14 Ekim 2006 Cumartesi

apolitik edebiyat arzusu

Nobel'i pamuk aldı. "edebiyatla değil politikayla" deniyor. politik olmayan şey edebiyat olabilir mi peki? yani kaç tane polisiye roman yazarı aday olacaktır ki? 32 kısım tekmili birden aşk fotoromanı mı alsaydı? apolitik edebiyat(çı) mı istiyoruz? yıllardır darbe sonrası buhranıyla kalem fobisi edinmiş bi millet olarak aslında her çizginin (burun altı çizgisi bıyık bile dahil buna) politik olduğunu niye hala inkar ediyoruz ki?

tabii ki politik, tercihen politik. komik geliyo bu tartışma bana. Edebiyat politiktir; çünkü kalem politiktir. yaşar kemal de politik olduğu için adaydı. Pamuk'a karşısınız, değilsiniz, o kısma girmiyorum, giremiyorum. burda adımbaşı "ermeni meselesi hakkında ne düşünüyosun" sorusunu cevaplamaktan gına geldi, o yüzden bi şi demiycem. bu da politiktir bi yerde.

pal sokağı çocukları kutuplaşmasını sevmiyorum, bu bir. orhan pamuk'un sanırım bi tek "yeni hayat"ını okudum, küçüktüm bi şi anlamadım, sonra da denemedim. haliyle ağız açmıyorum, bu iki. yaşar kemal'i okuduğumda ağlamıştım, bu üç. pamuk 32 yıldır, odasındaki 8 saatlik mesaisinde araştırıyor, okuyor, sadece roman yazıyor, bütün her şeyin dışında bu azim bana ilginç geliyor. hititoloji gibi (bkz. bikaç alt post). bi tek o değil belki bunu yapan, ama bu emektir.

demeç vermeye bayılan bi milletiz, tek bildiğim bu. hatta demeçlerde 15 dakikalık şöhret arıyoruz. herkes konuşuyo yarabbim, herkes. Vatan haini... Edebiyat dehası... Sanki herkes diğer adayları okudu, onların politik duruşunu biliyor, Pamuk'u zaten yalayıp yutmuş, Aziz Nesin ve Yaşar Kemal'i de, birbiriyle kıyaslayabiliyor falan... ya da hepimiz devlet arşivine indik, osmanlıca metin analizi yaptık, bi baktık soykırımmış ya da değilmiş, falan filan...

hepbir ağızdan konuşuyoruz, ama asla dinlemiyoruz. ya siyah ya beyaz. Onu da geçin, nobel barış ödülünü alan Yunus'u niye konuşmuyo bu entel ülkem? o adam benim kahramanımdır, gülüşü en aydınlık insandır. biz bazen kendi küçük kuyumuzu çok derin sanıyoruz. Sanıyoruz ki bütün dünya bizi konuşuyor, oysa biz dünyayı bilmiyoruz bile. Biz gazetenin dış haberler kısmında sadece "türkiye hakkında yorumlar"ı okuyan bi milletiz. Haftalık gündem tüketimi alışkanlığımız var. Orhan Pamuk şu an bu ülkenin Semra Hanım'ıdır. her bir yerde konuşulması açısından diyorum, yoksa insaf, o kadar da basit değil bu adamın yaptıkları ve daha uzun süre kalacaktır- ama nobeli nasıl aldı'yla değil.

Bir sürü ülkede yeniden basımı yapılacak kitabı Kar, sanki başka kitabı yok gibi. bu da politik bir tercih, yayınevlerinin tercihi. hayat politik arkadaşlar. korkmayınız bundan. politik olmak kötü bir şey değil, bilginiz olduğu sürece. birikimi olmadan politikleşme girişimleri, demeç veren pal sokağı veledi seviyesinde kalıyor; basit kutuplaşmalar, klişe kalıplar... korkmayınız, siz de politik olunuz, isterseniz tavır alınız. Bu arada, "kana kan dişe diş" bir tavır değil, pal sokağı veletliğidir.

onun dışında ben şahsen ağzını açtığı zaman apolitik bulutumsular savuran bi insandansa ermeni soykırımı var diyeni dinlemeyi tercih ederim. neticesinde bu ağız tartışmak, bu beyin düşünmek için. ve tartışmak illa ikna etmeyi, baş ezmeyi, "hööytt ne dediynn seyynn" lemeyi gerektirmiyo. çünkü o zaman fransa'nın sevgili kanuncuğuyla aynı şey işte: "ne dediynn seynn".

politik olun arkadaşlar, okuyun, yazın, izleyin, düşünün. karşı olun ya da tamamen katılın; ama politik olabilecek kadar birikimden sonra. klişeleri aşalım aşkıyla yanıyorum.

boş konuşmayalım yani. her şeyi basitleştirdikten sonra kestirip atmayı afilli bi şi sanmayalım.
esenlikler dilerim.

4 yorum:

Emir Bey dedi ki...

üniversiteyi bitirince ben en politik olacağım :)

>>>>MUSTAFA<<<< dedi ki...

yaa ben hastayım yasıyı okuyamadım gölserim agrıyoo ama sen ne demişsen dogrudur seni destekliyor sana katılıyorum :))


bide hoşçakal diorum bide bay diorum:)

Edebiyatta üstüme kimseyi tanımam tatlı dilim sayesinde bütün kıslar kadınlar dullar emekliler hepisi bana hayrandırr:PPP

terkar hoşçakal hoş blogg öncede gelmiştim ben buraya :))

Adsız dedi ki...

Gazetelerin manşetleri dahi "Sevinemiyoruz.." derken, Türk milletinden medyaya kurban olmayan bir davranış biçimi görmek hayalci bi tutum. Tabi koyun olarak benimsediğimiz kişilerden bahsediyorum. Televizyonda gördüğünü yaşaması, ona inanıyormuş gibi davranması gerektiğini düşünen insanlar bunlar...

Ben yeni hayat'ı, benim adım kırmızı'yı ve kar'ı okudum. Ama ben de çok derinine inemeden okudumdu..Çok garip şimdi yeniden okumak istiyorum, belki artık düzenli olarak gazete okuduğum ve ufkum biraz kemale ermeye yaklaştığı için. Nobel aldı diye mi? Muhtemelen öyle..

Dediğin gibi gündem bu, yarın başka şey olacak. Semra Hanım gitti, Orhan Pamuk geldi. Biz sonra yine partileri düşünücez, ülkenin halini hep üzgün üzgün seyredicez.

Halk biraz daha görebilse keşke.

deryik dedi ki...

emir bey: inşallah efendim inşallah... ümidimizsiniz :)prhan beyin kardeşinden osmanlı ekonomisi tarihi dersi bile almanız mümkün; şevket pamuk.

mustafa: e önce bi merhaba alsaydık da sonra hoşçakal bay gelseydi :)

lavender: güçlerin ayrımı ilkesinde 3 tane sayılır ya (yasama yürütme yargı), 4.sü medyadır onun, öyle bi güç. pamuk'u okumuş olman güzel zira pek yorum yapamıyorum ben. hem bazı kitaplar tekrar okundukça anlam kazanıyo, küçük prens dahil.

halk eskiden görüyomuş sanki biraz daha, zorla at gözlüğü takmadan önce...

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker