4 Haziran 2008 Çarşamba

301 ishali

böyle bir durum var. herkese 301den mantar gibi dava açılıyo. koysunlar bi kanun, mesela, adı "tipine kılım" kanunu olsun. tipine kıl olduğuna dava açsın yetkili kurum ve kişiler. ya da "sus len" de olabilir adı, susturucu bi kanun... manifestonun ilk maddesi, net ol ciğerimi ye, bakınız burda da işe yaradı. ay neyse önerge kabul edildi, hep beraber takip altındayız. dinlenmek istemiyosanız konuşmayın gibi dahice fikirler uçuşuyo.

derken 1,5 yıl sonra neredeyse, aaa beyazbereligenç O.S yalnız değilmiş. değilmiş işte. gözcüler varmış, ki biliniyordu bu. o 2 kişi varmış. 301. 3-1=2. varlarmış. insanın içini şişiren derecede gözümüze gözümüze bi insan yok etmecilik. yok edilebilirliği bu kadar bariz yapmak. yok edilebiliriz. bunu biliyoduk zaten. unutamayız. bu hep aklımızda çın çın. bir gece ansızın manisalı bir genç olabilirsiniz. bir sabah ansızın unufak da olabilirsiniz. pikaçuysanız, sizi seçerler. bu da normaldir. seçerler, gidersiniz. hiyerarşi vardır, siz yok edilebileceklerden olduğunuzu bilmeseniz de, hissettirirler bi şekilde. ne komik, kelimelerden gidersiniz bok yoluna. düşüncelerden. hala en çok kelimelerden korkuyo o seçici kurum. söyleyebilme ihtimalimiz olan şeylerden.

normalleşiyo her şey. kıyameti koparmak gerekirken normal normal her şey.
şimdi telefonu açıp insan mesela... ağlasa karşısındakine. niye böyle diye. gazeteyi okusa sesli... içinin acısını anlatsa böyle ufak yerlere, ufak şeylerden. arada dinleyen kulak, kalem kağıt çıkarıp not mu alacak? ya da belki teknolojiktir her şey, sihirli kelimeler geçince kaydediliyodur. numaralardan korkuyorum bazen ben. TC kimlik numarasından mesela. sanki içimden bi insanı alıp atıyo, 10 haneli bi şi oluyorum. anlatması zor. sokak köpeklerini de numaralıyolar. bildiğin karabaş KL4570-98 oluyo. fazla dijital bi his. şimdi de telefon numaraları mı yani?

behiç ak'ın bi karikatürü vardı. bi çocuk "BARIIIIŞŞŞŞŞ" diye bağırıyor, minicik, okul önlüklü. sonraki karede hapiste. parmaklıkların ardından "ama ben arkadaşıma seslenmiştim?" diyor.
90larda çizmiş tahminen. 90 dediğin, 18 yıl önce.
bağırsanıza hadi arkadaşınız arkasından...
3x0+1 adet davanız olsun. olabilir. bir gece ansızın gelebilirler.

5 yorum:

Unknown dedi ki...

haklısın herşey normalleşiyor...bu normallik bizi bitirecek

sevgiler

Tugc dedi ki...

Aynı habere takılı kalıp, aynı şeyler hakkında yazmayı düşünerek bilgisayarın başına oturmuştum ki, aynı düşüncelerimi yazdığını gördüm. Ee, evet aynen, katılıyorum, işte tamamen demekten başka bir şey yapamadım. Çünkü yazsam taklit gibi olacak aynı düşüncelerin üzerine :)

deryik dedi ki...

jade: ortaçgilin şarkısı vardı "her şey normal" diye. o geliyo hep aklıma.

tuğçe: estağfurullah olur öyle :)

Adsız dedi ki...

das leben der anderen'de bir sahne var, bir tiyatro yazarını sürekli dinleyen ajanın yazarın brecht'ten bir parça okududuğunu ve onun 'bunu dinleyip de yüreği ağırlaşmayan, insan değildir' dediğini duyduğu an.

bunları yapanlar da 'insan' değildir belki de...

özge

deryik dedi ki...

özge: makineleşmişlerdir. ya da "hata payı olmasın" diye gerçekten yerlerine makine geçirilmiştir belki.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker