14 Eylül 2007 Cuma

günnük

geldim günlük. bi 11 eylül günü kazasız belasız uçtum, enteresandı.

skype beni sevmiyo günlük. telefon bağlanıyo, adamcağız tam "2-B yönetmeliğimize göre, denizlerde..." derken, tam da en heyecanlı yerindeyken, tam katili bulacakken-- skype işi bozuyo günlük. sen de sevme onu. zaten o adam arada azarladı beni. nedir amca,1 hafta önce telefona cevap verseydin madem... hiç.

ortada anayasa taslağı yokken oy verme sandıkları havaaalanındaydı günlük. "neye göre kime göre oy veriym ki" diyenler umarım "vatan millet benim oyuma aç" diyenlerden çoktur da neyi oyladığını görmeden oy verenler olarak tarihe geçmeyiz. zaten bi "siparişi verdik, mutfak biraz yoğun, sizin anayasa çıkmak üzere; ama az bekleticem" hali var...

bir kanun hükmünde kararname de ben çıkarmak istiyorum. neyim eksik günlük? 23üme geldim, her gelinlik genç kız çeyizinde bi KHK olsun ister. afilli durur. KHK ile ülke yönetiyoruz, bilmem bilen var mı? Evcimencim anlatırdı da yani... khk khk gülemez kalırdık öyle. bakanlık bile kurabiliyosunuz artıkın KHK ile. kanuna ne gerek var, di miğğ di miğğ... bi hukukçu bulun anlatsın uzun uzun.

baskın oran ülkeyi tahrik etmiş. bi nevi heykel işte. genç kızların ahlakını bozmuş da olabilir, incelene... çünkü o söylemeden önce öyle tü kaka şeyler bu memlekette olmazdı, havasına suyuna taşına toprağına 1000 can feda eder eder dururduk da niyesini sormaz mıydık ki? karar ne diyor bakınız: "Türkiye'de müslüman olmayan vatandaşlar dışında azınlık yoktur". ne inat yahu. hayda bre pehlevan, görünmezim görünmezsin. haliyle "azınlık raporu" hazırlarsan köyün delisi olursun baskıncım. yaa yaa.. azınlık ne demek, azmak mı demek, aa tahrik.

dedem çok inatçıydı benim. lakabı turşuydu zaten. "makas makas" derdi anneannem kızınca, anlamazdım ben. hikaye şöyle imiş: iki adam iddiaya girerler, "makas mı daha iyi keser bıçak mı" diye. makas-bıçak, inatlaşıp dururlar. makas diyen suya düşer. boğulup gidecekken hala tek eli havada makas işareti yapar, "makas makas" diye. son nefesinde bile. anladınız siz...

rapordan tahrik, heykelden tahrik... ay resmen uzuvlarımıza baskı yapan bi memleket, tahrik olmaktan helak olduk.

biz kızlarla bi toplaştık. tez elden azer yazmış zaten. kirli çamaşırlarımız toptan serildiği için ben foto destek ünitesi olucam bu gidişle. biz bi araya gelince çok kikirdiyoruz. hakikaten yani. böyle sağa sola sallanıyoruz falan, etraftaki herkes de bizimle kikirdiyo sanki. ay özlemişim.

burası 15 derece günlük. güneş yok. uyku var. odamı bi topladım ki görsen şaşarsın. şekerlikte şeker bile var. süper oldu günlük-- inanamadım şahsen. 15 derece tabii, boru diil. kapanıyosun odaya, topla topla. bi yatak örtüm oldu, hediye. el işi tamamen. kırmızı. üstünde sarı-mavi-yeşil iplerle el işi el işi baykuşumsu figürler var. ben baykuş olmalarını çok istedim yani. böyle bakıp bakıp yapanın sabrına hayran kalıyorum.

şeker bayramı benim için pastanelerde satılan renkli çubuk şeklindeki şekerlerdir. akidemsi. onlar ki "farklı renk farklı aroma" iddiasının gerçek olduğu tek şeker... kıtırdatmıyoruz, emiyoruz. bayrama çok var, biliyoruz günlük. aman sen de yani.

yeni yıl öğrencileri geldi okula, bi 3 ay kadar old batch-new batch bi aradayız. gençler, tazeler ve hevesliler. bizse yorgun, tembel ve uyuşuğuz.

keşke tütsüleri sevebilsem. ama sanki bi anda odada oksijen azalıyo. evet evet biliyorum, herkese uygun bi aroma vardır elbet, hatta benim de sevdiğim bi tane olmuştu bi zamanlar... ama napiym, "herkes kokladı bittiyse şimdi camları açalım mı?" hali geçmiyo geçemiyo günlük. oda büyük olsun bari.

5 yorum:

Goddess Artemis dedi ki...

Kemer'deki Aşk Yağmuru heykeli ne ki? Blogger arkadaşlarımdan sevgili Ezgi, son yayımladığıyla hepimizi yoldan çıkarmaya çalışmış. Ar ve hâyâ duygularım ne kadar tahkir oldu anlatamam! Olmayan terbiyem bozuldu :-PpP

Tütsü konusunda ise, "mutlaka hoşlanacağın bir aroma vardır, mesele onu bulmak" diyor; çok rahatsız oluyorsan tütsünün yanında bir adet mum yakmanı öneriyorum.

Tugc dedi ki...

Herkesin sevdiğini sevmek zorunda değiliz deryik :)
Odanın büyük olmasına sevindim, benim de sonunda kendi banyosu olan bir banyom oldu..
Boş vaktide bana da bir KHK hazırlar mısın? Yani ihtiyaım olursa bir gün diye yani..Malum ne ne zaman olur bilinmiyor bu ülkede..
Ayrıca Deryik, ben dün kütüphanede göbek attım neredeyse, türk örf ve ananeleri mahkemesi yargılayacakmış beni. Avukatlığımı yapar mısın :P

ne yazdı ne yazamadı dedi ki...

Deryikcik, merhaba. senin yolunu uganda'daki meltem'in blogundaki linki takip ederek buldum. daha boydan boya okuyamadım ama okuduğum kadarı çok hoşuma gitti. sonra yaşının oldukça genç olması beni çok şaşırttı haddim olmayarak. meltem'i çok sevdiğim gibi seni de çok sevdim. soylemek istedim. takipteyim.

Oğuz Özgüldür dedi ki...

KHK olayına çok güldüm, hukuka geniş ve rahat bakış :D

deryik dedi ki...

goddess artemis: müze çıplakları sokağa dikilemiyo, müzeye hapis..
bu arada tütsüyü mumla denedim. daha iyi oldu cidden. ya da placebo etkisi, bilmiyorum :)

tuğçe: kütüphanede? hmmm.... biraz sıkılmışız sanırım? bu durumda burdan 9 8lik parçalar falan gönderelim sana...

ne yazdı ne yazamadı: çok teşekkür ederim bu güzel yorum için, şımardım :)

oğuz özgüldür: valla hukukla ilişkim ister istemez geniiş rahaat ve feraaah, birbirimize azıcık teğet geçtik o da hasarlıydı :P

Powered by Blogger

eXTReMe Tracker