27 Ocak 2011 Perşembe

kral dairesinde bir kraliçe


fotodan belki anlayacağınız üzere: bugün jelatin hanımcığımın doğumgünü.
kendisini bilmeyenler utanarak köşelerinde ağlasın, bart simpson gibi tahtaya binlerce kez jelatin yazsın. bizim zamanımızda blogır dedin mi, jelatindi. yorum kutusunu okumanın ayrı bir zevk olduğu, yorum bırakmanın okan bayülgenle canlı yayın konuşması yapmaya eş bir his verdiği, hem uzak hem yakın, huysuz ve tatlı kadındı jelatin.  bana ilk bıraktığı yoruma yanıt olarak "elini öpiym apla" yazmadıysam, elit çizgimi korumanın prim getireceğini bildiğimdendir. kendisi hatırlamasa da, picassonun balmumu heykelinin kel kafasını öptüğüm bi fi tarihli posta yorum bırakmıştı. evveat. neyse, dağılmadan:

"kral dairesinde bir kraliçe" ona en uygun isim.
aşağıdaki de, hem "keşke ben akıl etseydim" diyeceğim bir doğumgünü hediyesi, hem de ondan çok bana bir hediye. lütfen bir bakınız:



limited edition:
basılı halde, ciltli miltli bir "jelatin" kitabı. jelatin.blogspot.com, kağıt üstünde.
adı? "kral dairesinde bir kraliçe".
seçkin kitapçılarda filan değil, sınırlı sayıda okuyucuda. bildiğiniz, tüm jelatin arşivi, "aa resmen kapak resmine göre kitap seçip hediye etmişler" tepkisini verdiğim kadar kendisine uyan bir kapakla: karşınızda.
çilek-şampanya ikilisinin en yakıştığı kadın olan miss jelatin, bu kitabın her bir sayfasında somut olarak gördüğü zaman inanacağı kadar güzel bir insan, bilmeyen haline yansın.
ben de işte, cümle içinde deryik geçen sayfaları fotoğraflayıp filan, nemalanmaktayım. arşiv diyorum yahu, hani şu koymayacağını artık kabullendiğimiz arşiv! tam "kitap halinde basmalık" postları olan bu hanfendinin kitabını görünce zıplamadıysam, yine efendiliğimden. diyorum ya, ona değil bana hediye resmen. elimde bi kopyası olmazsa korsanını yapıcam, fotokopiyle. öhöm.

bilginiz olsun, mini punto ve görselsiz haliyle, 358 (üç-yüz-elli-sekiz) sayfa bir cevher kendisi.
hani bi güzel ihtimal jelatin ile tanıştıysanız, "aklımı seveyim" diyerek kendinize teşekkür etmeniz gereken sayfa adedi budur.

şans ne derseniz, teğetliktir efendim. şu özet hayatımda, ben en çok tesadüflere ve teğetlere teşekkür ettim, bugün de ettim, siz de edin. her zaman denk gelmez. cheers cherie.

8 yorum:

Adsız dedi ki...

Peki biz bu güzel eseri nereden alabiliyoruz? yıllarımı verdim ben o arşive.. blog demek benim için 2 sayfadan ibaretti, deryik ve jelatin.. simdi boyle bir kaynak olmasi sabah sabah bir yılbaşı hediyesi gibi geldi..
Sevgiler,
Gozde

deryik dedi ki...

alamıyoruz maalesef. sınırlı ve azıcık bir baskı yapılmış, numunecik.

Gulin dedi ki...

e kapagini da goster deryik :(

mormermaid dedi ki...

sizi çok kıskanıyorum.

deryik dedi ki...

gulin: yok onu yapamıyorum maalesef ama bana güveniniz: güzel.

mormermaid: gel katıl bize, gir aramıza. nınını nınını.

Adsız dedi ki...

biz de okumak isteriz. blog demek jelatin demek gerçekten. yokluğunda bile her hafta belki gelmiştir umuduyla kontrol ettiğimiz, deryik hanım' ı okurken ondan bahsettiği yerlerde heyecanlandığımız biricik jelatin hanım. kitap olsun kütüphanemde dursun 20li yaşlarımın ilk yarısı da jelatin hanım' ın kitabıyla birlikte raftan bana baksın. olmaz mı?
Sinem

deryik dedi ki...

sinem: keşke olsa da işte, dediğim gibi, az basılmış, özel bir hediye kendisi, profesyonel bir yayın değil, satışta değil. fazlası yok bildiğim kadarıyla.

jelatin dedi ki...

ay ama şu en üstteki fotoğraf tam da benim charm ve lakşıri dolu hayatımı özetleyen nitelikte bir çalışma olmuş. çilekler, şampanya ve çiçekler! çok tatlıyım! :)

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker