25 Aralık 2007 Salı

06

ben evime döndüm. ve lakin bu oda ve bu ev tamamen ev hissi veremiyor bana. 5 yıldır yurtta yaşayan biri olarak bu odayla bağım toplamda 4 aylık. eski evle olan duygusal bağım taşınmamızın üstünden 3 yıl geçmesine rağmen sürüyo. neyse, neticede geldim ben. burayı da oda yapıcam artık bi şekilde.

ama ev gibi oda da ufak. ufaklığının farkında olmadan kocaman bi masaya sahip mesela. annesinin ayakkabısını giyen kız çocuğu gibi. kocaman bi masa. 2 bavul. ben. bavulları boşalttım, sığdılar bi yerlere. koliler yolda. sığacaklar bir yerlere. ama ben öncelikle 5 yıldır kaçtığım atma/arınma işlemini gerçekleştiricem. temizlik. ertelenemez halde. nezleyim, o da ertelenmiyo maalesef. kuru öksürük çok çirkin bi şi.

neyse... bayram coşkusu falan yaşamadım bu yıl, hollanda'daydım. sonra tam hollanda christmas için coşacakken de buraya geldim. böyle işte, kutlamaları kutlamıyorum ve bu tuhaf bi şekilde huzurlu. annemlere de hediyelerini erken verdim, 31 aralıktan da yırtıcam bu gidişle.

bi evde yaşamak zor. ben tatilde evine gidip "canım ailem canım annem ne güzel bi aradayız" neşesini yaşayamam pek. yani, pek bi sevişiriz de... ne bileyim işte. uzun sürmez. kavga etmek de değil. uf tarifi zor. tempo çakışması diyelim. herkesin kendi temposu var ve kimse uzlaşmıyo. tempolar çakışmakta, ankara soğuk ve biz eve kapandık, haliyle tempolar iyice çakışacak.. şimdilik iyiyiz gerçi; ama sanırım ben kendi evimsi yerimde daha rahat ediyorum. yalnız olunca o evimsi yerde... alışmışım. neyse işte. ev reçeli gibisi yok diye bağlayalım bu paragrafı ben ve ben.

eve döndüm de, odama dönemedim hala. bir yığın iş yapmak istiyorum odada.

***

bi de bakanlık (öhöm hangisi? eveet kültür için olaan) darbe dönemi el koyup yasakladığı bütün Yılmaz Güney film arşivini çürütmüş. gitmiş filmler. 28 film. depoda çürümüş. sonra bana yetmemiş bu haber, aptalım çünkü, gidip okuyucu yorumlarını okumuşum... odam iyice ufalmış. ben de ufalmışım.

her bir şeye kutuplaşmayı o kadar çok seviyoruz ki... keçi inadımız sayesinde uzlaşmamız gerekmediği gibi, tartışmamıza bile gerek kalmıyor. tartışmayı bilmeyen bir millet için akıllıca bi çözüm. kıçıikikanatlılar olarak evrimleşiriz artık.

9 yorum:

Adsız dedi ki...

vaaaaaaaay. 06 ne zmn geliyorsun 34e.

ne yazdı ne yazamadı dedi ki...

deryikcim hoşgelmişsin evine.
nacizane tavsiyem gonlünü ferah tut.
her konuda ev, türkiye, dünya.

bir de ayrı ev açmak için elinden geleni ardına koma. bak ben hala sürünüyorum annemlerin evinde. paranı biriktir. boş şeylere harcama. onlarla yeni evine kap kacak, eşya filan alırsın.

benden nacizane tavsiyeler bu kadar.
sevgiler tatlışko.

ikinehir dedi ki...

evet evet sizi 34'e bekliyoruz deryik hanım. öziko ve kardeşim henüz kurban etmediyse 20liği ve taze bloggerlardan cank ile bir buluşma ayarlamaz mıyız? bence ayarlarız :)

Selj. dedi ki...

her yıl yaşadığım 06'ya dönüşü bu sene yapmadım... ama evin, odan ve bavulun, aynı hisleri tekrar yaşatmaya yetti.

bir de;
hayatımın geri kalanında [da] iki bavula sığabilmek istiyorum. evet.

Murat Ali Seven dedi ki...

hoşgeldin.

deryik dedi ki...

n7e: ilk bahanemi yarattığım anda ordayım.

ne yazdı ne yazamadı: tavsiyelere teşekkürler ve lakin, benim henüz yerleşik hayata geçicek bir tempom yok ki :) yani umarım kısa süreliğine bu şehirdeyim, sonra yine yollardayım, staj için vs. ama bi yere demir atacaksam da bu ankara olmasın, nolur :)

ikinehir: ya yaşlandım ya da son cümle fazla şifreli ya da nezleyim. üçüncüsü. anlamadım ben. ama buluşuruz elbet :)

selj: bavulun ebatları da mühim gerçi ama evet, mobil kalabilmek için 2 bavula sığmak gerek.

orhan kuşkulu: hoşbulduk :)

Adsız dedi ki...

Blogunuz çok hoş takip edicem başarılar dilerim

dide dedi ki...

ankaraya hoş geldin ama eminim oradan geldikten sonra ankara sana pek de hoş gelmemiştir.

deryik dedi ki...

sultanik: teşekkürler.
dide: valla fena gelmedi aslında, ama istanbulu tercih edeceğimi cümle alem biliyor.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker