21 Mayıs 2010 Cuma

içim acıyor meri

haber burda.
rapor burda.
sendika açıklaması da burda.

minicik deneyimimden bildiğim minicik bir şey var. her türlü iyi niyetle, gecenizi gündüzünüze katarak, ister 9, ister 99 sayfalık rapor hazırlayın; ama kimse okumaz. okumaz. okumaz. okuyanlar yine sizin gibi danışman/ araştırmacı/ gerzek filandır. okuması gerekenler okumaz, okutacak adamları vardır. zaten o raporları okuyup anlayan ve özetini çıkarabilenlere danışman diyoruz. gerçekten tek işi raporu okumak olan insanlar mevcut. "aman canım ben de yaparım kıyak işmiş" değil ama; böyle beyniniz gözünüzden akarak, pür dikkat, elinizdeki kristal minik biblodan akan bi damla kanın kaynağını arar gibi (ah ne arabesk bir benzetme oldu) bi özenle, anlatamıyorum tarifi zor, anlamaya çalışırsınız. her seferinde yeni bir dengeyle, özenle. tek işiniz dikkat etmektir. uyanık olmak, "mı acaba" demektir. ben mesela, asistan dikkatsizliğimin bedelinin her seferinde enseme pat pat bi tokat olmasını isterdim. olmadı, kibarlıkla dövüldüm, daha da kazındı kafama.

neyse, esas adamlar hep o adamların özetleriyle hareket ediyo yani. o yüzden raporun içine dikkat çekici kutucuklar, resim altları, 2 paragrafı geçmeyen özet ve sonuç vs eklenir. resmen zorla "bari bunu oku, bari buna bak", albenisi olsun diye. eğer standart format yoksa, "sade olsun, bakınca görülsün" diye kasılır. kalabalığa yer yok, cümleler uzatılmaz. mümkün olsa uykusunda kulağına fısıldanacak, aklına girsin. en bi yetkili ve yetenekli uzmanlara/ karar alıcılara değil, ilkokulda dikkat dağınıklığı yaşayan çocuklara dert anlatır gibi, debelenerek. onların suratında da mütemadiyen bir offlama, sanki hiç alakaları yok, dönem ödevi hazırlayan ilkokul yumurcağı, 15 günlük tatilde ömer seyfettine mahkum edilmiş. peh.

ama işte bazı konular var ki, keşkeler yetmiyor. keşke okunsaydı. okunmak yetmez, anlaşılsaydı. o da yetmez uygulansaydı. yani okunması yetmiyor biliyorum; ama o kadar bile kaale alınmayınca... ne bileyim. küsüverir insan. küsmez mi? daha ne olacak da küseceksiniz ki? pıt pıt parçacıklar halı altlarına süpürülüyor.

bu aralar gördüğüm en içten öfke patlaması da nuray mertten.

Hiç yorum yok:

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker