25 Aralık 2006 Pazartesi

hom hom sviit hom

en bi klasik başlığı atarak "eve geldiiimm" dedikten sonra...

not:ben internete nadiren giricem, o da sizin yorumları yayınlamak, cevap yetiştirmek veya başkalarına yorum yapmak için olur büyük ihtimalle.

kardeşimi, annemi çok bi özlemiştim. defne hanım şimdi yılbaşı partisine gitti. makyaj yaptı ilk kez, benim sayemde /yüzümden tabii.. eflatun bi far. gitmeden fotoğraflarını çektim, bana ikiz gibi benziyo. yeniden birbirimize benzemeye başladık, ne ilginç. deffoş doktora gitmiş, omurga eğriliği çıkmış, ciddi değilmiş, yüzsün iyi gelirmiş. bu arada, sağ ve sol bel çukurunuz simetrik değilse bi doktora görünün. kadınlarda daha çok oluyomuş; ama genelde 13-14 yaşında fark ediliyo zaten.
bugün defne hanım topuzu için kuaföre gidildi, ben "gelin başı önleme timi" olarak hazır bulundum. "ay yok krape yapmayın o 14 yaşında" cümlem, "olmuşken afilli olsun cannnımm"landı, gülümsedim, "afilli değil işte sakin bi şi olsun" dedim. çay ikram ettiler tabii. şımardım. çay ikram ettiler bana yahu. kahve desem o da olurdu üstelik.

annemi ve panik oluşunu ayrı bi özlemişim. en ufak şeylerin fırtına oluşunu, sonra duruluşunu... sabuş ve teyze ziyareti yarın.

kar yağsa da şu ayaz geçse. -6 ne demektir yaf. kurusun diye asılan çamaşırlar dondu.


bi de istanbul'a kaçsam çarşamba günü... anneme daha söylemedim. yüzü asılmasın. bazen çok ifo kendisi. ama geri gelicem, iki güncük sadece canım... ben 22 yaşındayım.. kaçılabilir sanki :P hem çarşamba mojo gecesi... di mi baarım :) kar yağmasın nolur. lüffen.



anne dolması. mercimek çorbası.
evdeyim!

ps: bu aralar öyle bi huzur var ki... evdeyim diye sanki. ya da daha ziyade, sakin ve keskin kararlar alıyorum diye. her şey berraklaşıyo diye. korkumlarımı aniden küçümseyebiliyorum diye. tez konum beni heyecanlandırıyo diye. yokuşlara kavuştum diye. masalı olan insanlar var diye. bi de dantelli eldiven diye. sonra üç kere düşününce komikleşen şeyler var, üstelik bi kelimeyi 4 kez tekrar edersen anlamsızlaşıyo. ne güzel di mi? bence harika. başka? istemedikçe hiçbi açıklama yapmam gerekmiyo diye. susmak diye.

huzur işte.

9 yorum:

vintage biscuit dedi ki...

heyuuuuuuu anne yemekleri ve ev kokusu
cok sevindimmmm
tadini cikarr!!!
ve insallah kar yagmaz ve planlarin aksamaz
koska pismaniye yemeyi unutma !

divadeiwob dedi ki...

hoşgelmişin, sefalar getirmişin, istanbula da bekleriz

Adsız dedi ki...

ahaha ne güzel bu aralar herkes de huzur eve dönüş var :)asıl yokuş dediğinizi istanbul da okulda üsküdar da beşiktaş ta hatırlayacaksınız :)))

Adsız dedi ki...

hosgeldin :) Annen ayni benimkisi gibi.. 2guncuk Ankara'ya zor gonderdi bu haftasonu..istanbula gondermiyor.. Ben de diyorum, anne ben 20 yasindayim artik diye ama..yok anlamiyor :)

uzay dedi ki...

ooo welcome :P (sweet home'a atıf:))
nası bi mutluluk tahmin edebiliyorumm..daha cok mutlu ol!
biz çarşamba aksamı babylonda selim seslerdeyiz bekleriz efendim:)

Adsız dedi ki...

ah geldiiin geldiiiin!!! hoş geldiiin(: ablam döndü.. ve inanıoruumki çarşambada mojo için benim için ve en önemlisi çocukluk aşkımıs istanbul için bi kaçacak.. tül eldivenlerimiz masallarımız niyeki yoksa. sonra siyah beyaz kalırsak ya. hala standby mck

Adsız dedi ki...

"sonra üç kere düşününce komikleşen şeyler var, üstelik bi kelimeyi 4 kez tekrar edersen anlamsızlaşıyo."

Bloğun en güzel kısmı burasıydı. Yoksa Deryik'i tanımam. Birinin eve dönüşü güzel yine de. Hansel ile Gratel hikayesi gibi olmasa da. Çakıltaşlarıçakıltaşları çakıltaşlarıçakıltaşları... :) sakın dört kere tekrar etmeyin, hoş olamayan sözler çıkabiliyor...

Adsız dedi ki...

duman askerde olmasa,sonra mojo da çalsa,duman mojo da blues da çalsa,batuhan gitarı ağlatsa,sonra izin olsa da kaçılsa.huff!

deryik dedi ki...

vintage: umarım umarım :)koska tabii :)

divad: kızıcan sen bana... neyse.

emir bey: 7 tepe varsa 777 yokuşu var, mis gibi şehir.

tuğçe: valla annelerin hasret halini bi çözsek. şehirler arası parçalanma hali. bilirim :)

uzay: hoşbulduk :) yahu selim sesler babylon'a çıkacağı zaman çarşamba günlerini özellikle seçiyo galiba. kaç sefrdir mojo diye kaçırıyorum :)

kartanelim: geldim gördüm. mucuk arkadaşım.

oneofthem: "yoksa deryik'i tanımam".. hımm.. şimdi bu böyle belirtilince, "mor koyun'u düşünme" gibi olmuş. bilmem ne kadar iyi ifade ettim... çakıltaşları.

pepinot: circus vardı ama, olmaz mı? :)

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker