30 Ekim 2007 Salı

işgör

şöyle bi mail aldım:

derya merhaba, sanırım unuttun hatırlatmam gerekiyo. ben X, senin danışmanın oluyorum, sen bi tez yazıyosun. hala görüşmeye gelmedin, ofisim şu bu, hani unuttuysan, hatırlatırım.

evet acı acı acı. bu perşembe günü istanbul'dan bir prof gelecek. benim profum, proce profum, hem hocam hem işverenim. sonra yukardaki hocam, prof ve ben yemeğe gidicez. 2 akademik ve bir tembelin bir araya gelmesinde olacağı üzere bir yemek boyu benim iş görememe halimi masaya yatırıcaz. istemiyorum. kaçış yok. perşembeye kadar görüşmeye eli dolu gidip kısmen yırtmam şart. saat 12.20, saçım yeni kuruduğu için yele gibi kabarık, açım, bilgisayar hala bozuk ve yine yeniden uykum var. iş göremiyorum. bu ara durum bu. önümde 2 hafta önce yazılmış bi 27 sayfa ve bendeniz onu hiç sevmiyorum şu an. habire baştan yazmalar hali de sıkıntılı; içe sinmeme hali geçmiyor. erteliyorum erteliyorum iş göremiyorum. bugün bi şiler değişmeli yoksa kendimden umudu kesicem. ayıp yahu. hala röportaj lazım. şaka gibiyim gülemiyorum. bu da geçer ama nasıl olur bilmiyorum.


oysa bi kavanoz nutellanın çözemeyeceği stres yok.

ve fizik dersimiz der ki, yer değiştirme sıfırsa iş yapmış sayılmazsın.

2 yorum:

jelatin dedi ki...

Yerinde olsam bu beleş yemeğin hayalini kurar; bunun tez yazarken ilham getirmesini beklerdim.

Adsız dedi ki...

Nutellaya katılıyorum ve son satır süper ee bebeğim o zaman nutellan yok senin daha ne bekliyorsun hadi bakayım. Rezil olcan yahu titre ve kendine gel hatta bırrla belki işe yarıyordur kuzum.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker