soz Barcelona´da ilk gece kabusunu turkce/ingilizce klavye olan bir yerden uzun uzun yazacagim. Telefonu iptal olmus, nezle ve 20 yas disleri yerine fildisi cikartan bi zavalli olmanin yaninda ruhum terbiye oldu. Ama ozetleyecek olursak buraya ucakla gelip, ilk gece acikta oldugumuz icin geceyi trenle seyahat edip uyuyarak atlatmaya karar verip, bitmek bilmeyen bir yuruyus sonunda tren gari degil otogarda 7 kisi balik istif ust uste ve buzusmus bi sekilda uyuyarak gecirdik. Otogar gorevlisi amcayla kose kapmaca oynayarak bir ara kitli olan binaya girip tuvalet onunde yatmayi bile basardik, zira orasi koca garda donmadan ve sistit olmadan uyuyabileceginiz tek yerdi. Amca yarim saat sonra (yani 5.30) durtmek ve "hist hoo" yontemiyle uyandirdi, tesekkur edip baska bi koseye buzustuk. "Survival level" mutluluklarimiz oldu: "aa bakin su aldikk hem de jetonla suu suuu", "aa yenebilir bi si yasasin haslanmis patateesss eveett", "dayanin yaticak yerimiz olucak 3 saat icinde" gibi- haliyle sehir nedir ne degildir tam bilemiyoruz ama haritasini yuttuk. Dune damgayi vuran kaliplar:
Istisnasiz her otel/hostel kapisinda yazili olan "completo full"- yaklasik 65 hostelden falan bahsediyoruz, ayrica luks otel ve hatta kiralik oda/daireler. Fare bile deliginde yalniz uyumadi dun.
¿Hablas ingles? - "do you speak english": hayatimiza yon veren kalip. Gerci bi sure sonra ispanyolca yapilan "burasi dingonun ahiri mi kardesim gecenin bi koru her "amigos" diyeni karakola salmiyoruz" azarini bile anlar hale geldik (evet karakol, to be continued). Bi ara bi hostelciye "su giristeki koltuklara kivrilsak be abi" dedik ispanyolca ve ingilizce, adam da "annem gelse orasi dolu der yatirmam nihahahaha" dedi.
Jaume1- dibimizdeki metro duragi. bunun yanina "yellow line" kalibi da eklenebilir.
"Estacion Norde" - geceyi gecirdigimiz otogar. Nerde oldugunu dogru bilen tek Katalan 60lik bir teyzeydi.
"Where are you going by bus/train" "anywere it doesn´t matter we will sleep in the bus/train"- defalarca defalarca tekrar ettik, biz biktik adamlar sasirmaktan bikmadi. en son "let`s saayy... Zaragoza" falan diyoduk.
"gece her yer 2´ye kadar acik ya sonra napicaz" - kendini acikliyor: bara/mcdonald´s´a/ starbucks´a siginma planlarimiz da yalan oldu.
"nasi yani abi makinaya 1YTL atiyoruz, para iade et diyince 2 euro veriyo.. oha bi dahakine ben tamam 1liklerle gelip 3e katlarim parayi ahahaha".... Evet Turk her yerde Turk. Su makinasini kaziklayarak mutlu olduk. Pamirse geceyi lanetleyen anin bu oldugunu bize karma felsefesi uzerindan anlatti.
"iste burda taaak burdaa taaak" - yol ararken koca zafer takini (arc de triumph) gorunce gece 2.20de sokakta dans ettik, otogara yakindi da. Oda bulmus gibi sevindik.
Ama guzel sey su ki 8 euroya icilebilecek en hos sarabi bulduk, gidip yikanicaz kendisiyle. digerleri de uyanirsa gece baslayacak. O kadar kotu degil, fotolar daha sonra.
1 yorum:
yaşamınızı sürdürdüğünüze sevindik! severek takip ediyoruz :)
Yorum Gönder