bugünün özetini maddeler halinde veriyorum, uzun olacak uyarıyorum:
1) mezuniyet için elbise bakmak demek "abiye" reyonu demek. Türk tekstil sanayii için abiye ise pul, payet, sahte pırlanta taş, pullurdan ya da elbiseyle alakasız bi kumaş ve renkten yapılmış gül anlamına geliyor. Ayrıca kumaşa lüzumsuz perde kıvrımı koymak da makbul. "düz bir şey istiyorum pul taş falan olmasın" dediğinizde tüm içtenliğiyle "hımm bu o zaman" diyerek üstünde at nalı büyüklüğünde 5. sınıf bi pırlantacık olan, giymeye kalksam her bir kıvrımına ayrı dolanacağım şeyler gösteriliyor. Şaka gibiydi.
2) ama fiyat konusunda çok bonkörler. Çünkü giyen var, evet gördüm. "ay ne ciiiccciii çok şiirrriinnn istiyooorooommmm" diyenleri gördüm. Evet varlar ve bizimle yaşıyolar. Fiyatlar konusunda özet: o kazulet şeyleri almaktansa nişantaşının göbeğindeki bir evde 1 ay oturursunuz, daha makbul. arka sokak olursa 2 ay da olabilir.
3) günün sözü: "bünyemde terzi de var". istediğin ayarı yapabiliyo teyze. nasıl? çünkü bünyesinde terzi var. yaa.
4) hepsi birer versace, hepsi birer galliano. allahım bu kuyunun dibindeki kurbağa ukalalığı beni hasta ediyo. Bi grup "param var saçabilirim" ortayaşlısı iki kere alışveriş yapmış, "tasarımlarımı düğününde sergilemeyi düşünüyorum" falan diyo kadın. Tasarım.. hımm. Yaa bizim 4 yıl taa-sarım okumuş zihni, eli, gözü açık gençlerimiz niye aç geziyo da bu kaknemler bu halde? gırr.
5) Beymen ve Vakko'nun defin işlemlerini üstlenebilirim. Hani güzel olsa pahalı olsa yine diycem ki "o ne biçim fiyattır". yok o değil...Yazık ki ne yazık. bi de utanmadan "couture" diye ayrı bi yer yapmışlar. Gerçi haksızlık etmiym tabii, görece daha güzel; ama hangi yaş grubu ne gibi bir etkinlikte onları giyecek anlamadım. Tahminim lise mezuniyeti ve nişan için. Anca. Hep aynı model hep aynı pul. Hayalkırıklığıydı.
6)Mezuniyet kıyafeti konusunda aklınızda hiç fikir olmamalı, üzülürsünüz. "Tabula rasa" alınabilecek en güzel tavır bu konuda.
7)Bu saatten sonra terzi falan dikemez. anne beni biçki-dikiş kursuna gönder. Geç değil. Valla.
8) Ben bu gidişle gelemiyorum mezuniyete. Şaka değil. Ya da "aptallar göremez 2006 yaz kreasyonu"ndan bi parça seçicem.
9) Her mağazaya tonlarca dergi, katalog bağışlamak, ücretsiz tasarım kurslarına göndermek, ne biliym italyaya, fransaya falan vitrin gezisine çıkartmak istedim. Kendim için değil, valla.
10) hani olmaz ya, sektörden biri beni okuyorsa diye söylüyorum: Aklımdaki modelleri birinin istediğim kumaştan ücretsiz temini karşılığında size hibe edebilirim. Çok ciddiyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder