20 Haziran 2008 Cuma

virginia frijitti.

pazartesi günü bir 20 yaş dişimden daha arınıcam. bu seferki iltahap yaptı çenem acıyo filan ama gözümü korkutmuyo; çünkü hep çok rahat çekildiler, ağrısı az, kanaması daha da az, 1 haftalık süreler en fazla. sağlık bültenim bu şekilde. bugün şu an tam şu an, bana bahane olan bütün geciktirici engeller ortadan kalktı. bağlarım koptu, işlerim durdu, 20 yaş dişimden gelicek muhtemel ağrı dışında hiiiiiiiç bi derdim yok. tek derdim: kendim. yaşasın. di mi? yaşasındır tahminen. bir bilen çıkıp da "aha şimdi yandın" derse diye korkuyorum.

*-*

beş senede(5), bin kişi (1000) namus cinayetinde öldürülmüş. öldürenler hapiste krallar gibi karşılanmışlar, bi kısmı "haksız tahrik" indirimi de almıştır kesin. istanbulda her hafta biri öldürülüyor. bi kadın. yasak aşktan, tacizden, tecavüzden... kimbilir kimin ne kuralına uymadı diye, ölmesi gerektiği için. birisi sizin ölmeniz gerektiğini düşünse, ne kurtarabilir ki sizi onların elinden? kapatılan sığınma evleri mi? 3 çocuk doğurmak mı? tecavüz edilince öleceğinizi bilmek... tecavüz edeni düşünüyor insan: tecavüz yetmiyor bir de o kadının ölüm fermanını imzalıyor kendi elleriyle. tahminen de akrabası, aile meclisindeki forsu hiç azalmıyor. belki de apoletleri katlanıyordur. insanın içinde bitmeyen bir öfke uyandırıyor bu. nefret, öfke, hırs. bir sürü siyah-bordo hisler uyanıyo insanın içinde. kaynayan zift gibi hisler.

sanki yolda sadece yürüyen vajinalar gören bir ülkedeyiz. vajinayım ben, vajinasın sen. hooop vajinalar. birilerinin vajinası ama, kendine ait bile değil. virginia hatalı. odaya gelene kadar, kadınlara önce "kendine ait bir vajina" gerek. odaymış, sanat yapıcakmış. ha yaptın virginiam gülüm. adın çıkmış frijite sen hala oda filan... bak 2008, isviçreden bildiriyo basın: efendim sarhoş rus taraftar önce barda içkisini içmiş, sonra en yakın genelevi sormuş, sonra dönüp herkese bira ısmarlamışmış. kah kah kah. içkinin yanında bir servis olarak sunulan kadınlar. bir gün bi kadın da sorabilecek mi acaba barmene, "en yakın genelev nerde" diye. soramayacak işte. isviçre'de bile taş yağar başına. hop köşe başında bi çabuk zevklenip gelmesi bir kadının-- naman nallahım. hiiiiç sanmam. erkek sevişir, sahip olduğu ya da kiraladığı vajinalarla ve penis, ah penis bir kudret timsali, sahibinin haklı gururu. parasını verir ya da ömrünü sonlandırır o vajinaların. ve penistapar kadınlar da şak şaklar gururla. totemlerini pek bi severler. besler büyütür. freud paşadan pek hazzetmesem de en azından bugün penis şeklinde totem dikilse anında müritleri olacağını bildiğim milyonlar dolaşıyor sokakta, erkek ve kadın.

içimdeki öfkeyi anlatamam.
unutmama imkan bile yok. yok işte. kadınım ben. bas bas bas bağırıyolar bana. cuma günü saat 12'de kızılay alt geçide inersem, abdestini bozduğum onlarca adam bağırıyo yüzüme. mini etek denesem bi dükkanda, yan kabindeki kadın bağırıyor kaşları havada. hep bi gürültü: "vajinan var ve bu kötü bi şi!!". vajinayla ne geliyosa artık, ne yan anlamlar, ne beceriksizlikler, ne eksikliklerse meali... bi duvar düşünün, hep tosluyorsunuz, hep hatırlatıyor kendisini. çizgi filmlerde, karakterin tepesinde, bir tek ona yağan yağmur bulutu gibi. hep sizinle. her gün, en ufak olayda, sokak kapısından çıktığınız anda sizi süzen bakkal çırağıyla başlıyor yağmaya. hak görüyor süzmeyi bakmayı, ayıplamayı... bana baktıkça, bana, kardeşime, arkadaşlarıma... illa bas bas bağıran kadınlıksa duyulan, istendiğinde köşe başından zevkine kiraladıkları bir şeyse bende gördükleri... ikiyüzlüce peşinden koşup sonra da tek kurşunla uğruna öldürdükleri... öfke ne kelime, insan tarif edemez duygularını. tıkanır kalır.

ne farkı var acaba kız çocuklarını kuma gömmekten? görünmeyen, ağır bi gaz bulutuna gömülü yaşayan kadınlarla dolu etraf. otobüste yanınızda oturan kadının her gün birinden dayak yediğini bilmek, bir ters hareketiyle haksız tahrik-- şu dünyadan gitme ihtimaliyle yaşadığını bilmek niye normal ki? korkmak sahi, hep korkmak, ürkmek, iki kez düşünmek, kendine "sokaktaki erkekler" gözüyle bakıp üstünü başını düzeltmek mesela, kendin için, tanımadığın kadınlar için korkmak... niye normal ki?

sahi kudretli penis gurur aracıyken bebeklerinden beri, benim vajinam niye ölüm, taciz sebebi? niye ayıp ya? niye biri şımartılan arsız çocuk, diğeri külkedisi? niye niye niye?? ben ayaklı bi vajinadan ötesi olduğumu niye İSPAT etmeliyim ki? sürekli sürekli beynim DE var demek, bir ne demek cidden? en janjanlı binalarda iş başvurusu yaparken o vajinanız yine "her an doğurabilen" bir silah halinde dönüp yine sizi vuruyor. beynim DE var. doğurmak dışında isteklerim DE var. sırtımı birisine yaslamadan yaşama ideallerim DE var. kendime, aileme, hayata karşı namus dışında sorumluluklarım DA var. sen anlat bacım.. aa konuşan vajina! peh. boşlukta yankılan ve fade out. vajinismus topraklarında kime ne anlatıcaksın.. o kadar yorucu ki bazen.

kimbilir, o namus cinayeti işleyenler kendileriyle ilgili gazete küpürünü ranzalarının köşesine asıyolardır belki, gururla. kadınlarsa birer kaynayan zift kazanı. bazıları en azından... bu hafta yine orda bir kadın, üstünde hak bile iddia edemediği vajinası yüzünden kimbilir nasıl bir korku ve acıyla ölecek. tuhaf... kendi seçmediği sıfatlarla doğan vajinasız kadınlar oysa hepsi.
vajinasız birer "yürüyen vajina".

7 yorum:

Zeynep dedi ki...

yoldaki her kadın umumi, herkesin malı. dolayısıyla mini etek giysen "23 santim, tadına bakmak ister misin?", uzun pantolon giysen "görünmeyen yerlerini aç da yalayım" falan diyebiliyor. her duruma ve her kadına uygun taciz mevcut.
ve artık bütün bunlar gündüz aydınlığında, yok, buralarda olmaz dediğin yerlerde oluyor.
içindeki öfke de her geçen gün fokurduyor, özellikle de bundan 40 sene önce annelerin tam bir karış etekle dolaştığı sokaklarda bu başına geliyorsa.

onun dışında, 20 yaş dişlerimden kurtulduğumda çenemdeki hafifliği anlatamam. 17 yaşımda 4ü de çıkmış, 19'umu bitirmeden hepsini aldırmıştım. kökleri sağlam olmadığı, gittikçe evrilen ve kullanılmayan bir diş olduğundan çok rahat çekiliyor.
28 dişimle çok mutluyum.

enigma dedi ki...

Hastayim öfkeme öfke katilmasina. Hastayim öfkene. Alkislar yazina. Hatta ayakta alkis.

Öfkeli vajinalar derneginden.

deryik dedi ki...

sothyz: di mi bi de, annemden gelen "biz giyerdik de siz giymeyin sanki" halleri... acı bi şi. ben kardeşime ne diycem acaba.
benim de 2 tane kaldı 20liklerden, ayrılamadık bi türlü. yarın törenlerle artık.

enigma: teşekkürler:)

Talisman dedi ki...

Uf bu kadar mı güzel yazılır.. Çok güzel..

birkadin dedi ki...

Ofkemin, kizginliklarimin, icimdeki cigliklarin boyle guzel yaziya donusu olabilecegini gosterdin, tesekkurler...

deryik dedi ki...

teşekkür ederim iltifatlarınıza :)

Deniz Ural dedi ki...

Bu konuda no-tengo-lugar'ın eski bir yazısını da okumak da güzel olur. 4 luni 3 saptamani si 2 zile, türban, kadın, ideoloji, ıvır zıvır.. kıvır seda sayan..

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker