizi rahatlatamayacağını kabul etmek gerek. bi zahmet, tasarruf. arabanıza halınıza başlatmayın. misal, van gölü de sizlere ömür. giden treni seyreden öküzler bile daha interaktif, kusura bakmayın. sinir yapıyo bende.

ah naomi, napacağını bilemeden yardım toplayıp sonradan akıl danışmak ne güzel. dostlar alışverişte görsün. ne güzel yahu, ay bize de bekleriz. ay ay bekledim de gelmedin, hiç mi beni sevmedin. çünkü böyle bi şidir kızların eğitimi konusu, ayaküstü light protokollenmelerde konuşulur. yoo yoo naomi, sorun sende diil, bende. sıcak atmosferlerde hayati konular konuşmadığım için oluyo bunların hepsi.

federer oturup ağladığında, herkes bi sevindi ama herkes aynı şeyi düşündü: "nadalı yenseydin tam olcaktı". ne fena ya, adam 4 grand slam kupası kaldırdı, tarihe geçti; ama nadal kupası diye sanal bir engele takılıyo. kendi de takılıyo üstelik.

semih kaplanoğlu'nun süt-yumurta-bal üçlemesinin balı euroimages desteği alıyormuş. mis gibi mis.

şöyle bi sergi varmış, hatta üçüncüsüymüş. "erkek eli sergisi" diye bi şi olmasa da, zira kadın el işleri dışında kalan her şey erkek sayılsa da ve ben buna gıcık olsam da, süryani işi telkari dediniz mi akan sular durur. üzgünüm, telkari zaafım var. ama "eşine bir miktar da para verip, durumu iyi olmayan genç kızlar için çeyiz almasını istemek" bir nedir, nasıl bir, aaaayh. bilemedim. neyse.

bence n7e şu marmaray kazısından çıkanlara, limana, köye filan da gezi düzenlesin. müze filan yoktur, özel izinle gezelim. ne biliym gidip görelim. icabında tel örgü aşılır. açık teklif. pışt!


bütün linkleri tıklayıp hepsini okuyan varsa sabrına şaşarım.

6 yorum:

mermaid dedi ki...

bu şekilde yazmak yalnız ve sadece sana yakışıyor.

mermaid dedi ki...

ben okudum bu arada:)

Damlo dedi ki...

valla hepsine tıkladım, sen koymuşsan link, vardır sebebi. gözüm kapalı altına imzamı çakarım hatta. neyse ben de yumurta-süt-bal üçlüsü haberini duydum, böyle yaralı parmağa işiyenleri duyunca içime su serpildi. zira bal'ı dört gözle bekleyenlerden biri de benim.

o değil de sergi 31 mayısta bitmiş, ben de üst geçitteki afişlerden okumuştum ama bu kadar erken kaldırılacağını hesaplamamıştım. göremedik desene.

bi de şu marmaray amma kısmetli iş oldu bi yerden liman bi yerden köy bi yerden surlar çıkıor, hayırlara vesile oldu resmen. ama bu kalıntıların bulunmasına neden bu kadar şaşırıorlar anlamıorum. istanbul burası illa fışkıracak tarih bi yerden, haa işlerin yavaşlamasının sebebi olaraktan mı öne sürüorlar bunları anlamadım ben. öyle telleri aşmana da gerenk yokmuş deryik adamlar her bulduklarını müzede sergileyeceklermiş zaten.

deryik dedi ki...

mermaid: senden şüphem yok zaten, öptüm! ;)

eğreltiotu: mersi mersi. işte müze gelene kadar dedim ben. bergamada tel örgü aşmışlığımız mevcut da narsis hanımla, biraz da ona göndermeydi. bence şaşılan, koskoca yerleşime dair daha önce bi şi bilinmemesi.

serginin tarihine bakmamam da bi komik :) o kadar zıplaya zıplaya haber okuyorum ki atlamışım. söylemişler yoksa. kalbimde devam ediyor :P

narsis dedi ki...

Arkeoloji Müzesi'nde varan biiir sergisi mevcut da ben de merak ediyorum daha neler var amman neler var diye. Yapmadığımız şey mi, yaparız yahu.

deryik dedi ki...

ama haftasonu di mi di mi :)

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker