25 Eylül 2008 Perşembe

Gelecek uzun sürer*

"bence bununla ilgili 100 tane döküman buluruz yani." bence de hüstın. rüyamda. on kere on kırmızı don hatta. neyse ya. buluruz. bulunur. bakınız yarın.

küçüklüğümden beri yola çıkmadan önceki 1-2 gün filan hep yolu düşünerek geçer. gideceğim yeri seviyosam varışımı, sevmiyosam da yoldaki saatleri düşünürüm. yani yolu sever insanlar genelde zaten di mi? öyle işte. hatta bu uğurda camdan geçmiş bi kızım ben. "hadi gidelim hadii hadiii" diye koltuğun tepesinde sallanırken arkasındaki balkon camından geçen kız çocuu. gittik de hastaneye gittik yani. neyse işte, gitmek güzeldir. günlerce hava tahmin raporları okuyup hmmm hırka lazım ama yağmur yağarsa peki ya güneş açarsa ah yaşasın tahmin edilemez iklim kuşağı filan, romantik romantik bavulumun niye ahşap olmadığına filan hayıflanabilirim. özetle, böyle bi şi var. evet.


ama bugün de dendiği üzere, "kalmak için" gitmeliyim artık. ki o zaman en büyük bavula, her mevsim sığar. kapı numarası 10 olsun. yakın olsun 10 numero, en azından.

bahar geliyo yine aklıma. mezuniyet sonrası, istanbulda son günümde bana ayar verişi. eşyalarla yüklü bi arabadaydım. beyoğlu taraflarında bi otoparkta, galiba. yazmıştım ben bunu daha önce. neyse. yalnız kalınca böğhk diye ağlamaya başlamış ve baharı aramıştım. ayar ayar. hatta bakınız 22 yıldır filan, bana ilk kez yaptı bunu kendisi. ne iyi etmişti. "noluyo leeyyn" demişti bana resmen. kimse diyememişken o demişti. en çok o inanmıştı "tabii ki" döneceğime. gitmiyomuşum da sanki numara yapıyomuşum gibi kızmıştı. bazen azar işitmek toparlıyo insanı, şöyle bi silkinip.. yine yapsa ya. ya da ne biliym işte. kendi kendime yapsam ya.


amaan, bok: noluyo leeyyn.


başlıktaki efendim, bi kitap. kimmiş, louis althusser. okumalıyım okumalısın rafında durup henüz okunmamış şahıs. şahıs az oldu, arka kapak "tembeller için tanıtım bilgisi" olarak diyo ki "20. yy'ın iknci yarısına damgasını vuran, düşünce akımları kadar politika felsefesini ve pratiğini de etkileyen Fransız filozof, 68 kuşağının belki de en önemli düşünsel önderiydi"(önder kelimesi de bu arada, "büyükönderatatürk" tamlaması dışında bi tuhaf geliyomuş kulağıma).. neyse yani kitap bana bakıyo ben kitaba. bi türlü okunmadı. halbuki kapaktaki humphrey bogart'ımsı fotoğrafında dedemi hatırlatan bi şiler bile var. gözaltı torbaları olabilir. neyse, 1980'de karısını boğarak öldürmüş, "kendinde diildi" raporu verilmiş, mahkemesi olmamış. oturup kendisi duruşmasını yazmış bi nevi burda, özyaşamöyküsü. 394 sayfa var önümde. bakalım.

ne diyodum.. kitabın adı. hah. çınn çınnn çınn insanın beyninde bazen. kızılcık reçeli sürerken filan, öyle zamanlarda. neymiş: gelecek uzun sürer, louis althusser bile olsan.


ha bu arada, odeğil de, blog enteresan, bulaşıcı bi şi bence. en karşı çıkanlar bile bir gün elbet blogger'a düşer gibi. bence yani. biraz tükürdüğünü yalamak olur tabii ama "devir değişti e çelik de değişti, tayyip değişmekle kalmayıp gelişti" gibi bi şi olur neticede. iyidir iyi. burcu yazsa mesela feci okurdum ben.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhaba Deryik, seni uzun zamandır -sessizce- takip ediyorum falan da filan da...
"EXPLORER kullanırsanız mouse'unuzda minik, renkli pıtırtılar olur. süs yaptım." Hıh işte bunu demincek okudum ben ve okuyana kadar o pırıltılı süsü renkli bi bisiklet olarak algılıyodum, hem de aa ne süper ne şahane woouww renkli bisiklet yaşasın diyerek.
Huff :( Yine mi gol değil...

Pınar.

Peanut Butter and Black Coffee dedi ki...

ben bilmiyodum bu camdan gecis olayini ya! yazik :( gitmis de hastaneye gitmis :)
evet burcu yazsa ben de cok fena okurdum. ama yazmaz o. cool cunku - biliyosun onda bizdeki gibi her dusundugunu soyleme gibi bir huy yok, cool cunku. kisik kisik guler, o kaddar.
buradan da dedikodusunu yapalim da tam olsun.

si-men dedi ki...

camdan geçmek, yaratıcı olmuşu ve tahminimce bol sancılı :/

günlük hayatımda tanıdığım o kadar çok insan blog yazmaya başladı ki, gerçekten günlük formatı kanıma dokunmaya başladı resmen.

alıp da okumadığım kitaplar kütüphanemde süs niyetine dururken, hala yeni kitaplar alabiliyorum. çözemedim, belki de alışveriş çılgınlığının kültürel versiyonu budur.

deryik dedi ki...

pınar: hahah çok güldüm :D gol efendim. bu yaratıcılıkla, keşke bisiklet olsaydı dedim ben.

pbbc: blogsuz burcuuu blogsuzz burcuuu. kızdırsak yazar belki.

simen: emekli olunca okursun diye yatırım onlar :)

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker