gecenin 11'inde kapıyı açıp karşısında beni gören annem durumu ertesi sabah anca sindirdi. allahtan defneye haber vermişim, ikisi birden şoka girebilirdi. kuş gib hop uç hop kon. bütün gün çevre bakanlığı. aay ay. bakanlığın sadece belli saatlerde belli katlara giden 6 asansörü, toplantının yerini bilmeyen görevliler ve 22. kattan 4. kata bir türlü ulaşamayan ben zavallısı. her çilenin bi sonu var tabii ama üstümde takım elbise, sırtımda kolumda çantalar, abesle iştigal bi halde, ağlamaklı ağlamaklı dolanmak, sabahın 9unda hele, hiç iyi gelmedi.
yangın merdiveni, acil çıkış filan var biliyorum; ama en son sabancı center'da kendimi acil çıkışın olduğu, basamaklar dolusu kulemsi yere kitlediğimden beri o tenha merdivenlerle aram iyi diil. ana arterleri açık tutalım şeker. sabancı centerdaki o acil çıkışın da çıkışı yok bu arada. kapıyı açıp merdivenlere doğru ilerliyosunuz, kapı kapanıyo ve bir daha açılmıyo. daha doğrusu, hiçbir kapı içerden açılmıyo ara katlarda. ses de geçirmiyo. çıkışlar da kitli. çünkü o aslında kullnaılmayan acil çıkış. iki tane var. yaa yaa. benim gibi "olsuun laan elimde yemek vaar kalırım burdaağ" eşiğinde aç değilseniz, panik olabilirsiniz. sonra iyi insanlar sizi kurtarır. "kim var ordaağ...... kim var ordaaağ......" seslerine koşarak temiz havaya çıkarsınız.
neyse, toplantı doğası gereği sıkıcıydı. mühim değil. tez yazmak için devlet kapısı aşındıranların eşiği yüksek oluyo, elf türküsü gibi geldi kulağıma valla o monoton tartışmalar.
milyonuncu kez: online check-in ne büyük nimettir öyle.
sonra işte istanbulmuş evmiş, koşarak sevgiliye gidilmiş dı eeend.
4 yorum:
Kavga çıkartırım!
niye yahu? çarşamba gece 11'de geldim, perşembe sabah 9'da toplantıya girdim, akşam 7'de de döndüm. valla ankara görmüşlüğüm yok. bi annemleri gördüm :)
istanbul ev oldu dimi artık:)
yaa yaa aynen, nihayet :)
Yorum Gönder