7 Kasım 2006 Salı

sizce bi daha..

Tagore çevirisi yapan bi başbakanımız olur mu?
yazdığı şiir bülent ortaçgil & fikret kızılok ikilisi tarafından bestelenen?
sizce 5 kez başbakanlık yaptığını bildiğimiz halde ensesi kalınlaşmayan başbakanımız olur mu bi daha?
çalıp çırpmadığını bildiğimiz?
güvendiğimiz?
hiç katılmadığımız durumlarda da en azından saygı duyabildiğimiz?
sizce biz bi daha "rahşan hanım ne kadar yalnızdır şimdi" diye üzülür müyüz?
nezaketi, üslubu, şiiri,edebiyatı bilen bi siyasetçimiz olur mu dersiniz?
gazetecilere insan gibi davranan, gazeteci olan bi başbakan?
bi yanıyla hepimizin sevdiği, o politik kargaşaya ait değilmiş gibi duran biri?
kibar bir politikacı?
uluslararası diplomasi dilini bilen biri?
karısını ne kadar çok sevdiğini elini tutup, başını omzuna yaslayıp gösterebilen biri?
hani bizim iyiliğimizi istediğini, olamasa da, yapamasa da, en azından denediğini bildiğimiz biri?


50 yıllık politika hayatı bana sorarsanız bi ülke için yanlış. yani 50 yıldır aynı kişi varmış demek ki hep fonda. üstelik bu tek bir kişi değil, bi 5-10 kişiden bahsediyoruz. ayrıca parti liderliğini bırakmadı bu sürede, eşi de yardımcısıydı hep, pek demokratik değil. 5 kez başbakan oldu. ayrıca olmalı mı olmamalı mı kıbrıs harekatının mimarıydı Ecevit. 2001 krizinde başbakandı. yani eleştirilebilir de. objektivite hassasları için gerekirse onu da yaparım. ama konu şu an o değil. konu bi kişilik.

bunlar bi kenara, o eski kuşaktan kala kala bi o kalsın istemez miydiniz? ben mi fesatım yoksa? eşinden "rahşan hanım" değil de "rahşan" diye bahsedecek samimiyeti vardı en azından.

benim için gerçekten bir çift cennet papağanı ya da siyam kedisi gibilerdi. her daim birlikte olması gereken. 50 yıldır politikacıydı belki ama 62 yıldır rahşan hanımı seviyordu. bu daha zor bi meziyettir. şiiri yazmak, sevdiğine yazmak, bunu insanlara göstermek, çekinmemek, aptal mesafeleri yıkmak.. budur meziyet:

yün örmen vardı akşamları koltuğa gömülü
karşında polisiye roman okumak vardı
sorgusuz bakışmak yoruldukça gözlerimiz
sevinçsiz gülmek üzüntüsüz ağlamak

19 yorum:

Adsız dedi ki...

Ecevit bu kadar guzel ve icten anlatilabilir. Politik gorusu ne olursa olsun herkesin katilacagini dusundugum bir metin olmus. Izninizle metni kopyalayip kaynak belirterek e mail ile paylasmak istiyorum.

deryik dedi ki...

hakkı dayı: tabii ki paylaşabilirsiniz, sevinirim. teşekkürler güzel sözleriniz için.

dolly-fatale: ben de çok üzüldüm, gerçi hastanedeki hali pek parlak değildi tahminen son zamanlarda. acı da olsa..

Emir Bey dedi ki...

ay ben izin falan almadan link verdim ama kusura bakmayınız, ellerinize sağlık, başımız sağolsun!

Adsız dedi ki...

o kadar şey söylendi arkasından pek çok güzel şey ama bu kadar yalın ve güzel anlatılabilirdi. sağol..
derya

deryik dedi ki...

emir bey: linkin lafı mı olur efendim ne demek.. başımız sağolsun, evet..

derya: teşekkürler.. adaşız bu arada.

Asortik Krep dedi ki...

Çok güzel ve yalın bir anlatım olmuş, kaleminize sağlık :)

erins dedi ki...

Bu şark kafasının bizi bir yere götüremeyecegi belli.
Hiçbir siyasetçi için üzülmem , ne yas tutarım ne de iyi bir insan olduğu için arkasından ağlarım. Önce layıkıyla bu görevi yerine getirebilmiş mi ? tüp,şeker,benzin kuyrukları, işsizlik,2001 krizi,genel af... uzayıp gider.Ecevit 'in bana başbakanken yaptıgı iyi bir icrasını anlatın tamam diyeyim süper adamdı liderdi Hakkaten bu millet için büyük bir kayıptır.

MüjdeAlgül dedi ki...

Ne kadar Güsel Dile getirmişsin Sevgili Derya;Üstüne Söz söylemek anlamsız olacak..Bende bu dizeleri senin adınla paylaşmak isterimm.
Sevgiler..

Aleksi dedi ki...

bu kadar çok üzülecek bişi yok ortada.

serhancetinkaya dedi ki...

bu güzel yazı için çok teşekkürler ecevit'in bu temiz hayatı ancak bu yalın sözlerle anlatılabilirdi...Allah rahmet eylesin

deryik dedi ki...

asortik krep: teşekkür ederim :)

erins: diğerleri de başarısızdı ama en azından bi insanı kişiliği için takdir edebilirim. arkasından ağlamıyorum yazıda görüleceği üzere. sadece sıradan politikacılardan daha insan bi karakteri ve fazla birikimi vardı. türkiye'de fazla yas havası var galiba, ben hollandadan naşi bilemiyorum durumu. haliyle doz aşımı etkisi yapmış olabilir sizde.

şark kafası kötü bir şey değildir bu arada, bana göre yani. bi blogdan sosyal analiz de fazladır. fonksiyonellik, "işini iyi yaptıysa ağlayalım" mantığı bana uzak. hoş, ağlamıyorum, o ayrı.

tüp şeker kuyrukları vs, bunlar ecevit olmasa da yaşanmaz mıydı? 2. dünya savaşı sınırındayken bolluk beklemek komik olurdu bence. dedim ya, eleştirilebilir tabii, ben mükemmeldi demiyorum. binlerce hatası vardı.

sadece iyi bi insanı kaybettik, buna üzülmek de bi sakınca yok.

müjdealgül: teşekkürler güzel sözlerin için :)

alx: ne kadar üzülecek?

serhan: teşekkür ederim :)

Tugc dedi ki...

dogum gunun kutlu olsun :D

Adsız dedi ki...

derya super yazmissin, tebrikler:)

Aleksi dedi ki...

bu kadar değil... daha az.
sonuçta yapması gerekeni yaptı (dürüst politikacı falan) ve de yaşlılıktan öldü adamcağız. Yani görevinin mesleğinin doruğundayken suikaste kurban gitmedi ki. Ne bileyim. Eninde sonunda ölecekti bir gün. Öyle işte.

deryik dedi ki...

ama şair & gazeteci olması, tagore çevirmesi ve karısını bu kadar sevmesi gerekmiyodu, di mi? dürüst olduğu için değil de dürüst kalabildiği için diyelim, benim takdirim ondan.

yaşlılıktan öldü işte, dedim ya 50 yıl fazla aslında. kazık çakmıştı siyasete bi yerde... de işte diğer kazık çakanlarla kıyasladım ben; olması gereken, normatif siyasetçi figürüyle değil. zira kendisiyle daha tanışamadık :)

ILKHANGIZEM dedi ki...

cok guzel bir yazi olmus bence de!cok icten.hatta hakki dayi gibi ben de metni kopyalayip, e-maille paylasmak istiyorum.
Bazilarinin "bu kadar uzulecek bisi yok ortada" gibi seyler yazamalarini da cook garipsedim.Bir insan olmus sonucta ve bu hatalariyla sevaplariyla bi devlet buyugumuz.Buraya boyle bi yazi yazmak ona bi saygidir, son vedadir.Ulkenin gelecegi uzerinde rol oynamistir,yani hepimizin uzerinde hakki vardir.Dolayisiyla,"senin herseyine ragmen iyi niyetine inaniyoruz ve hakkimizi helal ediyoruz" demektir bir yerde bu yazi.Ne KADAR uzulecegimiz, icimizin burulacagi ne zaman yargilanir oldu arkadaslar?

Adsız dedi ki...

Herkesin Başka Bir Ecevit'i Var !

..."İnanca saygılı laiklik"i düşünecek kadar iyi niyetli politikacı idi. Ama 2 Mayıs 1999 günü, TBMM'nin yemin töreninde öne fırlayıp, türbanlı Merve Kavakçı'yı göstererek "Burası devlete meydan okunacak yer değildir. Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz!" diye haykırmasını kim unutabilir? Ben hiç unutmadım, unutmayacağım!......demiş Özdemir İnce.....ben Ecevit'e çok kırgındım, belki oda bize kırgın gittiya neyse...

Erbakan-Demirel-Ecevit üçlüsüne, siyasette artik ciddi ciddi bir şeyler düşünmeye başladığım yirmili yaşlardan itibaren epeyce arkalarından saydırdım...Çünkü babam onlarla büyümüş yaşlanmıştı, bende onlarla büyümüş kazık kadar askerlik çağında gay adam :) olmuştum ve başarılı olamadıkları kabak gibi ortadaydı, aklımda kalan son Ecevit silueti dili dolaşan, robotlaşmış ayaklarını yere sürerek yürüyen birisi olarak kalmış.Tabi ki allah rahmet eylesin ama bu muhteşem üçlü daha düne kadar iktidardaydı bakıyorumda 34 yaşındayım ve benimde hayatımın yarısını yemeyi bir güzel becermişler :(

http://www.gaykedi.blogspot.com/

Adsız dedi ki...

Ne güzel ''Adam olmayı'' dolayısıyla ahlak sahibi olmayı başarmış bir insanımızı böyle sevgi yüklü satırlarla anmak...
İCRAAT bekleyenler !... ''Adam'' olmanın bir insanın - gerçekleştirmesi hem de en meşakkatli-bir icraatı olduğunu keşke bilebilseler..:)

ayşin dedi ki...

Entelektüel birikimi olan bi başbakanı hiç olmayacak bence artık Türkiye'nin. Paul Auster'a laf yetiştirme mevzuları bu yazıdan sadece 5 yıl sonra..

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker