yaptım kaçtım. istanbuluma. fotoğraflarla bezeli ikinci bi post inşallah gelicek... teknolojinin yarısı hollandada kaldı. ay güzel geçti güzeeell :)
çarşamba öğlen-perşembe öğlen. kaynaşlıdaki kaza yüzünden 2 saat kaybetmek. iner inmez baarcımla buluşma- hanimiş benim canım arkadaşım, en deli arkadaşım, en ben arkadaşım!
GS, tünel, hop! hamdi. hamdilerce yemek yemek. galata köprüsü. sonra evde nefes alıp hop! nişantaşı üzerinden mojo. ah çarşamba mojosu ve dantel eldivenler. dantel eldivenli mojo.
tam bu esnada hop! "şey merhaba sen deryiksin di mi?" hop! kim bu?! "ben question marx :)" aa şaka gibi tanıdı beni valla :) pek şeker bi insan, gülümseyen bi insan, arkadaşlarına ayıp olma pahasına sohbet etmiş, sohbeti güzel bi insan kendisi... link sitemini de duydum, el atıcam :) de amerikada olması lazım?! tatile gelmiş efendim. ben hollanda o amerika, istanbul mojoda. tesadüflere bayılıyorum :)
çok uzun bi gecesabah. deryik ufak bi battaniye gibi yatağa kıvrılıp kalır, "sabah 7.30 vapuruna bincez evet" hayali hop! suya düşer. gün geç başlar. bu esnada deryik'in beyin kıvrımları uyarı verir: arkadaşlarına haber ver. can havliyle bikaç kişiye mesaj atılır, biçok kişi unutulur veya ulaşılamaz. hop! sinir olunur deryik'e. illa bi vefasızlık yapacaktır. özür dilemeye bile yüzü yoktur. ceza olarak okuluna uğramaz. yetmez, otobüs boyu uyuyamaz. sinir olur kendine.
ve lakin saat 10dur, kırmızı dondur, baar hanımla kale'ye gidilir. of hava mutteşem mutteşem, güneşli, utanmasa ılık yahu... hop! bal kaymak. hop! omlet ve domates-salatalık. hop çayçayçay hop peynirrr.... hop! burda uyanamamış bi biz varız ama boğaz ne harika di miii...
derken emir bey aranır. akşam 3546 balon şişirmişim de boğazım kurumuş gibi bas bariton bi sesle "emirrr böööö buluşuyo muyuz son durum neeğğ" denir. çocuk erken yaşta korkutulur. ve lakin müthiş organize bi insandır, ayarlamıştır. deryik sevinir, "acaba gidebilicem mi" diye düşünmektedir lakin, hala çakırkeyiftir, açılamamıştır, gençlere söylemez. baarcımla mini bi yürüyüş yapılır sahilde, donarak açılınır. taksime gidilicektir. baarcım kucaklanır, sımsıkı sarılıp bırakmamacasına. göz pınarları nemlenmesin kimsenin diye bi şiler saçmalanır. oççakal. bi de kendisi en hoş çakaldır.
hop taksi. "sahilden gidelim mi nolluuurr" "tıkalı be abla" "ama ama özledim ben.. neyse...peki" dudak dışa çevrilip gözler dolunca şoförümüz yolu kısmen kısaltıp bebekten sahile iner, ben şen çocuklar gibi burnum cama dayalı "ekieki ehihi deniz aa vapur" diye gidiveririm sahilboyu.
hop! taksim hop! bambideyiz biz. tek tek bütün bambilere bakılır. sonda oldukları tahmin edilir. hop! emir bey. "ya ben akşamdan kalmayım bu adam beni örnek alınası abla seçti, zaten noel baba da yok, gençleri hayal kırıklığına uğratıcam" paniği. allahım tam bir centilmen, bööle bey bi bey cidden. en siz bey hatta o :) derken hop! merve hanım. merve hanımla emir beyi anlatan bi büst çalışmasını bi ara koyiym buraya. bi çift kumru (3liycez, bekleyiniz). ve diğer emir bey- ki kendisi yemek yiyodu, bi anda çenemle boğazına dizmedim umarım. sonra pıt pıt lavenderdilara hanım. kendisi pıt pıt bi insan. hani kuş olsa serçe olurdu, seker dururdu. bıcır bıcır konuş(k)an ve ah-evet-göz-makyajı-çok-güzel bi insan. sonra napalım ne edelim derken hop! pepinot ve arkadaşı hilal. blogda ses olmaması çok enteresan. pepinotkumru hanım yumuşacık, ince ve çok bi pamuk bi sesle konuşmaya başladı. tam da sesi gibi bi insan. hani bööle çatlamış kalın bi ses çıksa valla üzülürdüm :)
kasaya doğru yol alırken biz ("ben ne araklasam bambiden.. ama araklamak istemiyorum... ama" "kolonyalı mendil al" - mutteşem insan merve) bir anda günseli hanım. günseli hanımın beni tahmin ederek tanıması ve lakin benim "aa günseli" demem. ahah olur ööle. nereyegitsekbuhranı'na "pii" diyerek son noktayı koyması.
hop! pi. hop bu gençler çok eğlenceli. hop ben hala çakırkeyifsem, saçım benden bağımsız bi topuztopu olmuşsa ve üstelik hala konuşuyosam acaba bu his hiç geçmiycek mi. dilaranın "bak şimdi bi şi sorucam ben" şirinliği. emir ve merve çifti tam o büst (koyucam söz, foto hollandada kaldı napiym). günseli hanım bira bardağına şarkı söyletmekte. emir elinde kahve fincanı emire fal bakıyo, merve dilek tutsun. aa kumrunun teyzesi hollandada yaşıyomuş. neresindenmiş demeyi unutmak. ahaha. benim yine gevezeleşmem tahminen. koşma taklidi falan yapmışım, hale bak :) derken gençlerin kulak-dil-başparmak esnekliği. gözümü titretmemek için kendimi zor tutmam. feci titretirim, tuttum niyeyse. yalnız emir o parmağa dikkat etsin, o nası bi şidir yahu. aman aman.
abrakadabra ben vapura binsem mi. karaköyden gidip geliversem mi. e bittabi. hadi hop! ani kalkış. lavender hanım ve emirmerve çiftiyle. oççakal pi, oççakal pi gençleri. yaşlanıyorum yahu. derken hop bi fotofoto seansı, emir bey arşivi. hop tünel! oççakalın çiftçift :) emirin bi ara takım elbiseyle ufka bakan bi fotoğrafı olsun. merve de hep o fularımsı şeyi taksın. yanlış hatırlamıyorum di mi, vardı fular? güzel bi şiydi o. bu kadıköy gençleri baylanı bilmiyor. cıkcık. hemen duruma el konula.
hop! dilarayla tünel. hop! vapur. dilara bıcır bıcır, sohbet biraz kendinden mütevellit. hava mutteşem bööle güneşli, martılı, deniz kokulu. hop! dilara o saçlar kesilmiycek bak. hop! sen de gelsene baylana. kup griye bi şi yapmaz. peki oluur gelsin. hop! iskelenin mimarı laz mıydı. ay baylan, canım baylan. lüks pastane tarifesi. konsomasyon mecburidir. adisababa, rokoko. bilumum pastalar. çay-limonata-kup griye. hop! ben niye geri gidiym ki çağlayana manyak mıyım, ataşehirden binile. hop! ali muhiddin hacı bekir. dilara hanımın mor ve mimar koşturmacası içinde zamanını ona çaktırmadan çalmak. poici kız ilgi bekler. veda anı. ay mailimi al sen, hep yaz hatta. "hatta eve gidince çizme, bana yaz" dememek allahtan. sonrası lokum lokum lokum. ataşehir. otobüs. tabii ki üstümde uyuyan otobüs teyzesi, kucağıma yatan önkoltuk amcası ve aralıksız konuşup berbat espriler yapan yan koltuk lisesi. açlık ve uykusuzlukla ankaraya zar zor varış. ilk kez yolda helak olmak. ev. uyyyku. ah emir beyden bi teşkür mesajı, ben teşkür.
sonra sabah. bloglara bakış. seviniş. el çırpış falan. sevmişler beni yahu. o kocaman genç nüfus "erken yaşta alkole teslim olmuş apla" dememiş bana, ne güzel :) bize de bekleriz gençler. böööle hepinizi toptan. bi de merve hanımı blog camiasından uzak tutup kendine saklamak bir beyefendiye yakışmıyo :P
istanbulu da getirirseniz artı puan. kendisiyle vedalaşmayı sevmiyorum, kaçarak uzaklaştım, biraz kırgın olabilir bana.
6 yorum:
ay süper ! demek gözlerinizi titretiyorsunuz ha :)) hahaha ama emir bey gerçekten kırıyor sanki parmağı değil mi? "niye baktım ben de bilmiyorum" -içi ezilmiş ve dişi kamaşmış bir tonda-
ay daha ne diyim ben.
bayıldık işte.
iade-i ziyaret olucak. de haag'a bile geliriz, en sıkıcı barlarda deli eğleniriz, en olmadı grace'e gider yemek yap hadi deriz;P
ne guzel olmus da gorusmussunuz sizler ya :) kiskanmadim desen yalan soylemis olur..ben daha blogger ortamlarindan kimseyle tanismis degilim. zaten cok da uzaktayim genelde :( (gerci 3haftaligina yaklastim ama)
neyse..insallah yazin diyelim.. ben ist.de staj yaparken ;)
deryik hanım
sizde büyük miktarda orta yaş bunalımı tespit ettim. kendinizi daha genç hissetmek istiyorsunuz.
bu nedenlendirki, kendinizden büyük arkadaşlarınız es geçmişsiniz. halbuse onlar da sizi bekliyorlarmaktaydı.
tez vakitte kendinize gelmenizi temenni eder, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden sıkarım.
yeni yılınız mübarek olsun....
emir bey: hem de hiç acımadan titretiyorum. içiniz daha da kamaşmasın diye durdum ggaliba :)
lavender: siz den haag'a gelin, ohohohoooo... jazz bar bi kere :)
tuğçe: valla ben QM'yle tanıştım, amerikada ikamet eden bi insan. tesadüflere inancım arttı. sana da denk gelir yakında, bak gör :) olmadı yaza :)
alx: :) kız sen bana, haklısın valla. ama telefonda affettin di mi beni? sanki ööle oldu biraz. benden büyük arkadaşlarımı hollandada kötü yollara düşürmeyi teklif etsem? hayır bi tanesinin akrabalık bağları bile var oralarda da... hani belki yolu düşer. di mi..
sagol deryikcim, sen de pek bi sekersin :)
Yorum Gönder