10 Ağustos 2010 Salı

fülüf

böyle "oku oku, için kanasın" haberler var; ama 1,5 ay boyunca ya iftarın geç oluşu ya da referandumdan bahsetmemiz gerektiği için pek konu edilmiyor. mesela barajlar ve mesela yaban hayatı geliştirme bölgelerinde madencilik. mesela çevre hakkı. mesela gerçekten bir hak olarak çevre; çünkü çevre kirliliği villalardan önce gecekonduları vurur, yatağı değişen dereler önce yoksulu boğar, kirlenen suları önce yoksullar içer, önce fakir çocuklar bitlenir ve önce ayakkabı alamayanların ayağında mantar olur. anlatabildim mi bilmem. doğa ne kadar adilse, doğa suçları da bir o kadar adaletsiz, bir o kadar gelir dağılımına paralel. tabii afet durumları hariç. cık aslında, o da dahil.

şu hayatta "çok karamsarım; ama yine de bir bakayım, acaba ben ne yapabilirim" diyen insanlar var ve haberleri yok, başkalarına güç veriyorlar. çelişkili değil bu, sadece bir işaret beklemeden harekete geçebilme dirayeti. geçiyorlar da. öyle işte, iyi ki varlar.

bizimkiler maaile tatildeler. webcam çok güzide bir alet, seans yapıp görüştük. bi de benim kardeşim sahiden gidiyor. yeni yeni idrak ediyorum. "vizemi aldım" diye zıpladığında, arkadaşlarına "fransada görüşürüz" dediğinde, saçlarının daha da uzadığını fark ettiğimde, aldığı battal boy bavulu gösterdiğinde içimde bir şey ağlıyor galiba. ben gülümsüyorum, çok seviniyorum; ama göz pınarı kaşındıkça sulanan bir şeydir. galiba sahiden 4 yılı yeni idrak ediyorum. yaban ellere 3 kişi gidip 2 kişi dönünce daha da idrak edicem. gitmesin değil, gitsin tabii. kendisi küçüklüğünden beri gitmeyi ama bizi götürmemeyi planlardı zaten. küçük derken,10 yaşından beri filan. öylesi normal geliyordu çocuğa, ben de sebep olmuş olabilirim.

şimdi düşündüm de, bi de bize "misafirim olursunuz, gezdiririm sizi" derdi. "biz de geliriz seninle" dediğimizde, şaşırarak "yok siz misafir olucaksınız işte"derdi. yani bize misafirliği uygun görmesine hiçbir zaman bozulmadık; aksine annejimablajım bir kız olmadığı için çok mutluyum ben.ben de öyleyim yani, mıçmıç sevmeyiz, uyuzuz ailecek. aileye düşkünlükten farklı bi şi. ayh neyse, niye izah ediyosam. yine de işte, "daha çok küçük o" krizlerimden farklı olarak, sahiden o kocaman, sahiden o gidiyor ve sahiden, artık sadece misafir olacağımız zamanlar geldi. bak yine burnumun ucu kesin kırmızı. tuhaf his be blog. niyeyse bugün çok çarptı beni. içip içip ayağı kalkınca sallanmak gibi bi şi.

 arada bi ıvır zıvır kolye yapmalar. en kolayından çuvaldızla. olmadı sil baştan. bazen kendi kendilerini yapıyolar, en güzeli o. deli pöstekim var, şu omurilik soğanı mı derler ense kökü mü, tam  o nokta ağrımasa başliycam biticek. evet başliym ben bari.

vanilyalı mum güzel şey. hep aynı anları çağırıveren bir şey. kokuyla hatırlamak, insanın koku hissine güvenebilmesi, huzurlu şey. tadım testleri, şöyle uzaktan sofraya bakıp gördüğün şeyi beğenmek de güzel. yine her bi şeyi seviyorum ben.

bir de, ben bolca link veren bi blogırım ama bazenbüyük harflerle vermek istiyorum.
rosa'yla tanışmanız için. evet mesela bu oldu. yaptım.

genel olarak fotoğrafsız, "görsel"siz blogları okumaya üşenen, itici ve yorucu bulanlar var. olabilir  tabii, ne beklediğinizle ilgili. gerçi ben nasıl kitap okuduklarına şaşıyorum arada; ama itiraf ediyorum, böyle yorumları duydukça blogumu daha çok seviyorum. itici kalabilir. tek tük bi şiler koyduğumda da istisnadan sayılsın.

kuş tüylerimi vazoya koydum. bi buket kuş tüyüm var ve hala yol sokak kuş tüyü dolu.

2 yorum:

Damlo dedi ki...

bugün ben de gördüm bir sürü tüy. resmen deri değiştiremeyince tüy döküyorlar galiba, refreş her canlının ihtiyacı demek ki.

bi de ben incir gördüm yolda, hatta üzerine bastım kaydım bi döndüm incir. resmen bu yıl bi kere bile incir yemediğimi hatırlattı bana. kahvaltı niyetine 1 kilo yiyen ben için hakkaten hüzünlü bi andı.

öyle paylaşıım dedim :)

deryik dedi ki...

kuşlara gerçekten üzülüyorum. bünyeleri şaştı resmen ya da benim gözüme çok batıyor.

ben bu yıl heralde hakikaten 1 kez incir yedim, o da ağaçlardan utanıp. hala kayısı filan düşüyor yere, ne bereketliyse sokağımız. kayısı da pek yemedim mesela. meyve yemeyi en iyi anneler hatırlatıyor.

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker