Kapalı çarşı'nın içine butik oteller açılıyomuş, otopark ve "yeşil alan" yapılıyomuş; çünkü süperhipervaaaov alışveriş merkezlerine koşan vasat, ucuzcu turist zihniyeti kapalı çarşı'ya uğramaz olmuş.Şimdi benim mi yanlış tespitim yoksa gerçekten "butik otelde kalan adam zaten kapalı çarşıya geliiiiirr" diye bi varsayım mümkün müdür? O zaman turist çekmek için tarihi bi mekanı şebek etmek yerine adam gibi uzun vadeli politika belirlense mesela?
2010'da "dünya başkenti" adayı olan bi şehir UNESCO listesinden atılmak üzereyken ve her daim "ya kardeşim bak son bi şans şu şehrin hatrına" diye geciktirilirken belediyelerimiz necidir?
Sahillerini tatilköyleriyle kaplayıp, üç otuz paraya "her şey dahil, uçak dahil, valiz bile bizden, evinizden alıp şezlonga yatırıyoruz" diye pazarlayıp ondan sonra "bunlar da hiç bi yeri gezmiyor yaauuvv" çekmek bi nedir?
Benim meşhur balık çiftliği takıntım gerçekten manasız mıdır, çiftlikte yetişmiş (ve yemler yüzünden tavuk kokan) çipura yemek gerçekten o canım koylardan daha mi mühimdir? "buralar amma yeşillikmiş yaaauv"dan öteye geçemeyen talihsiz "çevreci" beyanları dışında bu hökümet ne yapar?
nedirnedirniyedirnedir.. Sinirr oluyorum işte. Antalya'ya geçen senekinden %23 daha fazla turist gelmiş. E ne güzel, gelsin. Nereye niye geliyo ama... O turist ne diye geliyo ne diye gidiyo. Adam ispanya'da mı, yunanistan'da mı, Türkiye'de mi bilmiyo bile. sen tut kendini "deniz güneş ucuz kum" diye pazarla. Elinde yüksek gelir grubundan turiste uygun bi tek "mavi tur" kalsın, onu da imara aç. Salaklık hakikaten diz boyu. Nasıl bi rantçılıktır bu.
Belediyelerden izin yetkisi alınıyomuş. Bak bak bak.. Parayı bizzati bakanlık yemek istedi heralde. Bodrum'da bu işler "kıyıyı işgal ediyolar, orası halk plajı" diye şikayet ettiğinizde "siz de kıyı işgal cezasını peşin ödeyip yer tutun, yoksa valla kalmaz" diyen yetkililerle sürmekte.
Kapalı çarşı'yla bodrum çok uzak değil, gerçekten. Bu saatte bunları yazıyorum çünkü bu sırayla haberlere çıktılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder